Kutlu Doğum Tüm Türkiye'de Coşkuyla Kutlanıyor

Kutlu Doğum Tüm Türkiye'de Coşkuyla Kutlanıyor
Ataköy Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Kutlu Doğum Haftası etkinliği başladı. Etkinliğe Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Ataköy Sinan Erdem Kapalı Salonu'nda düzenlenen 'Merhamet Peygamberi' temalı Kutlu Doğum Haftası etkinliğine binlerce insan akın etti. Spor salonunu tıklım tıklım dolduran davetliler programa yoğun ilgi gösterdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu geniş coğrafyada yaşayan her bir insanın, şu soruyu kendisine çok güçlü ve çok samimi bir şekilde sormasını, bunun cevabını en samimi şekilde aramasını, araştırmasını gönülden arzu ediyorum: Nerede yanlış yaptık ve yapıyoruz? Neden bu haldeyiz? Hangi hata, hangi eksiklik bizim coğrafyamızı, bizim medeniyetimizi buralara getirdi? Bu coğrafya neden kanla, gözyaşıyla, acıyla anılan bir coğrafyaya dönüştü? Neden her köşeden feryat yükseliyor? Neden yakın çevremizde havaya küller savruluyor? Neden çocuklar ölüyor, neden kadınlar umutsuzluk içinde, çaresizlik içinde kıvranıyor? Yoksulluk neden bu coğrafyanın kaderi haline geliyor? Evet, neden uzunca bir süredir farklı ülkelerde kardeş kardeşi, aynı kıbleye dönenler birbirlerini katlediyor?'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığınca, Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen ''Hazreti Peygamber ve Merhamet Eğitimi'' konulu etkinlikte yaptığı konuşmada, Peygamber'in doğumunun sevincinin idrak edildiği Kutlu Doğum Haftası'nın, ülkeye, millete ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diledi.

Erdoğan, ''Bugün Hazreti Peygamber'in alemlere rahmet olarak dünyamızı şereflendirdiği, insanlığı hakikatin ışığı ile aydınlattığı bir doğuşun yıl dönümünü kutluyoruz. Evet o, alemlere rahmet olarak gönderilmişti. Tüm dünyanın, tüm insanlığın, o rahmetten, bereketten ve o ışıktan istifade ettiği bir doğum, takdir edersiniz ki sıradan bir doğum değildir'' şeklinde konuştu.

Varlığa anlam kazandıran, zulmeti yani karanlığı aydınlatan, insanlığı rahmet ve merhametiyle kuşatan bir peygamberin anılmaktan ziyade anlaşılmayı hak ettiğini vurgulayan Erdoğan, ''Kutlu Doğum Haftası'nın, hem Peygamber-i Zi Şan'ın anlaşılmasına hem de onun bizlere ilettiği İlahi Mesaj'ın yaşanmasına vesile olacak şekilde idrak edilmesini tüm kalbimle temenni ediyorum'' diye konuştu.

Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığına, başkanlığın tüm teşkilatına, her yıl Hazreti Nebi'nin farklı bir vasfını öne çıkararak, en güzel etkinliklerle, onu, özellikle çocuk ve gençlere tüm özellikleriyle anlattıkları için şükranlarını sundu.

Bu yılki Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin ana temasının ''Hazreti Peygamber ve Merhamet Eğitimi'' olarak belirlenmesini son derece anlamlı ve isabetli bulduğuna işaret eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

''Burada, İstiklal şairimiz Mehmet Akif'in, Hazreti Peygamber'in kutlu doğumunu anlattığı şu dizeleri ve hissiyatı sizlerle paylaşmak isterim. Diyor ki Akif; 'On dört asır evvel yine bir böyle geceydi/Kumdan, ayın on dördü bir öksüz çıkıverdi/Lakin o ne hüsrandı ki, hissetmedi gözler/Kaç bin senedir halbuki bekleşmedelerdi/Nereden görecekler, göremezlerdi tabii/Bir kere zuhur ettiği çöl en sapa yerdi/Bir kere de ma'mure-i dünya o zamanlar/Buhranlar içindeydi bugünden de beterdi/Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta/Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi'. Peygamber efendimiz, işte böyle bir dünyaya gözlerini açtı. O dünya, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir dünyaydı. O dünya, kadınların insanlık dışı muamelelere, istismara maruz kaldığı bir dünyaydı. O dünya, zengini daha da zenginleştiren, yoksulun yaşam hakkını elinden alan bir dünyaydı. Köleliğin, imtiyazın, ırkçılığın, ayrımcılığın en sert, en şedid şekilde hüküm sürdüğü bir dünyaya gelmişti Hazreti Peygamber. Rahmet Peygamberi, Alemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamber, işte böyle bir dünyayı, rahmetin, merhametin, şefkatin, uhuvvetin, paylaşma ve dayanışmanın hüküm sürdüğü bir dünya haline getirdi. Bedevi, onun gözlerinin içine bakarak medenileşiyordu. En vahşi insanlar, onun şefkati karşısında uysallaşıyordu. Cimriler cömertleşiyor, katı yürekler yumuşuyor, husumetler kucaklaşmayla sona eriyordu. Ashabı için, 'Onlar Yıldızlar Gibidir' buyurmuştu Resul-i Ekrem... Evet, kuraklığın dudakları kuruttuğu yeryüzünde, Hazreti Peygamber çöle inmiş nur; onun ehlibeyti, ashabı ise vahayı, kurtuluşu, teslimiyet yoluyla selameti işaret eden birer yıldız gibi sahrayı aydınlatıyordu.''

İnsanın değerleriyle insan, hayatın değeriyle hayat olduğunu vurgulayan Erdoğan, Hazreti Muhammed'in, yaşanmaya değer bir hayatı yaşadığını ve örnek bir hayat sunduğunu belirtti.

Güncelleme Tarihi: 15 Nisan 2011, 05:21
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17