Kurultaylardan zaferle çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, oluşturmak istediği 'yeni CHP'nin şifrelerini anlattı.

CHP lideri, parti içi çekişmelerin geleceğinden, zaferle çıktığı kurultaydan sonra oluşturmaya çalıştığı yeni CHP’nin siyasete, dine, ekonomiye, Kürt sorununa kadar birçok konu hakkındaki şifrelerini Radikal’e anlattı. İnsan odaklı özgürlükler partisi olmak istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, “CHP’nin dine karşı olduğu algısı yanlıştır, değişecektir. Güneydoğu ve Doğu Anadolu sorunu konusunda silahlı çözümü değil çok boyutlu çözümü savunacağız” dedi.

"Başörtüsü sorununu çözen biziz"
CHP’yle ilgili yıllardan beri yanlış bir şekilde ‘CHP dine karşı’ algısı yaratıldığını belirten Kılıçdaroğlu, bunun doğru olmadığını anlattı. Söz konusu algıyı yıkmak gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bu algıyı yıllarca beslediler. Oysa CHP hiçbir zaman dine karşı olmamıştır. Unutmayın, üniversitede başörtüsü sorununu çözen biziz. İnanca karşı olunabilir mi? İnsanın manevi dünyasına girip, ben senin maneviyatına karşıyım denilebilir mi? Bu algının bugünden yarına değişmesi çok zor ama bu algı değişecektir. CHP’li olmak demek her inançtan insanların değer yargılarına, inançlarına saygı duymak demektir” dedi.

AKP’nin dini ve inançları siyasete alet etmeyi bir avantaja çevirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “AKP göz göre göre insanlar arasında ayrımcılığı körüklüyor. Bizim mütedeyyin kesimle bir sorunumuz yok. Sorun dini siyasallaştıran ve bundan bir şeyler uman kesimlerde. Halkın gündeminde başörtülü kadınların çalışma hayatında yer alma sorunu yok. Nerde bir başörtülü kadın varsa CHP ona karşıymış gibi gösteriyorlar. Ya niye karşı olalım? CHP’lilerinüzde 80’inin annesi başörtülü. Eşleri başörtülü olan partililerimiz, milletvekillerimiz var.”

Yeni CHP’nin öncelikleri

Türkiye’nin daha fazla demokrasi ve özgürlüğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Demokrasi, özgürlük, insan hakları bizim için birinci sıraya çıktı. İnsan hakları ihlallerinde çok ciddi artışlar var. Tipik örneği Pozantı Cezaevi’nde yaşananlardır. Yani özgürlükler yeni CHP’nin en önemli şifresi. Devlet odaklı değil, insan odaklı bir siyaset. İnsanın ihtiyaçlarını ve taleplerini devletin önünde tutmak istiyoruz. Bu kapsamda AB’de sıkıntılar yaşansa da üyelik sürecini önemsiyoruz ve bu hedeften vazgeçmiyoruz.”

CHP lideri, Kürt sorunuyla ilgili düşüncelerini şöyle aktardı:
“Siz Kürt sorunu diyorsunuz, biz Doğu, Güneydoğu Anadolu sorunu diyoruz. Biz çözüm önerimizi ortaya koyduk. Başbakan beğenmedi. ‘Siz çözümünüzü söyleyin, biz destek olalım’ dedik. Ancak şu ana kadar silah dışında çözüm koyan olmadı. Bizim çözüm sivil çözümdür ve tek boyutlu bir çözüm değil.

Olayın birden fazla boyutunu görüp, kolektif bir anlayışla soruna eğilip çözmek istiyoruz. Ne PKK’nın istediği, ne hükümetin başvurduğu silahlı yol. Bu nedenle üçüncü yol dedik.” Türkiye’de ekonominin, büyük ölçüde para spekülatörlerinin inisiyatifine bırakıldığını savunan Kılıçdaroğlu, bunun en büyük göstergesinin ülkede kaynağı bilinmeyen ve ekonomideki canlılığın temeli olan 12 milyar dolar olduğunu ifade etti.

AKP’nin 10 yıldır iktidarda olmasına karşın S&P raporunda Türkiye’nin kırılganlıkta hâlâ birinci sırada olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, “Bu ekonomimiz ve bağımsızlığımız için büyük bir risk. Türkiye’nin yeni bir teşvik politikasına ihtiyacı var. İstanbul’un artık ağır sanayi merkezi olmaktan çıkarılması lazım. Anadolu’ya kaymak lazım. AKP İstanbul’u büyütüyor” diye konuştu.

TL’nin sembolü
CHP liderine, Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan TL’nin yeni simgesini de sorduk. Kılıçdaroğlu, “Çizgiler insanı rahatsız ediyor. 21. yüzyıl görsellik yüzyılıdır. Keskin çizgiler iticidir. Bunu da bilmeleri lazım. Ama yapmışlar, çok üzerinde durulacak bir şey değil” dedi.

