Başbakan Erdoğan "Bu ülke sizin tapulu malınız değil!"

Başbakan Erdoğan Ankara'da AK Parti Gençlik Kolları...

Başbakan Erdoğan

Başbakan Erdoğan Ankara'da AK Parti Gençlik Kolları Büyük Kongresi'nde konuştu.

Bu gençllik kendisine güvenen bu milleti inşallah hayal kırıklığına uğratmayacak. Burada her birinize bu gençlik kongresinde tek tek teşekkür ediyorum.

Mazinize sahip çıktığınız için teşekkür ediyorum. Şehitlerimizin hatırasına sahip çıktığınız için Osmanlı ruhuna sahip çıktığınız için hepinizi tek tek tebrik ediyorum.

AK Parti çatısı altında 14 Ağustos 2001'den bu yana hizmet etmiş tüm genç kardeşlerimi kutluyorum. Ebedi hayata intikal edenlere Allah'tan rahmet diliyorum.

Bİrlikte yürüdüğümüz ama bizimle terleyen kardeşlerime teşekkür ediyorum. Döktüğünüz alın teri için fedakarlıklarınız için sizlere şükranlarımı sunuyorum.

Burada bu heyecanın bu coşkunun bu aşkın ikliminden açık açık ilan ediyorum. Buradaki bu salondaki gençlik Türkiye'nin gençliğidir. Türkiye'nin takendisidir. Bu salondaki gençlik kökü mazili olan gençliktir. Bu salondaki gençlik tarihini çok iyi bilen çok seven devraldığı mirasın omuzlarındaki yükün farkında olan bir gençliktir. Bu gençlik kavganın çatışmanın değil dayanışmanın kucaklaşmanın tarafında bir gençliktir. Burada Türkiye'nin umudu var. Burada sadece Türkiye'nin değil ortadoğunun balkanların afrika'nın umudu var.

Burada sadece Türkiye'ye değil ortadoğuya Afrika'ya örnek teşkil eden bir gençlik var. Bu gençlik 23 Nisan coşkusunu çok iyi bilen bir gençliktir. Bu gençlik Kurtuluş Savaşı ruhunu çok iyi bilen bir gençliktir. Bu gençlik 19 Mayıs ruhunu bilen bir gençliktir.

Kimse bize bu gençliğe 23 Nisan 19 Mayıs 29 Ekim dersi vermeye çalışmasın. Tam tersine 23 Nisan ruhunu öğrenmek isteyen varsa buyursun bu gençlikten öğrensin. Eğer 19 Mayıs'ın 29 Ekim'in ruhunu öğrenmek isteyen varsa bu gençlik öğretsin.

Türkiye'nin tapusu belli kesimin elit kesimin elinde değil. 75 milyonun elindedir. Kimse kendini TÜrkiye'nin yegane sahibi görmesin. Türkiye'Nin sahibi bu gençliktir. Artık 19 Mayıs törenleri üzerinden kimse mürebbiye gibi parmağını sallayarak bizi tehdit etmeye kalkışmasın.

Biz onlar gibi 19 Mayıs'ın istismarının değil özünün takipçisiyiz. Ey CHP 19 Mayıs size bu kadar önemliydi de neden bugüne kadar sahip çıkmadınız?

Samsun'u bugüne kadar neden hatırlamadınız? Sarıkamış'ı neden hatırlamadınız? Erzurum'u ayağa kaldıran AK Parti iktidarıdır. Çanakkale'yi elinden tutup bütün şehitliklerimizi panaroma 1915'lerimizi ayağa kaldıran AK Parti iktidarıdır. NEredeydiniz Ey CHP Ey MHP! Ne yaptınız?

Gençliği ejdadıyla buluşturan AK Parti oldu. Bunlar sadece istismar yapar ama biz meselenin özüyle ilgileniyoruz. Biz genç nesillerin sıkıcı resmi törenlerle değil 19 Mayıs'ın özüne coşkusuna uygun kutlamalardan yanayız.Kendilerini 19 Mayıs'In yegane sahibi olarak görenlere fırsat tanımayacağız.

Bu ülkede kimse kendisini öz yeğenlerini üvey gibi göremez böyle muamele edemez. Bu ülkede artık birileri kendisni cumhuriyetin sahibi görüp millete taaküm edemez. Kimse milleti kurtarıyorum deyip millete yön veremez. Bu rejimin vesayete ihtiyacı yok.

