Kartal'da o parsellerde, “Can ve mal güvenliği söz konusu!”

Nermin Ünal hanımefendi, AND firması hakkında iddialarda bulundu.

Kartal'da o parsellerde, “Can ve mal güvenliği söz konusu!”
İLÇEM Röportaj-Aytekin Yaşar
-
Nermin Ünal hanımefendi, gazetemize çok çarpıcı iddialarda ve kurum ile bazı kişiler hakkında söylemlerde  bulundu. Savaklar Deresi’nin olduğu (Kartal İlçesi, Soğanlık Mahallesi, 4485 ada, 38, 164, 165, 183, 191, 193, 305 parseller) derenin üzerine imar olmamasına rağmen imara açıldığını, Can ve mal güvenliğinin söz konusu olduğunu, bu durumun Üniversite ve Mimarlar Odası raporlarında da belirtildiğini anlattı. Bu plana ve usülsüz verilen ruhsat ve projeler için 2 dava açtığını belirtti.
--

Merhabalar ben İlçem Gazetesi Aytekin Yaşar. Adınızı soyadınızı alabilir miyim?

-Nermin Ünal​

-

-Evet Şimdi biz Savaklar deresi ile ilgili bazı haberler yaptık. Bazı donelere ve Üniversite raporlarına ulaştık. Mimarlar odasının raporları vs.

-

Sizin 2 dönüm araziniz var orada bildiğim kadarıyla. Bize olayı baştan anlatır mısınız? Neler yaşandı, haksızlığa uğradınız mı, mağduriyetiniz var mı?

-

-Çok fazla mağduriyete uğradım. Biz AND PASTEL’in yanındaki bu yeri, 2001 yılında satın aldım. Alır almaz, kendi maddi imkansızlıklarımızdan dolayı buraya bir şey yapamadık. Ben bir emekli makine yüksek mühendisi Albay eşiyim. Emekli paramızı ve daha sonra biriktirdiğimiz parayla aldığımız yer burası. Burayı kendimize iş yeri yapacaktık. Aldığımızda iki kez terk ve ifrazları yapılmış, konuta çevrilmiş daha sonra satın aldığımız kişinin oğlu iş yeri yapacakmış bir daha terk ve ifrazları yapılıyor. Yani biz aldığımızda imarı iskânı terk ve ifrazları yapılmıştı. 2414 m2’lik sorunsuz bir yer olarak satın aldık burayı. Daha sonra biraz paramız olup da hareket ettiğimizde tabii ki bizim tek yerimiz, daha önce böyle bir şey de başımıza gelmedi. Buranın yeşil alan olduğunu öğrendik. Hemen Kartal Belediyesi’nde Altınok Öz’e gittim. Altınok Öz bana dedi ki “Sen Kartal Belediyesi’ne bir bağışta bulun ben de senin haksızlığını telafi edeyim!” dedi. Hiç bir gelişme olmadı. Aradan büyük bir zaman geçtikten sonra yine gittim. Bana yine aynı şekilde aynı şey söylendi. Yine avutuldum, yine gönderildim.

-

Bağış yaptınız mı peki?

-

-Hayır, yapmadım.

