İbrahim Doğan 'Ellerim kırılsaydı da Altınok Öz’e oy vermeseydim!'

Cumhuriyet Halk Partisi’nin en halkçı meclis üyesi İbrahim Doğan İlçem Gazetesi’ne dobra dobra konuştu.

İbrahim Doğan 'Ellerim kırılsaydı da  Altınok Öz’e oy vermeseydim!'

Size bu sayımızda halkın menfaati için var gücüyle çalışan, kamu alanlarının korunması için dava üstüne dava açan ve kamu alanlarını rant’a kaptırmayan bizim gözümüzde bir “Halk Kahramanı’nın” mücadelelerini yazacağız.

 
Gazetemizi davetimiz üzerine ziyaret eden İbrahim Doğan “Halkımızın bana verdiği oyu namus borcu saydım ve var gücümle 2 dönemdir çalışıyorum. Görevimi en iyi şekilde yaptığıma inanıyorum. Bunun takdirini halkımız yapacak benim bu yüzden vicdanım rahat” dedi.


İbrahim Doğan “Belediye meclis üyelerinin görevlerinin en başında özellikle kamu alanlarının korunması gelir. Bize en çok gelen konular nedir? Plan tadilatlarıdır. Dolayısı ile bu plan tadilatları genellikle neye hizmet eder? Rant’a hizmet eder, rant’a yöneliktir. Çünkü parsel bazında yapılan bütün plan tadilatları istisnalar hariç tamamı donatı alanlarını imara açıyor. Oradan birileri bir şekilde rant elde ediyor. Kamunun da donatı alanları ortadan kaldırılıyor.

 
Her mahalle de emeğim var

Dediniz ya “Bu konuda siz layıkıyla görevinizi yaptınız mı?” Vicdanen rahatım. Gerek muhalefette olalım biliyorsunuz Ak Parti’nin yerelde iktidar olduğu dönemde de gerekli mücadeleyi verdik. Bu dönemde de gerekli mücadeleyi verdim. Örnek vereyim. Hürriyet Mahallesinde 55 dönüm alan bir şekilde imara açıldı. Burası güzel bir yer fakat yamaç ve zemini de fazla sağlam değil. Park olarak güzel bir yer ama maalesef burayı imara açtılar. Ben burada görevimi yerine getirerek İbrahim Doğan olarak itiraz ettim. Bu plan tadilatının iptali ile ilgili dava açtım. Her mahalle de emeğimiz vardır. Mesela Petroliş Mahallesi’nde 12 nolu pafta. Burası aşağı yukarı 8 dönüm arsa. İmara açıldı. İtiraz ettik gerekli kanuni işlemleri yaptık. Bu itirazımız büyükşehir belediyesinde kabul gördü ve bu 8 dönümlük arsanın 6 dönümünün tekrar okul olarak kalmasını sağladık. Bu çok önemli bir şey ve bunu tekrar Kartal halkına kazandırdım ben.

 
Dava açtım ve ben davayı kazandım.

Bir başka şey, Soğanlıkta futbol sahası var. Tem otoyolunun kenarında. Burayı Kartal Belediyesi borcuna karşılık 2007-2008 yıllarında büyükşehir’e devretti. Ama burası spor alanı. Bu spor alanını şartlı verdik. 2010 yılında büyükşehir belediyesi burayı imara açtı ve benzin istasyonu yaptı. Bununla ilgili de dava açtım ben ve davayı kazandım. İstanbul Büyükşehir belediyesi tarafından daha sonra burası eski fonksiyonuna kavuştu. Bu bir kazanımdır işte.

 

Atalar Mahallesi’nde muhtarlığın olduğu alan. Burası idari tesis alanı, kamu alanıdır. Çok ta güzel bir yer. Büyükşehir belediyesi burayı imara açtı. 4,5 dönüm arazi. Ben belediye başkanı değilim ama burayla ilgili itirazı yine ben yaptım. Davasını açtım ve sürüyor. Bu davayı kazanmak mümkündür, çünkü DOP (düzenleme ortaklık payı) alanını kamu dışında kullanamazsınız. Bu da bir kazançtır. Bu donatı alanının kaybolmasına karşı çıkmış oluyoruz.