Sizlerden özellikle rica ediyorum. Türkyie'de darbeler dönemi geri gelmemek üzere kapanmıştır. Biz müdahaleler karşısında hukuksuzluk karşısında çeteler ve cunta karşısında dik durduk. Sizler için dik durduk. Aynı şekilde sizlerde dik duracaksınız. Asla ve asla çetelere mafyaya hukuksuzluğa boyun eymeyeceksiniz. Göz yummayacaksınız. Biz size nasıl bir Türkiye bırakıyorsak sizler de sizden sonraki nesillere daha güçlü bir Türkiye emanet edeceksiniz.

Bu millet sizlere inanıyor. EMinim sizler bu Ak gençlik milletin yüzünü kara çıkarmayacaksınız. Mahcup olmayacaksınız. Bakın gençler. GEnç kardeşlerim on yıllar boyunca bu ülkede ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaptılar. Biz Necip FazıL'ın dizeleriyle teselli bulduk. Yıllar hep böyle geçti ama bugün çok güçlü bir şekilde haykırıyoruz. O günlerde sürünen Sakarya artık şahlanmıştır.

Biz artık garip değiliz. Burası bizim öz yurdumuz. Burası memleketimiz. 75 milyon bu topraklarda biz diriz beraberiz kardeşiz. 75 milyon her birimiz eşit derecede bu ülkenin bugününde söz sahibiyiz.

Kimsenin ne doğuştan nede sonradan kazandığı ayrıcalığı yoktur olamaz. Türk Kürt Roman Gürcü hepsi bu bayrağın altında bu vatan toprağın üstünde bir değil birinci sınıf vatandaştır.

Biz kimsenin dinine inancına diline göre muamele etmeyiz. Değil mi ki insandır. En başta yaradandan ötürü severiz. Mesele bu.

Ne insanın insana zulmüne ne devletin seçkinlerin zulmüne asla ve asla boyun eymedik eymeyeceğiz.

Ben AK Parti'nin genişletilmiş il başkanları toplantısında dindar bir nesil yetiştirmek istediğimizi ifade ettim. Benim ne söylemek istediğimi aslında sizler anladınız. Benim bu ifadelerimi aziz milletimde çok iyi anladı. Ama bu sözleri statüko anlamadı anlayamadı anlamak istemedi. Onların dizinin dibinde yetişen aydınlarda anlamak istemedi. Medya da anlamadı.

Biz bu ülkede çok büyük çileler çektik. Büyük zulümlere şahit olduk. Şuanda biz milli manevi değerlerine bağlı bir dindar nesilden bahsediyoruz. Şuanda ahlak değerleri yüksek bir nesilden bahsediyoruz. Vatanını sevmek milletini sevmek insanına saygıdan sevgiden kusur etmeyen bir nesilden söz ediyoruz.

Asım'ın neslini Akif Merhum tanımlarken orada özellikler sayılıyor. "Zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem gelenin ekyfi için peşkeşe sövemem biri ejdadıma saldırsa boğarım boğmasamda yanında duramam..." Beklediğimiz bu. Beklediğimiz nesil bu, buna gayret ediyoruz. Varsın onlar öyle konuşsun. İşte biz bu nesli yetiştirmenin gayreti içinde bu yola devam edeceğiz.

Yaşananlar unutulursa ders alınmazsa bilinki tekrar yaşanır. GEçmişten ders çıkarmazsak tarih sürekli tekerrür eder. Bizden öncekiler babalarımız dedelerimiz çok büyük acılar yaşadılar. Sadece Kur'an-ı Kerim'ler değil elifba cüzleri Hz.Ali cenkleri, çok ağır zulme uğradı. Camilerimiz belgeler elimde açıkladım iddialı konuşuyorum iktisadi gerekçelerle değil tamamen keyfi gerekçelerle ibadet edilmesin diye kapatıldı satıldı ve ahıra dönüştürüldü.

KOrkutulan insanlar gizli gizli Kur'an öğrenmek zorunda kaldılar. Gençliği ilimsiz bırakmak için her yola başvurdular. Gençliğin ilimden uzak kalması için her yola başvurdular. ÇAğdaşlaşmak batılılaşmak bahanelerinin altına sığınıp kendi medeniyetimizi edep ve ahlakımızı hedef aldılar. Bu ülkede selamun aleyküm diyenler aşağılandı. Elhamdülillah diyenler küçümsendi. Namaz kılanlar mülteci diye yaftalandı. Müslümanlar kaba saba yobazlar olarak karikatürize edildi.