-

-Ondan sonra bu böyle kaldı ben de hiçbir şekilde bağış da yapmadım kendilerine. Sonrasında 2015 yılında mecliste bu olaya tahammül edemeyen değerli kişilerden öğrendim ki benim yerim AND’nin yeşil alanı olarak kullanılmış. Ve orada benim arkamda meşhur bahsettiğiniz Savaklar Deresi’ni AND Pastel Grup lehine imara açıyorlar ki burası imara açılmaması gereken bir yer. Ondan sonra benim mücadelem başladı. Hemen bu AND’ye yapılan plana Belediye’ye itirazda bulundum. Ancak itiraz ettiğim hususlar incelenmedi. Ben orada Savaklar Deresi olduğunu da bilmiyordum. Bu arada bu Savaklar Deresini öğrendikten sonra tabii ki vicdanlı kişiler de varmış aralarında demek ki bana sahip çıktılar. Ve ben bu yolda hızla ilerledim. Hemen bir mahkemeye gittim ve onların çıkan projesine dava açtım. Siz yeşil alanı nasıl imara açıyorsunuz da benim imarlı yerimi nasıl yeşil alan yapıyorsunuz? Hemen bunlara savaklar deresinin üzerine imar olmayan yere bina yapıyorlar diye, yeşil alanı imara açtırmışlar diye bir dava açtım. Bunun üzerine gittim ve mahkemenin tayin ettiği 3 tane bilirkişi geldi. Bu bilirkişilerle de çok enteresan şeyler yaşadık o arada detaylara girmeyeyim çok uzar. Ama bir tanesi çok dirayetli bir hanım. Bütün resimleri çekti fotoğrafladı ve bir toprak çıktı alttan Sayın Aytekin Bey, inanamazsınız. Ve bunların hiç ummadığı bir rapor geldi. Can ve mal güvenliği söz konusudur diye 33 sayfa. Burası bir savaklar deresidir. Can ve mal güvenliği söz konusudur diye bir rapor düzenlemişler.

-

-

AND’nin yaptığı yerle alakalı mı?

-

-Aynen ben AND’ye dava açtım zaten. O bahsettiğim rapor Savaklar Deresi’nin üzerinde yukarıda bahsettiğim can ve mal güvenliği yazan mahkeme raporudur ve bu konutların olduğu yere ilişkindir. Sonra gittim, duydum Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Ercan Koç Savaklar deresi üzerine tez hazırlamış ve onunla birlikte Ercan Koç ve diğer iki hocadan hazırladıkları raporu aldım. bana savaklar deresinin risklerini anlatan 61 sayfadan oluşan, yani bir kitap düşünün, kitap şeklinde bir rapor verdi. Sonra İski’ye yazı yazdım siz bu plana izin verdiniz mi? diye. İski “hayır ben nihai görüşümü vermedim, Bu AND planı yapılırken İSKİ’nin nihai görüşünün alınmadığına dair yazı verdiler.

-

-

-

-

-

-

İski görüş vermemiş mi?

-

-Hayır. Nihai görüş vermedim diye yazısı var. Ben bunları da sundum hepsini mahkemeye. Üstüne bir de mimarlar odasının bu konuda büyük savaşlar verdiğini duydum. Bu savaşların sonunda tabii ki diskalifiye edilmişler her zaman ki gibi. Büyük balık küçük balığı yutar. Mimarlar Odası bunları günlerce internette yayınlamış, “Burası bir dere yatağı, yapılamaz!” diye. Gittim Mimarlar Odasından bir rapor aldım “Evet burada riskler var!” diye. Başlık atmışlar “Endişe edilen durumlar var!” diye. 30 tane madde rakamları yanlış söyleyebilirim raporu size de verdim. Böyle bir raporu onlar da vermişler.

--

--

--

Ve buna rağmen benim açtığım davayı ben kaybettim. Bir tane ret ile iki olumlu ile. İdare mahkemesinde zaten hiç dava kazanmanız mümkün değil. Büyük balıklar küçük balığı yutuyor. Böyle bir dosyadan dava kaybetmenin hukuken izahı yok. Bir sürü hâkim dostlarım var, avukat arkadaşlarım var. Danışıyorum, fikir alıyorum. Can ve mal güvenliği yazan bir davanın kaybedilmesini asla kabul edemiyorlar. “Böyle bir şeyin olması hiç mümkün değil diyorlar. Tabii ki istinaf da da pat diye karar çıktı. Ama Danıştay’da dosya takıldı. Yaklaşık iki yılı geçti Danıştay’dan asla geçiremiyorlar, ama ne yapıyorlar? Danıştay’da bu dosyayı tutuyorlar. Bu arada hep iskânlarını alıyorlar ki, iskanı aldıktan sonra davayı kaybetseler bile hukuken bu binalar yıkılamıyor. Bu yaşadıklarımdan sonra bu davayı da kazanacaklarını düşünüyorum.