 
Kimse kılını kıpırdatmadı

Siz bilirsiniz İş Bankası’nın 75 dönümlük arazisi (Kapatılan oto pazarının olduğu yer) Burayı park alanı, spor alanı, gezi alanı, bir kısımda okul alanı, bir kısmı da yol alanı olarak kalıyor. İBB bu 75 dönümlük araziyi imara açtı. 20 dönümlük araziyi kentsel dönüşüm amacıyla kendine ayırdı, geri kalanını imara açtı. Şimdi buna karşı da kimse kılını kıpırdatmadı. Burada şimdi Allah var. Ali Haydar Süslü bey büyükşehir de bizimle birlikte gerekli mücadeleyi verdi. Burayla ilgili de gerekli itirazlarımı yaptım. (Biz sorduk “Belediye başkanı!”) Belediye başkanının böyle bir hukuki dava açtığını bilmiyorum. Açsaydı şayet, biz duyardık. Bununla ilgili 9. İdari mahkemesine Ali Haydar Süslü’nün katkılarıyla dava açtım. Esentepe’de 20 dönümlük araziyle ilgili de gerekli davayı açtım.

 
Biz bunlara pabuç bırakmayız.

Biz kamu adına görev yaptığımıza göre kamunun yani halkın hukukunu koruyoruz. Kamunun hakkını korumak aslında tek tek kişilerin huzurunu bozmuyor. Bunun bilincinde bir olsak. Çünkü karşınıza rantçılar dikiliyor. Çıkar çevreleri dikiliyor. Bir takım sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz. Biz yasal olan bütün vatandaşlarını hakkının hukukunun korunması gerekiyor. Hiçbir vatandaşımızın işinin engellenmemesi lazım diye düşünüyoruz. Eğer vatandaşın işi yasalsa mümkünse ruhsatı 15 günde verilsin. Ya da 10 günde verilsin vatandaş beklemesin. Ama yasal olmayan, plan bütçelerine aykırı imar işlemlerinin yapılmasına hiçbir zaman razı olmadık, razı olmayız. Bu zaten, meslek ahlakına da aykırı. Risk alarak görev yapıyoruz, zira toplumsal siyaset risk gerektirir. Karşınız da kuvvetli güçler var. O güçler sizin çalışmalarınızın önüne set çekebiliyor. Bizim bu işimize neden engel olursun diyenler çıkabiliyor ama biz bunlara pabuç bırakmayız. Halkımız bize oy vermiş ve görevlendirmiştir. Biz halkımızın oyunu kendi namusumuz gibi görüp ona göre var gücümüzle çalışıyoruz. Bizi getiren halk’tır.

 
Gökten taş yağsa İbrahim Doğan yapıyor diyecekler.

Sosyal, demokrat belediyecilik halkla birlikte hareket etmek gerektirir. Halkın iradesini almış, Bu seçilmiş insanların mutlak suretle halka danışarak kamunun yararı doğrultusunda uygulamalar yapması lazımdır. Ama maalesef böyle olmuyor. Kapitalist sistem çıkar ilişkilerini vatandaşa empoze ediyor. Çevreye saygı gösteren, kamusal alanları kollayan bir anlayış olması gerekirken maalesef böyle olmuyor. Biz geçmiş dönemde kentsel dönüşümle ilgili mücadeleler verdik. Bir noktaya vardırdık, çözüm noktasına ulaştırdık. Hürriyet mahallesinde halen mülkiyet sorunu var. Kendi işimiz gibi mücadele ediyoruz. Bizim üzüldüğümüz nokta şurasıdır. Bir takım anlayışın sahipleri hoş olmayan açıklamalarda bulunuyorlar. İnsanı rencide ederek yapmadığımız şeyleri yaptı gösterip halka hitap ederek kendine pay çıkartıyor. Birilerini karalayarak siz bir yere varamazsınız. Birileri bizim için propaganda yapıyorlar. Gökten taş yağsa İbrahim Doğan yapıyor diyecekler. Bu propagandayı yapanların zavallılığını gösteriyor. Beni vatandaşla karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Ben bunlara zavallı diyorum. Ben vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü için her türlü katkıyı sunuyorum. Vatandaşlar biz bu planlardan memnunuz derlerse bende o zaman eyvallah derim. (kim yapıyor? Sorumuza) Vatandaşların sorunlarını çözmesi gereken malum idareciler kendilerinin becerisizliklerini sergiliyorlar. Vatandaşın sorunlarını çözmemek için bahane uyduruyorlar. Ben şimdiye kadar 15-16 dava açtım. Ne için? Halkımız için. İstanbul Büyükşehir belediyesinde meclis üyeliği görevi yaptım. Şimdiye kadar bir kez olsun Allah rızası için park yapalım diye bir karar gelmiyor. Kamusal alanın imara açılması için geliyor hep. Adam geliyor park alanını yurt yapıyor. Park alanının özel okul yapıyor. Getiriyor konuta açıyor.