Baykalcı -Kemalci değil yenilikçi -gelenekçi
CHP lideri, yeni CHP tüzüğünün Türkiye’deki siyasi parti tüzüklerinin en iyisi olduğunu savundu. “Hasar tespiti yaptınız mı?” sorumuza, Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi: “Kırgınlıkları giderme çalışması derseniz, ikinci gün geçmişi unutup geleceğe bakmamız gerektiğini söyledik. Kurultayın toplanması için imza verenlerin tüzüğün verdiği hakkı ve yetkiyi kullandığı için suçlanmamaları gerektiğinin altını çizdik. Partide bir küskünler grubunun olmasını istemiyorum.” Geçmişi tamamen unuttuğunu, artık partide barış havası istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ama bundan sonra kimse hata yapmamalı” ifadesini kullandı. Yeni dönemde sahada çalışanların daha fazla CHP’de siyaset yapma şansı bulacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Önseçimleri bütün üyelerin katılımıyla yapacağız. Parti Meclisi’nin tamamı çarşaf liste ile belirlenecek. CHP, güçlü bir ideolojisi olan, evrensel sosyal demokrasiyi yakalamak zorunda olan bir partidir. Dolayısıyla CHP’de kişiler değil, kanatlar olmalı. Örneğin yeni düşüncelerle yola çıkanlar kendilerini ‘yenilikçi’ diye adlandırabilir. Bu yeni görüşlere sıcak bakmayanlar kendilerine ‘gelenekçi’ diyebilir. Kemalci, Savcı, Baykalcı değil, düşünce eksenli eğilimler, ayrışmalar olmalı. Bu partiyi güçlendirir. CHP’de sosyalistler, liberaller olabilir. Neticede biz bir rengiz ve o rengin tonları oluruz. Kurultayda böyle yarışabilirler.”

"Din öğretimi istiyorlarsa getirsinler, tartışılır"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, TBMM gündemindeki yeni eğitim modeliyle ilgili yasa teklifi hakkında da eleştirilerde bulundu. Çocukların birinci 4’ten sonra mesleğe yönlendirilmesinin doğru olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Yola yanlış çıkılıyor. Çok büyük açmazlar çıkacak. Buna hakkımız yok. Çocuk biraz okusun, yaşasın, bekleyelim, 10. sınıftan itibaren yönlendirelim, tercihini yapsın. Fayans ustalığına yönlendirdiniz, belki elektrik ustası olmak istiyordur. O yaştaki çocuklara önce birlikte yaşamayı, birbirlerinden farklı olmadıklarını öğretmemiz lazım. Farklılıklar ileriki yaşlarda ortaya çıkar. Üniversiteye gidince düşünceler farklılaşır, bakışlar değişir” diye konuştu.

İnsanlar dinini öğrenebilmeli
Eğitim sistemindeki değişikliklerin dünyanın her tarafında uzun uzun tartışıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, TBMM’de konuşulan teklif hakkında Bakanlar Kurulu’nun bile bilgisi olmadığına dikkat çekerken, “Eğitim sistemini değiştiriyorsunuz, üniversiteler tartışmıyor, anneler babalar tartışmıyor” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, itirazların din öğretimi olmadığını vurgulayarak, “Din öğretimi istiyorlarsa getirsinler, o da tartışılır. Kimse ‘niye çocuklara din eğitimi getirdin’ demiyor. İnsanlar kendi dinlerini öğrenebilmeli” diye konuştu.

CHP’de ‘4+4+4 eğitim’ toplantısı
CHP Meclis Grubu, milli eğitim sistemindeki 4+4+4 olarak tanımlanan değişiklikle ilgili toplantı yaparak, konunun uzmanı bilim adamlarının görüşlerini dinledi. Toplantı öncesinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapması gereken bir toplantıyı yapıyoruz. Çocuklarımızın nasıl yetişmesi gerekir, bununla ilgili olarak pedagogların, bilim insanlarının, eğitimcilerin görüş bildirmesi lazım. Çünkü bu konunun uzmanları onlar. Nasıl ameliyathaneye bir cerrah girer, siyasetçi girmezse milli eğitim konusu da böyledir. Eğitimcileri, pedagogları dinlemek gerekiyor” dedi. Kılıçdaroğlu, Milli Eğitim Bakanlığı’na da düzenlemeyi geri çekmeleri için çağrıda bulundu. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyada bu konuda bir numaralı olan ülke Finlandiya. Acaba bizim Milli Eğitim Bakanlığı’mız merak etti mi, bu Finlandiya’da neden çocuklar bu kadar başarılı. Bizim çocuklarımızın zekâdüzeyinde bir sorun mu var acaba, hayır böyle bir sorun yok. O zaman sormamız gerekir, bizim çocuklarımız neden sondan ikinci de, Finlandiya birinci. Önündeki tek engel kısır siyasetçilerin eğitim konusunu dikkate almamaları, üzerinde düşünmemeleri, çocuklar üzerinden siyaset yapmayı alışkanlık haline getirmeleri. Bakın bu konuda hükümet programında hiçbir şey yok.”

Akademisyenlerle toplantının ardından, yarın saat 10.30’da basına kapalı yapılacak grup toplantısında 4+4+4 teklifinin masaya yatırılması kararlaştırıldı. (Radikal)