Başbakan Erdoğan, 'Çeker Giderim!'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Analar ağlamasın' sempozyumunda konuştu ve müjdeyi verdi.

Başbakan  Erdoğan, 'Çeker Giderim!'
Başbakan Erdoğan AK Parti kadın kollarının düzenlediği Anneler Ağlamasın toplantısında açıklamalarda bulundu, Suriye'ye yönelik sert açıklamalarda bulundu.


'Buradan Hatay'a sesleniyorum lütfen tahriklere karşı dikkatli olun. Bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara prim vermeyin. Bu anneler gününü biliyorum o anneler evlatlarını mezara defnederek kutladılar. Ama birileri de bu cenaze merasimlerini geciktiremez misiniz diyor. Onlar şov peşindeydiler. Geciktirmediler gittiler insani ve islami görevlerini yaptılar. Biz bu Türkiye düşmanlarını sevindirmeyeceğiz. Türkiye üzerine kirli hesapları olan alçakları asla sevindirmeyeceğiz. Bunların Türkiye içindeki ellerini avuşturarak fırsat kollayan uzantılarını da sevindirmeyerek onlara da fırsat tanımayacağız. Düşmana inat, birbirimize daha fazla kenetlenecek, bir olacak, iri olacak, evelallah diri olacağız.


Suriye kaynaklı olarak güvenlik güçlerimize insanımıza il ve ilçelerimize yönelik saldırıları Türkiye'nin suriye politikasına bir tepki olarak göstermek sadece sorumsuzluktur hedef saptırmadır. Türkiye en başından itibaren yanıbaşındaki insanlık dışı hadiselere sessiz kalsaydı, tepkisiz kalsaydı bile bu tahrikler yapılacak Türkyie'yi tuzağa çekmek yönünde bu saldırılar yine gerçekleşecekti. Bu saldırılar Suriye politikamıza yönelik saldırılar değil. Bölgede büyüyen bir Türkiye'ye yönelik saldırılardır. 10 Yıl önce kişi başına milli geliri 3500 dolar olan Türkyie'nin bugünkü geliri 10 bin 600 dolar olmuştur. Bunu hazmedemiyorlar. Şimdi Salı günü, göreve geldiğimizde 23,5 milyardolar olan IMF borcunun son taksidini Salı günü ödüyoruz ve IMF ile olan borcumuzu da kapatıyoruz o da bitiyor.


Bakınız, göreve geldiğimizde bizim Merkez Bankamızdaki döviz rezervi 27,5 milyardolardı. Şuanda bizim döviz rezervizimiz, çok enteresandır, çok büyük bir heyecandır ve şuanda 135 milyar doların üzerine çıkmıştır.


Yakın zamanda Banyas'ta yaşananlara şahit olduk. Eşimle beraber o şehit edilmiş yavruların anneler kucağındaki haline bakarak biz de ağlıyorduk. Bu dayanılır birşey değildi. Bu katliamı yapan bir rejimin aktörlerine sahip çıkanlar bunu Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne anlatamazlar. Buradan dünyaya sesleniyorum, Anneler gününde en çok da annelere vicdanlara sesleniyorum. Yakın zamanda Banyas'ta tarihin en kanlı en acımasız en insanlık dışı katliamlarından biri gerçekleştirildi. Bine yakın insan katledildi. Çocuklarının gözü önünde annelerkatledildi, anneleri gözü önünde çocuklar bebekler katledildi. O görüntüleri tarif etmek mümkün değil. Bir ördeğin katran içinde çırpınarak ölümüne dünya feryat ederken bu yavruların ölümü karşısında nasıl sessiz kalır diye feryat ediyorum.


Sokaklarda 7-8 yaşlarında ne olduğunu anlamadan can veren çocuklar var. Kapısının önüne yığılmış her biri alnından vurulmuş aileler var. Yan yana iki bebek, bir yaşında bile değiller. Bir tanesi tıpkı annesinin karnındaki gibi büzülmüş, bir tanesinin ayakları dizden parçalanmış minicik bedeninin bir kısmı yanmış öylece yatıyordu. O bebeğin görüntüsü ömrümün geri kalanında gözümün önünden gitmeyecek. Eğer ben o minicik bedenler için sesimi yükseltmeyeceksem olmaz olsun böyle siyaset. Olmaz olsun öyle bir dış politika. O bebeklerin o annelerin içler acısı durumu karşısında susmaktansa ben başbakanlık kimliğimi şu kürsüye bırakır çeker giderim. Bize diyorlar ki Suriye politikanız yanlış. Politikanızı değiştirin. O çocukları görmezden mi gelelim? Evini barkını terkeden yurdunu toprağını terkeden çaresizlik içinde kapımızı çalan Suriyelilerin yüzüne kapımızı mı kapatalım gidip Şam'da bu çocukların katilleri ile resim mi çektirelim? Bu millet tarihi boyunca bebekler ölürken masumlar ölürken bize ne d iyen bir millet olmamıştır. Bizim ecdadımız yeri gelmiş bir kişi için Hint yarım adasına donanma göndermiştir. Biz öyle bir ecdadın torunlarıyız. Yeri gelmiş mağdur mazlum ta Açe'ye buradan donanma göndermiştir. Bu millet Endülüs'ün acısını yüreğinde hissetmiştir. Oradan kovulan 500 bin yahudiye museviye kapılarını açmıştır. Osmanlı böyle bir devletti, Osmanlı böyle bir miletti biz de onların torunlarıyız. Adaletinin gereği buydu ve insanlık anlayışının gereği buydu, bir müslüman olmanın gereği buydu. Bu millet Açe'yi hiç bir zaman unutmadı. Bizim her yerde şehitliklerimiz var. Her gittiğimiz yerdeki şehitlikleri onarıyoruz. Neden biz oralara kadar gittik. Yarın mahşer gününde Rabbim bize soracak o bebekleri gördün de ey Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ne yaptın diyecek. Ne yaptım diyeceğim siyaset mi yaptım diyeceğim. Benim ümmeti olmaktan gurur duyduğum peygamberim bir elime ayı bir elime güneşi verseniz dediği dengeler için susmayı mı tercih edeceğim. Bu saldırılar bizim suriye politikamıza yönelik değil kardeşliğimize büyümemize yönelik saldırılardır. Siz bilir misiniz Şam'ın merkezinde Osmanlı eserleri ile hala var. Camileri ile kervansarayları ile çeşmeleri ile hala var. Biz karşılıklı akrabalık bağlarını tesis etmişiz. Ne olursa olsun emin olunuz ki hiç kimsenin yaptığı asla yanına kar kalmaz ve kalmayacaktır. Hele hele Türkiye'ye kast edenler bunun bedelini öderler ve ödeyecekler. Büyük devletler soğukkanlılıkla hareket ederler. Hiç kimsenin endişesi tereddütü olmasın. Reyhanlı'da şehit edilen kardeşimin de Suriye'de şehit edilen yüz bine yakın kardeşimin de kanı asla yerde kalmayacaktır. Soğukkanlılıkla aklı selimle hareket ediyoruz ve öyle edeceğiz. Bizi çekmek istedikleri bataklığa girmeyeceğiz ama bunu yapanları yanlarına asla kar bırakmayacağız.