 
Ellerim kırılsaydı da Altınok Öz’e oy vermeseydim!

CHP örgüt toplantısında “Ellerim kırılsaydı da Altınok Öz’e oy vermeseydim!” dediniz mi? Sorumuza cevap veren İbrahim Doğan “Evet dedim. Bu örgüt içi bir toplantıydı, basına nasıl ulaştı bir sormak lazım. Mecliste de bir Ak Parti’li meclis üyesi “Bir daha Kartal’da iktidar göremeyeceksiniz” diye eleştirmişti. Ben ona cevaben Biz Kartal’da yeniden iktidar olacağız. Yeni, katılımcı bir anlayışla yeni bir idareyle, yeni kadrolarla sosyal demokratlar burada iktidar olacak. Biz örgüt içinde o söylemde bulunduk. İnsan bazen duygusal konuşabiliyor. Neden söyledim? Ben solcu ve demokrat bir insanım. Ben şöyle bakarım. Sosyal demokrat partiler ırkçı, şoven, aşırı milliyetçi akımlara karşı olması lazım. Artık dönemimiz bütün insanların kardeşçe yaşadığı, insanca yaşadığı, her kesin etnik kimliğine bakmadan insan hakları gereği herkesin eşit olduğu anlayışla bakmak lazım.

 
Alevi Katliamcısını Milli Kahraman ilan etti!

Atatürk bu ülkenin milli kahramanıdır, eyvallah. Atatürk’ün yanında birkaç kişi daha sayıyorsunuz. Topal Osman’ı da milli kahraman ilan ediyorsunuz. Şimdi bu olmadı. Topal Osman Koçgiri’de çok açık söylemek lazım. Topal Osman Koçgiri’de binlerce masum Alevi insanı katletmiş birisidir. Mustafa Sufileri ve arkadaşlarını da Karadeniz’de katledenler Topal Osmal’la bağlantılı adamlardır. Topal Osman Türkiye tarihinde karanlık bir sayfadır. Katliamcıdır. Boğazlıyan Kaymakamı katliamcıdır. Ne olursa olsun. Eğer insan katletmişse bizim bu katliamcıları sorgulamamız lazım. Bu katledicilerin yaptıklarından ders çıkartmamız gerekirken, bunları anmak bunları milli kahraman ilan etmek gerçekten insana üzüntü verir. Bu insanlık suçudur aslında. Bunlar insanlık nazarında yargılanması gerekir. Hitler’i siz savunabilirmisiniz? Almanlar Hitler’den utanıyor. Dolayısı ile sosyal demokrat partili olacaksınız, Bunca katliam yapan insanları adamı milli kahraman ilan edeceksiniz. Böyle bir şey olabilir mi? Bu katledilen insanların çocukları, torunları bu partiye oy veriyorlar. Bizim gözümüzün içine baka baka, milli kahraman ilan edeceksiniz. Bu konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum.  

Çırçır Hizmet binası başından sonuna yanlış!

Çırçır Hizmet binasına harcanan milyonlarca lirayı doğru buluyor musunuz? Sorumuza cevap veren İbrahim Doğan “Ben bu binaya Ak Parti zamanında otopark yapılırken de karşı çıkmıştım. Bu binanın yeri burası değildir? Burası sosyal donatı alanı olarak kalmalıydı. Bu bina ya İş bankasının arsasının oraya ya da Bülent Ecevit Kültür Merkezine yapılmalıydı. İşte şimdi şu ortaya çıkıyor. Halk’a sormak budur. Yanlış yaptı, her şeyi yanlış yaptı. Halk’a sorulurdu ama sorarken de bilinçli sormak lazım. Plan otoritelerine, meslek odalarına, sorulabilirdi. Buraya böyle bir bina olur mu? Bunun fizibilitesi yapılırdı. İşte Halk’a sormak budur. Baştan yanlış yapılmıştır. Yanlıştan dönülmesi gerekir miydi? Evet gerekirdi. Burada sadece bir iskelet vardı.” Diyerek sözlerini sonlandırdı.

  
Güncelleme Tarihi: 27 Temmuz 2013, 15:46
YORUM EKLE
YORUMLAR
adem etirli
adem etirli - 11 yıl Önce

sayın ibrahim doğan a şunu sormak isterim,dersim katliamını kim yaptı ?

pelin
pelin - 11 yıl Önce

dersim katliamını atatürk'ün mü yaptığını sanıyorsunuz adem bey.yıllardır buna inandırılmışsınız. yazık

SIRADAKİ HABER

banner17