EMANET EDİLEBİLEN BİRİMİYİZ ?

       Emanet kime verilir, tabi ki emin olunana. Dinimizin bile bir gereği değil midir bu? Elinden ve dilinden  emin olunmak vasfı. Biz kime emanet edildik, kimin emanetçisi...

EMANET EDİLEBİLEN BİRİMİYİZ ?

       Emanet kime verilir, tabi ki emin olunana. Dinimizin bile bir gereği değil midir bu? Elinden ve dilinden  emin olunmak vasfı. Biz kime emanet edildik, kimin emanetçisi olacağız? Bunu hiç düşündünüz mü bilemiyorum. Ben bu husus üzerine oldukça kafa yormaya çalışanlardanım açıkçası.

      İnsanoğlunun yaşamsal mücadelesi  içerisinde, emanet edildiği durumlar ve de emanet edilen durumları mutlaka olmuştur. Her insanın geçirdiği bir gençlik evresi, bir ergenlik evresi bulunmaktadır. Bu realite çerçevesinde, hiç kendini emin ellerin yönetimine bırakmak istemeyen bir gençlik varlığının içerisinde yer almak istediniz mi acaba.  Bu sorunun cevabı,  içerisinde gizli olduğu şekilde, tabi ki emin ellerde olmak istedim diye olacaktır. Emin ellerde bir gençlik olgusu yaşamak istemiş olmak bile emin ellerde bir gençlik olgusunu yaşatma sorumluluğunu getirmektedir. Yönetim kademesinin her ne yerinde yer alırsak alalım birincil davranış kalıbı emanet edildiğimizi ve emanet aldığımızı  unutmamak olmalıdır. 

       Emanet edilenlerin getirdiği sorumluluk  ne büyük bir sorumluluktur ki, toplumsal davranış kalıplarının olumlu yönde gelişmesinde büyük  bir yük içermektedir.  Tabi ki bu yükün varlığı bunu anlayacak bir kafa yapısını da beraberinde getirmelidir. Kafasında emanet olgusunu yed-i emin bürosunun dışına çıkaramamış önemli bir kitlenin varlığı maalesef hayatımızın bir gerçeğidir. 

      Kamusal görevler olsun, gönüllülük esası ile alınan görevler olsun ehil ve emanetin farkında olacak bir anlayış ile yönetilemediği sürece vahamet çok büyük bir oranda artacaktır. Emanetin hayatın içerisinde çok yönlü bir misyonu vardır. Benim gençlik olgusu üzerinde durmamın sebebi, bu toplumsal gerçekliğin  yanlış politikaların sonucu emanete ihanet edile gelen bir anlayışla hayat bulmasının bende yarattığı kanamadır. Emanet in getirdiği sorumluluğun hiçbir siyasi beklentisi, hiçbir siyasi partisi olamaz. İnsanı insan yapan vasıflardan olması gereken bu sorumluluk anlayışı,  alınan görevlerin ve kararların yaratması muhtemel sonuçlarına direkt etkisinden dolayı son derece önemlidir.

       Sosyal sorumluluklarımız gereği emanet almaya başladığımızı hissettiğim gençliğin üzerimde arattığı baskıyı inanın anlatamam. Bu baskıyı kaldırmak bizim harcımızdır çok şükür. Derdimiz  sadece bu sorumluluğu, bizim hissetmemizin üzerine hiçbir zaman olmadı, olamazda. Yönetsel görev alan herkesin bu sorumluğu en yoğun  bir şekilde hissetmesini bekliyoruz açıkçası.  Gençlikle ilgili üzerine sorumluluk düşüpte, bu sorumluluğu hayatın  diğer koşuşturmaları içerisinde bertaraf edenlerin kendilerine bir kez daha bakmasını diliyorum.  Ama anladığım bu vebal her babayiğidin anlayabileceği ve kaldırabileceği bir vebal değilmiş maalesef.

 

 

Güncelleme Tarihi: 30 Haziran 2011, 13:24
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17