Milletimden soğukkanlılığı aklıselimliği muhafaza etmelerini önemle rica ediyorum. Bir tek Suriyeli kardeşimize dil uzatırsa inanın saldırganlar kazanmış demektir. Eğer, infial olursa soğukkanlılık kaybedilirse emin olun bu saldırganlar hedefine ulaşmış demektir. Biz, sorumsuz siyasetçiler gibi fırsatçı genelbaşkanlar gibi olmayacağız. Biz terörün saldırıların arkasına saklanıp tam da saldırganların istediği gibi sorumsuz açıklama yapanlardan olmayacağız. Allah'ın izniyle bu yarayı saracak, büyük devlet refleksi ile hareket edecek, geleceğe büyük adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz. Bugün anneler gününde anneler ağlamasın, analar evlatlarına hep sarılabilsin. Temennimizi yüksek sesle haykırmak için bir araya geldik.


Ne olur, anneleriniz, babalarınız yanınızda yaşlanır düşkün hale gelirse onlara öf bile dedirtmeyin. Sevgililer sevgilisinin ifadesi ile 'Cennet annelerin ayakları altındadır' babaların değil annelerin ayakları altındadır. Siz cennet kokusu almak istemez misiniz öpün annelerinizin ayaklarının altını. Hiç bir şey kaybetmez, kendinizi cennette hissedersiniz. Anneler, evlatlarını böyle gördüğü zaman öptüreceklerinden değil ama onlar bir başka mutlu olurlar, bir başka dinamizm kazanırlar. Türkyie'de benim vatandaşlarım kardeşlerim de inşallah bunu başaracaklarına inanıyorum. Annelerin ağlamasını isteyenler olabilir, onların gözyaşlarını kendi kazançları olarak görenler olabilir. Allah'ın izniyle büyük bir kararlılıkla annelerin gözyaşlarını dindirme mücadelesini bu çözüm mücadelesinde kararlılıkla yürütüyoruz ve yürüteceğiz. hiç bir tuzağa gelmeyecek, hiç bir tahrike aldanmayacağız. Ne kadar sancılı da olsa, zor ve meşakkatli de olsa bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Annelerin duası makbuldür. Bütün annelerden dua bekliyorum, dua bekliyoruz. Bu zor zamanları aşmak, Türkiye'de istikrarı, güvenliği, huzuru inşaa etmek için bütün annelerin hayır dualarını istiyoruz. Reyhanlı'daki annelere özellikle sesleniyorum Allah yar ve yardımcınız olsun, Rabbim sabrınızı arttırsın. Ben inanıyorum ki siz şehit anneleri olarak ebedi alemde farklı muamelelere tabi tutulacaksınız. Bu ülkenin ağlayan anneleri hiç kışa dönüşmeyecek baharı ziyadesiyle hak ediyorlar. İnşallah o bahar iklimini hep birlikte tesis edecek o baharı hep kalıcı hale getireceğiz. Bütün bu provokasyonlara rağmen düze çıkacak, geleceğe güvenle bakacağız.


Bu vesile ile bir şeyi hatırlatmak ve müjde vermek istiyorum. Geçenlerde Afganistan'da düşen bir helikopterde oradan kaçırılan 8 Türk mühendis vardı. MİT'in gayretleri neticesinde bunlardan 4 tanesi teslim alındı kurtarıldı. Nurettin Hoştur, Erkan Kaya, Abdülbaki Aslanhan, Mülayim Çelik bu kardeşlerim ailelerine böyle bir günde hamdolsun bu müjdeyi veriyoruz. En kısa zamanda diğer dört kardeşimiz için müjde vermek inşallah bize nasip olur. Tekrar tüm annelerin Anneler günün tebrik ediyorum. Allah bizleri bir daha böyle acılarla imtihan etmesin. Tek bir annenin bile gözü yaşlı olmasın diyoruz. Hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Sağolun var olun' diyerek sözlerini sonlandırdı.





kaynak ; habervaktim
Güncelleme Tarihi: 12 Mayıs 2013, 23:23
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17