Sporcununda, Taraftarında Ahlaklısı!

Sporcununda, Taraftarında Ahlaklısı!
banner46

Kartal’ımızın basın emekçisi, eski güreşçisi, spor sevdalısı ve bana her seferinde “Kartalspor’un maçına neden gelmiyorsun diyen” ağabeyimiz Fethi SATICI’ ya yapılan seviyesizce saldırıyı kınıyorum ve diyorum ki “Fethi abi FUTBOL İZLEMEYE GELMEYECEĞİM” sözümü tekrarlıyorum. Ne zaman ki bazı taraftarlar centilmenliği öğrenirse. Küfürsüz konuşmanın, saygı ve ahlakın önemini idrak ederlerse, futbol’un en nihayet neticesinde bir spor olduğunu, birilerinin yenerken birilerinin de yenilmesi gerektiğini anlarlarsa, izlemeye gelirim. Gördüğüm kadarıyla böyle bir umut ışığı da maalesef yok.

AHLAK OLMAYAN YERDE OLMAMAK LAZIM.

Asırlar Önce Sevgili Peygamberimiz “Ben güzel ahlak’ı tamamlamak üzere geldim.” Buyuruyor. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’te “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.” Diyerek ahlak’ın önemine değinmiş. Demek oluyor ki güzel ahlak bir numaraları hedefimiz olmalı.

SPORCUNUN AHLAKLISI VE AHLAKSIZI!

Malumunuz televizyondan izliyor olabilirsiniz “falanca futbolcu gece aleminde filancayla çıkarken yakalandı.” Filanca şarkıcı, falanca manken hep çıkan çıkana. Çatıya falan çıkmıyorlar yanlış anlaşılmasın. Birlikte olmalarına çıkmak deniliyor günümüzde. Yada yeni aşkıyla görüntülendi. “Aşk Çorap gibi sıkıldıkça değiştirilen ya da değiştirilen bir paçavramıdır!” Sormak lazım. Bana göre sporla ilgili yurdumuzda ki en büyük problem, futbol’a fazla ilgi gösterilmesidir. O kadar çok spor dalı varken “futbol” hep gündemi meşgul ediyor. Diğer spor dalları ile ilgili yönetenlerin pasif davranması, futbola milyonlarca para ayırmaları ama atletizme, tekvandoya, yüzmeye, basketbola, hentbola, tenise vs. biner lira bile vermemeleri. Futbolcuların çoğunu ve taraftarların bir kısmını şımartıyor.

TARAFTARA EĞİTİM ve DİSİPLİN ŞART!

Teknolojinin vızır vızır yarıştığı bir zamandayız. Neredeyse insan klonlayacak elin gavuru. Her şeyin başı eğitim. Eğitimin yaşı da olmayacağına göre, bana göre taraftarlar eğitimden geçirilmeli ve disiplinli davranma öğretilmeli. “Güzel Ahlak’ın” En önemli erdem olduğu özellikle anlatılmalı. Yetmiş yaşını geçmiş bir insan dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun saygıyı hak eder. Böyle bir insana hem de görevi başında su atmak çok büyük terbiyesizliktir.

YÖNETENLER BASIN SİZİN HİZMETKARINIZ DEĞİLDİR.

Makam mevki sahibi bazı kişilere bakıyorum da basına adeta alay ediyormuşçasına davranıp, küçümsüyorlar, hafife alıyorlar. Haklarında olumsuz bir yazı çıktımı da kuyruğu kopmuş kedi gibi her tarafı tırmalıyorlar. Fethi Satıcı yıllardır Kartal’da yaşına rağmen çoğunuzun ayağına kadar gelerek sizleri basında onura etti. Kaçınız aradınız da geçmiş olsun dediniz. Sebebini biliyorum basını kaale almıyorsunuz! Ver üç kuruşu gönder zihniyeti gidiyorsunuz. Suç sizde mi hayır bizlerde. Bazı arkadaşlarımızın iradesiz davranışları nedeniyle yerel basının itibarı yerlerde sürünüyor.

BÖYLE GİTMEZ! BİRLİKTELİĞİMİZ KUVVETLENECEK

Bir gazeteci “Varlığım belediyelere armağan olsun” demiş güzel demiş, yazısını irdelemeyeceğim ama doğru söylenen söz taktiri hak eder. Yerel basın belediyelerin hegemonyasından ÇOK ACİL kurtulmalı. Bununla ilgili stratejiler geliştirilmeli. Bizler AYGAD olarak bunun için çalışıyoruz. Diğer meslektaşlarımızda çalışırlarsa gereken olur. Yönetenlerin art niyetlileri basını samimiyetle sevmezler. Seviyormuş gibi yaparlar. Çünkü bilirler ki ilk yaptıkları yanlış bazı gazeteciler göz yumsalar da, bazıları hemen manşetten yapıştırırlar.

 BASIN HÜRMÜ?!

Temiz toplum ve  temiz insan için basın bulunmaz Hint kumaşıdır. Yerel basın güçlü olduğu zamanda milletin kanını emen, kravatlı ve altında lüks aracı olan ne kadar asalak varsa haber yapar ve temizler. O yüzden diyorum ki “BASIN HÜR OLMALI” ve bunun için ne gerekiyorsa, temiz toplum ve güzel ahlak’ı savunanların yapması gerekir. Tabii  yaparlarsa…

Güncelleme Tarihi: 20 Eylül 2011, 06:21
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17