“İstanbul Avrupa Birliği'ne hazırlanıyor” projesinin imza töreninde konuşan Bakan Bağış ve Başkan Topbaş, İstanbul’un son yıllarda yapılan yatırımlar ve barış ortamıyla aslında AB’ye hazır olduğunu vurguladılar.
İstanbul AB’nin bazı kentlerini aşmış durumda…
"İstanbul Avrupa Birliği'ne hazırlanıyor'' projesi protokol imza töreni, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirildi. Törende konuşan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İstanbul'un zaten AB'nin bazı kentlerini de aşmış durumda bulunduğunu, çok hareketli uluslararası bir şehir olduğunu söyledi.
Egemen Bağış, AB Bakanlığı ile İstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Belediyeler Birliği'nin işbirliğiyle imzalanan protokolün, İstanbul'un Avrupalı kimliğini güçlendireceğine ve İstanbul'dan Avrupa'ya yayılan barış mesajlarının tonunu yükselteceğine samimiyetle inandığını belirterek, “Bu projeyle göz bebeğimiz olan İstanbul'u bir bütün olarak değerlendirirken, İstanbul'un bütün ilçelerini de ayrı ayrı bir Avrupa Birliği merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
İstanbul’suz Avrupa Birliği eksik kalır
İstanbul'un bütün ilçelerinin de Avrupa'ya tek tek verebileceği birçok mesajın olduğunu düşündüğünü vurgulayan Bakan Bağış, bu proje çerçevesinde gerek kardeş şehir uygulamaları gerek bakanlıkça teşvik edilen projelerle, gerekse her bir ilçe için tahsis edecekleri uzman personelle bütün ilçeleri Avrupa Birliği sürecinin aktif bir katılımcısı, haline getirmek istediklerini anlattı. Bağış, konuşmasına şöyle devam etti;
“Her bir köşesi tarih kokan, her bir köşesi medeniyet kokan, her bir noktasında barış tohumları filizlenen bu aziz şehrin, İstanbulumuz'un mesajlarını, bugün Avrupa'da daha çok seslendirmemize inanın her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Basireti bağlanmış, karar alma mekanizmaları kilitlenmiş, kriz psikolojisine esir olmuş Avrupa'nın İstanbul'dan alacağı çok mesaj var. Ayrımcılığı körükleyen, 'amaca giden her yol mubahtır' deyip seçmen avcılığına çıkan, tarihi ve bugünün gerçeklerini istismar eden tehlikeli siyaset oyununa İstanbul'un vereceği çok ders var. İstanbul'u anlayan bir Avrupa Birliği asla kriz psikolojisine esir olmaz. İstanbul'u dinleyen bir Avrupa Birliği asla çifte standartlara, akıl tutulmasına, kendi değerlerine yabancılaşmaya izin vermez, veremez.”
İstanbul'suz Avrupa Birliği'nin eksik kalacağını her zaman söylediğini hatırlatan Bağış, “İstanbul'un bütün yönleriyle temsil edilmediği bir Avrupa Birliği insanlığa her zaman kısık ve cılız sesle konuşmak durumunda kalır. Avrupa'daki körelmiş ve köhnemiş siyasetin yanı sıra Türkiye'de de aynı zihniyette olanlara bunu anlatmak gerekiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olup İstanbul'un ilçelerinin dahi adını bilmeyenlere İstanbul'u anlatmamızın hepimizin bir görevi olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
Yerel yönetimlerin Avrupa Birliği'yle ilgili yeterli bilgiye sahip olmasının, Avrupa Birliği müktesebatını yerine getirmek bakımından önemli olduğunu vurgulayan Bağış, yereldeki Avrupa Birliği faaliyetlerine destek olmak için iki farklı bileşenle yürüyeceklerini, “İllerimiz Avrupa Birliği'ne Hazırlanıyor Programı Bölgesel Faaliyetlere Destek Bileşeni”ni 900 bin TL bütçe ile toplamda 26 ilde uygulayacaklarını aktardı.
Başkan Topbaş; “AB müktesebatının yüzde 60’ı yerel”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Dünya Belediyeler Birliği (UCLG) Başkanı Kadir Topbaş da imzalanan protokolle birlikte zaten yapmakta oldukları çalışmaların bir anlamda teyidini alacaklarını belirterek, “Bu metin, kentte yaşayan tüm fertlerin yaşamının kalitesini sağlamak için bir takım yönetişim maddeleri içeriyor” dedi.