-

İskânı veren Kartal Belediyesi mi?

-

-Kartal Belediyesi veriyor tabii ki ve zaten şu an ki başkan yardımcısı Bayram Ali bu konuya eskiden beri hâkim olan bir kişi. Ve benim mağduriyetimi bilen bir kişi. Bu arada Kartal Belediye Başkanı Gökhan Bey’den, Bayram Ali Bey ve Başkanın sekreteri kanalıyla uzun zamandır bu konuyu paylaşmak için randevu talep etmeme rağmen, tarafıma herhangi bir dönüş yapılmadı.

-

Peki, bu kadar olumsuzluğa rağmen, böyle bir şeye iskân vermeleri sizce doğru mu?

-

-Tabii ki doğru değil. Siz raporları gördünüz. Rize’deki olayı da biliyorsunuz. Siz de gazetenizde yazmışsınız. Aynısının yaşanacağını raporlar dile getirmiş yani. Ve de çok büyük depremleri beklemeye gerek yok. Sel olayı da olabilir deprem de olabilir. Yani ben 2005 ten beri pinpon topu gibi ortada dolanıyorum. Maddi manevi mağduriyetim oldu, sağlık sorunları yarattı. Bunun akabinde bu raporlar çıkınca beni Altınok Öz çağırdı. Aa dedi ellerini ceplerine koymuş bir vaziyette “Size haksızlık etmişiz!” dedi. Ben “2 kez daha geldim buraya. Sayın Başkan hiç elimden tutmadınız. Tutacağınızı söylediniz ama hiçbir şekilde bana yardımcı olmadınız. Peki niye bu dava sizi bu kadar ilgilendiriyor?” dedim. “İşte burada binalar yapılıyor, işte burada CHP’ye oy çok da ondan” dedi. “Bir sürü inşaat durmuş, bunları dikkate almıyorsunuz da neden AND’nin yerini bu kadar dikkate alıyorsunuz veya koruyorsunuz?” dedim. “Oradan CHP’ye çok oy geleceği için!” dedi.

-

Hakikaten de oradan sonra benim dosyamı geçirdi, Büyükşehir’e gittim. Büyükşehir’de hiç sorun yaşamadım. AK Partiye gittim bütün problemlerimi anlattım. Buradaki AK Parti meclis üyelerine anlatmıştım zaten onlar da benim haklılığımı dile getirdiler. O zamanki AKP ilçe başkan da bana yardımcı oldu. Hemen müktesep haklarım Kartal ve İBB meclislerinde iade edildi.

-

Ne zaman müktesep haklarınız iade edilerek tekrar imara açıldınız?

-

2015-2017 arası olması lazım.

-

Yani sizi yıllarca oyaladılar değil mi? Mesela binanızı yapmış olsaydınız o zaman. Şimdiye ne kadar ekonomik kaybınız var değil mi?

-

-Tabi kaç hem maddi hem manevi kaybım var. Ve bırakın emekli ikramiyelerimizin tamamını 93’ten de 2001’e kadar eşim ve ben çalışarak biriktirdiğimiz paranın tamamı bunun içindeydi. İnşaat yapabilmek için de para biriktirdiğimiz bir dönemde başımıza geliyor bütün bunlar, düşünebiliyor musunuz?

-

Benim eşim bir köy çocuğu askeriye hesabına İTÜ makine mühendisliği okumuş bir adam. Yani makine mühendisi. Askeriyede altın çivi çakmış, palet üretimi ilk başlatan adam. Yani bu ülkeye güzel şeyler yapmış bir insan. Yani böyle bir haksızlığa tahammül edemiyorum ben kaç senedir.