Kıyafetleri giymekten men edildik. Üniversitelere kamu binalarına kimi zaman semtlere bile alınmadık. Muhafazakarlık çoğu zaman köylülük olarak görüldü. Köylünün kasabın çocuğunun üniversitelerde okumasına müsade edilmedi.

Utanmadan yüzleri dahi kızarmadan bunlar millete bidon kafalı dediler. Göbeğini kaşıyan adam dediler. Özyurdumuzda harya muamelesi gördük. Hayatı boyunca millete yapılan bu zulmü görmeyenler dindar nesil kavramını anlayamazlar.

Kimse kusura bakmasın biz buradayız. Biz varız! Biz dindar nesil diyoruz. Biz dindarların aşağılanmadığı bir Türkiye için dindar bir nesil diyoruz.

Gençlerin ahlaksızlığa emperyalizmin özellikle kültür emperyalizmin tuzağına yönlendirilmediği özgür bir Türkiye için dindar nesil diyoruz. Biz asla formatlama gayesi içinde değiliz. Formatlamaya itiraz ediyoruz. Biz özgürlükleri kısıtlama peşlinde değiliz. Herkes özgürce her eğitim fırsatından faydalansın.

30 Mart'ta yasalaştırdığımız kademeli eğitim bir hakkın teslim edilmesidir. 30 Mart bu millete bu milletin çocuklarına yapılan zulmün son bulduğu gündür. BUnu elitler hiç bir zaman anlamadı.

CHP Genel başkanı önceki hafta dedi ki "Enver Ziya Karal köy enstitüleri için demiş. Tarih boyunca Türklerin dünya ekonomisine yaptığı en büyük kaynak köy enstitüleriydi" Gerçekltende böyledir diyor Kılıçdaroğlu.

İşte tarih bilinci olmayanlar çıakrlar böyle kendi milletlerini böyle aşağılarlar. Düşünebiliyor musunuz? Türkiye'nin anamuhalefet partisinin genel başkanı Türkiye'nin en büyük katksıının köyler olduğunu söylüyor. Tarihinden haberi yok. Bunlar tarihin kendilerinin doğumuyla başladığını sanıyorlar. Kargadan başka kuş tanımadılar tanımıyorlar.

Tutuklu milletvekilleri konusuna değinmek istiyorum. CHP MHP ve BDP son derece haksız biçimde tutuklu vekiller konusunda AK Parti'yi hedef almış durumdalar. Tutuklu vekiller konusunun AK Parti'nin değil yargının bir tezahuru olduğunu hatırlatmak istiyorum. Ayrıca bu vekiller AK Parti'nin değil kendi partilerinin birer eseridir. Bunun faturasını AK Parti'ye yüklemek gibi bir şark kurnazlığına müsade etmeyiz.

Aday olabileceklerine ilişkin olumlu sinyaller veriyorlar. Sonra çark ederek malum Çark-ı Kemal böyle bir çalışmamız yok nereden çıkarıyorsunuz diyor. Bundan sonra yine çark ediyor bu isimleri aday gösteriyor. Daha seçimler yapılmadan hem CHP hemde arkadaşları seçilse dahi içerden çıkmayacaklarını söylüyor. Evet çıkamayabilirler yargının kararı diyor. Sonra gene çark ediyor.

Tutuklu milletvekilleri konusu AK Parti'nin değil bizzat CHP'nin MHP'nin eseridir. Mİlli iradeye saygısızlık yapan her zamanki gibi MHP'dir.

Biz böyle bir keyfiliğin böyle bir oldu bittiliği doğru bulmayız. Türkiye bir hukuk devletidir. MEclis Başkanı bütün parti başkanlarıyla görüşür. Meclis başkanının girişimidir. Biz onların sorumluluğu AK PArti'ye atmasına izin vermeyeceğiz.

9,5 yıldır sizlerinde desteğiyle çok büyük hizmetler yaptık. Seçilme yaşını 30'dan 25'e AK Parti iktidarı indirdi. bugüne kadar gelen iktidarlar neden gençlerin önünü açmadılar? Bu ülke koltuğuna oturan nice siyasetçi gördüm. 3 dönem arka arkaya milletvekilliği yapan dördüncü dönem yapamaz diyen AK Parti iktidarı oldu. Diğerlerinde bu yok.

Gençliğe ayrılan bütçe 67 Milyondan 817 milyon liraya çıkarıldı. 81 ilden gençlerin katılımıyla Kıbrıs ve ALmanya'da gençlerin sorunlarıyla daha yakından ilgileneceğiz. (habervaktim)

Güncelleme Tarihi: 29 Nisan 2012, 18:26
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17