Protokolün dezavantajlı gruplar başta olmak üzere tüm vatandaşlara en iyi yaşam şartlarını verebilmek amacını taşıdığına dikkat çeken Başkan Kadir Topbaş, “Eksiklerimizi gözden geçireceğiz, doğruları yapacağız. Tabii ki hükümetimizin bugüne kadar attığı adımlarla AB'ye girmek için müzakere süreçleri var, devam ediyor. Avrupa Birliği kriterlerine sahip olmak önemli olan. Avrupa Birliği'yle yapılan müzakerelerde yerel yönetimlerle ilgili fasıllar yüzde 60'ını oluşturuyor. Çünkü birebir insanların yaşam alanlarını ilgilendiren konular ön planda. Bizim belediye olarak Avrupa Birliği'ne ilişkin hayata geçirdiğimiz 35 proje bulunuyor. Bundan sonra da yapacağımız çalışmalar buna paralel olarak devam edecek” diye konuştu.
İBB’nin aldığı mesafe yurtdışında da takdir ediliyor
Biraz daha gerilere gidildiğinde Osmanlı’nın yerel yönetim anlayışını yansıtan mahalle teşkilatlarının görüleceğini hatırlatan Kadir Topbaş, şöyle konuştu; “Bizde oralardan gelen bir anlayış var ve yönetime katılım var. Biz de şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışıyla yerel yönetimler olarak, insanımızın kentlerdeki yaşam kalitesini standartlarını yükseltme adına çalışmalar yapıyoruz. AB’nin bir takım kazanımları var doğrudur bu konuda projeler yapmaktayız. İBB olarak bu güne kadar yaptığımız ciddi projeler var ve bunların büyük bir bölümü hayata geçti. 35 proje bizim devreye soktuğumuz. Bir takım maddi destekler aldık, maddi boyut önemli değil. Projesi önemli. Biz proje boyutuna daha çok bakıyoruz. İnanıyorum ki bundan sonra yapacağımız çalışmalar da buna parelel olarak devam edecektir.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak Türkiye’de ilk olarak Avrupa Birliği Müdürlüğ’nü kurduklarını ve AB’ye uyumu birebir takip ettiklerini ifade eden Başkan Topbaş, “Teknolojik yenilikleri çok iyi değerlendiriyoruz. Çalışmaları ona göre yapmaktayız. Bilgi ve deneyim paylaşımı konusunda bu imkanlarla paralel olarak yürütmekteyiz. Şu anda UCLG ve BM Yerel Yönetimler Danışma Kurulu UNACLA Başkanı olarak temas ettiğim bütün yerel yönetimlerde ve temaslarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve belediyelerimizin aldığı mesafe takdir ediliyor” şeklinde konuştu.
“Bu gün burada sayın bakanımız ve valimizle birlikte hem TBB hem belediye olarak bize imzalayacağımız işbirliği protokolüyle daha disiplinli, daha doğru, hedefleri daha derli konmuş olan bir çalışmaya birlikte gireceğiz. Çünkü bu müzakere sürecinde ayrıca bir takım kazanımlar da var” diyen Başkan Topbaş, yerel yönetimlerde insan odaklı bir hizmet anlayışıyla şehirlerin yaşam kalitesini yükseltmek adına önemli adımlar attıklarını kaydetti.
Ulaşılmış olan en büyük insanlık standartı olarak görülen AB standartlarından daha çok istifade etmek istediklerini de belirten Topbaş, “Burada yerel yönetimler olarak biz bakanlığımız ve valiğimiz, STK’larımız, mülki amirliğimiz büyük bir sorumluluk taşıyoruz. Çünkü bir milat oluşturmaktayız. Bir dönüm noktasındadır Türkiye ve bunun öncüleri olmaktan gurur duyuyorum” dedi.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da protokolün İstanbul için hayırlı olması dileğinde bulunarak, “Hedefimiz İstanbulumuzu, Türkiyemizi Avrupa Birliği'ne hazırlamak. Aslında biz İstanbulumuzun Avrupa Birliği'ne çok hazır olduğuna zaten inanıyoruz. İstanbul'a gelen yabancı heyetler ve yurtdışındaki ziyaretlerimizde hep İstanbul'daki çiçeklerden ve şehrin temizliğinden övgüyle bahsediyorlar. İstanbul Avrupa Birliği aday şehri değil, Avrupa Birliği şehri, bir dünya şehri. Bu projeyle, bu kez yerel yönetimler üzerinden bir çalışmayı inşallah bu projeyle gerçekleştirmiş olacağız. Özellikle Avrupa Birliği üyesi ülkelerin belediyeleriyle İstanbul'daki belediyelerin eşleştirilmesi ve deneyim paylaşımı sağlanması gerçekleştirilecek” diye konuştu.
Törende konuşmaların ardından Bakan Egemen Bağış, Başkan Kadir Topbaş ve Vali Hüseyin Avni Mutlu, “İstanbul Avrupa Birliği'ne Hazırlanıyor” projesinin protokolünü imzaladı ve basın mensuplarına poz verdi.