-

Daha macera bitmedi Aytekin Bey. Kartal Belediyesi’nden dosyam geçerken haklı olduğumu savunan, yanımda yer alan CHP Kartal Meclis Üyeleri Gürbüz Çiftçi, Medet Kıskaç ile Kadıköy CHP meclis üyesi Hakkı Sağlam ve yanlış hatırlamıyorsam Zeytinburnu CHP meclis üyesi Özgür Aydın dosyam askıdayken bana dava açtılar. Bir de AND Gurup dava açtı. AND’nin avukatlığınıda yine CHP’li Maltepe Meclis üyesi Hüseyin Bingöl üstlendi. Dava açma sebepleri de, burada yeşil alana ihtiyaç varmış.

-

Madem ki bunlar yeşil alan koruyan meclis üyeleri, hele ki ikisi Kartal Belediyesinde Meclis üyesiydi, şimdi ben bu kişilere sormak istiyorum. Diğer, Özgür Aydın ve Hakkı sağlam’da İBB Meclis üyesiydi. Aynı meclislerde 2015 yılında Kartal ve İBB meclislerinden dere yatağının -yaklaşık 100 dönüm arazinin- yeşil alandan çıkarılıp imara açılırken, aynı mecliste dördü de var iken neden itiraz etmediler, neden dava açmadılar da benim 2414 m2 imarlı iskânlı yerimin yeşil alan kalması için savaş veriyorlar, dava açıyorlar? Çok merak ediyorum.

-

100 dönüm mü o alan?

-

-Yaklaşık. Tam netliğini bilemiyorum ama 100 dönüm civarı olduğunu duydum.

-Mahkemeler şöyle, hepsini kaybettik tabii ki. Naçizane idare mahkemesinde hangi davayı açsam kaybederim, tahmin edeceğiniz gibi bizler çok küçük balık kalıyoruz. Sayın Aytekin Bey şöyle düşünün olayı can ve mal güvenliği yazılan bir davayı kaybediyor iseniz, diğerlerini kaybetmeniz artık çok kolay. 5 tane rapor var raporlarda can ve mal güvenliği ve risklerden söz ediliyor. Bu raporlara rağmen, ben dava kaybediyor isem ben hangi davayı açsam kaybederim. Şu anda devam eden projeden daha fazla inşaat yapıldığı iddiasıyla açtığımız dava var. Birde AND’ye yapılan planın iptali için açtığım dava var, oda Danıştay’da karar aşamasında. Bakın size çok önemli bir şey anlatacağım şimdi. İdare mahkemesinde bir dava açıyoruz burada olması gerekenden fazla bina var ve projeyi uygulamıyorlar diye. Ve bu davayı kaybediyoruz. Ama idare mahkemesi istinafı bozuyor. Ve tekrar dava açıldığında mahkeme diyor ki ben 2200 tane konutun projesini mi inceleyeceğim, bu mümkün değil” diyor. Bana verdikleri cevaplar bunlar ve yine davayı kaybediyorum. Ama yine istinaf mahkemesi bilirkişi gönderilip davanın yeniden açılmasını istiyor. Yani AND’ye İnşaat ruhsatının iptali için açtığım dava devam ediyor ve Bilirkişi incelemesi yapılacak. Plan iptali için açtığım davada Danıştay’da karar aşamasında. Tabii ki, hoş olmadı bu onlar adına.

-

Peki bilir kişi raporları mahkemeye geçti mi kayıtları?

-

-Tabii ki hepsi var bilirkişi raporlarının. Kaybettiğimiz davaydı onların hepsi o dosyada.

-

O bilirkişi raporlarını da ben sizden alabilir miyim haberi desteklemek adına?

-

-Tabii ki, evet hepsini verebilirim.

-

Bir de size bir konuyu daha iletmek istiyorum.

-

AND’nin avukatı Hüseyin Bingöl, olayların olduğu tarihlerde Maltepe’de CHP meclis üyesiyken, hem AND Pastel’in 100 dönümlük yeşil alan gösterilen arazisi hem de diğer bir çok yeşil alan görülen bölge imara açılırken dava açmıyor. Ama AND’nin avukatı olarak benim imarlı ve iskanlı yerim için dava açıyor. Bu etik değildir.

-

Bana haklarım geri verildi, kimse bana jest yapmadı. Benim kaç sene önce aldığım imarlı iskânlı yerim olduğu için müktesep haklarım iade edildi. Hem Kartal Belediyesi hem Büyükşehir’de. Bu arada AND de bana, yeşil alan kalsın diye dava açtı onu da kazandı tabii ki. AND Pastel projesinin içine girin yeşil alan var mı diye bakın orada yeşil alanın yeterli olmadığını göreceksiniz.

-

Peki yeşil alan yok dediniz değil mi demin? Donatı alanı olması gerekirken.

-

Biz davada 168 parsel yerine, buraya 10676 yani onları da kapsayan ada parselinde yeşil alana bakın dedik. Tabi bakılmadı. Ama yine kaybettik davayı. Hepsini kaybediyoruz.

-

Peki yani kanun yok mu bununla ilgili %40 donatı alanı yeşil alan?

-

-Benim zaten daha önceden %35 terk ve ifrazlarım yapılmış daha fazlası %38 yapılmış 2 seans. Zaten Kartal Belediyesi’nin avukatı Yeşim Ge. mahkemede benim avukatıma dedi ki “Size bir şey söyleyeceğim vicdanen rahatsız olduğum bir şey var sizin yerinizi AND Pastel projesindeki yerlerini satarken yeşil alanımız diye göstererek sattılar.” Dedi. Düşünebiliyor musunuz? Yani çok enteresan şeyler oluyor. Ben hiçbir zaman böyle bir mücadeleye de girmezdim yani böyle bir savaşla da derdim olmazdı. Ama ne yaptılar bu savaşa onlar ittiler beni. Ama şimdi vicdan yapıyorum daha fazla gidiyorum işin üzerine Çünkü Rize’deki olaydan sonra size de yazdım mahkemelere de gönderdim.

-

Yani velhasıl kelam çark öyle bir dönüyor ki benim Kartal Belediyesinde beni savunacak avukat hanımefendi AND’nin avukatının yanında staj yapmış, benim yüzüme bas bas bağırıyor biz hasımız diyor. Belediyede çalışan avukat, Nasıl hasım olur benimle? Siz beni savunuyorsunuz yılda yaklaşık 30 milyar benden vergi alıyor Kartal Belediyesi.

-

Şahidiniz var mı size böyle dediğine dair?

-

-Tabii ki o gün 2 tane adam vardı şahitlik yaparlar mı bilmiyorum. Bir tanesi benim yerimi yapacak müteahhitti yapmaktan vazgeçti o yüzden. Mahkeme var diyor burası yeşil alan diyor. Ama gelirler mi gelmezler mi bilemiyorum. Diyarbakırlı bir müteahhit ile bir emlakçı yanımdaydılar.

-

Ben Medet Kıskanç’a, Özgür Aydın’a ,Gürbüz Çiftçi’ye, Hakkı Sağlam’a, Hüseyin Sağ’a, avukat Hüseyin Bingöl’e altı CHP’li meclis üyesine şu sorunun sorulmasını istiyorum. 2414 m2lik imarlı yerimin yeşil alan kalması için savaştığınız kadar niye Anadolu yakasının en büyük deresi Savaklar deresinin tam üzerindeki 100 dönüm gibi büyük bir yeşil alanın imara açılmasına itiraz etmediniz dava açmadınız? AND Pastel’in yerinden söz ediyoruz.

-

Evet efendim teşekkür ediyorum başka eklemek istediğiniz bir şey var mı?

-

-Rica ederim. Ben size teşekkür ederim.

Güncelleme Tarihi: 05 Kasım 2020, 13:11

Aytekin Yaşar

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17