Kartal Yavuz Selim Devlet Hastahanesi Başhekimi İsmail Kartal ile röportaj‏ gerçekleştirdik.

1-İsmail Bey öncelikle kendinizi kısaca tanıtırmısınız?

1974 Erzurum doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve liseyi İstanbul’da tamamladım. Liseyi Kadir Has Lisesinde okudum. Üniversiteyi 1992–1998 yılları arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesinde bitirdim.1999’da mecburi hizmete başladım. Kastamonu İnebolu Devlet Hastanesinde.2002’de İnebolu Devlet Hastanesinden ayrılıp askere gittim.2003’te askerliğim bitince tekrar İnebolu’ya döndüm. Ondan sonra atamayla İstanbul a tayin edildim. İstanbul’da ilk olarak Sultanbeyli Sağlık Grubu Başkanlığı yaptım.18 aylık görevle 2003/2005 yılları arası 2005/2009 yılları arasında İstanbul’da sağlık müdür yardımcılığı yaptım. Personelden sorumlu.2009 da bu hastaneye bu hastaneye başhekim yardımcısı olarak geldim.

6 aylık başhekim yardımcılığı yaptıktan sonra 2010 Şubat ayından beri başhekimlik yapıyorum.2 yıla yaklaştı. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Eğitimde ise 2008 yılında Beykent Üniversitesi hastane yönetimi yüksek lisans sahibiyim, şimdi Doktoraya müracaat edicem. Başhekimlik zor, stresli bir iş. Müdür yardımcılığı da nispeten yoğun, tempo daha az stresli bir işti. Başhekimlik biraz daha stresli. Sağlık müdürlüğü ve diğer görevlerde daha çok 8’de 9’da 11’de de olsa iş bitiyor, ama hastanecilik 24 saat işleyen bir sistem, gece 2–3 arası durma ihtimalin yok, bayramda durmak yok, süreklilik arz ediyor. Bu yüzden 7–24 çalışıyorsunuz, yani akşam buradan 9 da gittiğinizde iş bitmiyor hafta sonuda iş oluyor bu anlamda daha zor ve stresli bir iş.

2-Şuanda gördüğünüz en önemli sağlık sorunu nedir?

Nörolojik hastalıklar bunlar nedir diye soracak olursanız beyin kanaması, damar tıkanıklıkları fizik tedavi hastalıkları yüksek tansiyon ve beyin damarlarında baloncukların oluşması.

--Peki bunlara sebep etkenler nelerdir?

Stres büyük etken oluşturmaktadır ve bu hastalıkların artmasının en büyük sebebidir.

--Peki psikolojik hastalıkların bir istatistiği var mı?

Hayır psikiyatrik hastalıkların Türkiye de tam bir istatistiği yok biz öğrenciykende bunun farkındaydık dünyada istatistiği var fakat Türkiye de yok.

3- Şuana kadar başhekim olarak hastanenizde hedeflerinizin ne kadarını gerçekleştirdiniz?

Evet hedeflerim vardı.%70 e yakın diyebiliriz. Bu hedefleri açıklayacak olursak ne yaptık ne yapamadık daha iyi söyleyeyim. Ben aslında başhekim olduğumda ilk bu sözü vermiştim. Bir vatandaş hastaneye girdiği gün muayene olup laboratuar röntgen tomografi emar sintigrafi ameliyat gerekirse de ameliyat her şey dahil 10 gün içerisinde hepsi yapılıp buradan taburcu olması idi. İlk hedefimiz buydu, onkoloji hariç diğer yapılması gereken ne varsa nisbeten bunu yakalamaya çalıştık ve yaptıkları diyebiliriz. Biz geldiğimizde fizik tedavide şöyle bir şey var bir kişi beyin kanaması geçirdiği zaman müracaat eder fizik tedaviye ama 3 ay sonra felçli bir hastanın fizik tedavi ve rehabilitasyona girmesi çok anlamlı değil.

--Yani şuan bu sorun yok mu hastanede

Çok azaldı.

--% kaçlardan kaça kadar

Mesela 3 aylık randevulardan rehabilitasyonda randevumuz yok. Fizik tedavide 15 güne düşürdük.

--Şimdi benim bildiğim kadarıyla en büyük sorun buydu.3 aya 4 aya randevu veriliyordu.

3 aya 4 aya hatta 6 aya veriliyordu. Basınında ilgisini çekmiştir. Sanatçı İbrahim Tatlıses vuruldu. Hemen rehabilitasyona başladı. Yani sinir gerilimi 6 aydan sonra anlamı yok. Şimdi ona eğildik. Fizik tedavide 15 günüde bayramdan sonra yeni bir fizik tedavi ve rehabilitasyon yapabileceğimiz bir yer daha açıp 15 günü de sıfırlıyoruz. Bayramdan sonra da açılışımız var.

4- Basının yakından takip ettiği hastanenizin evde verdiği sağlık hizmetiyle ilgili bize biraz bilgi verebilirmisiniz?

İstanbul’da Evde bakım hizmetini en iyi yapan hastanelerden biriyiz. Şuanda 467 tane evde gidip baktığımız hastamız var.

--Bu hastaların hastalıkları daha çok hangi hastalıklar?

Daha çok beyin kanaması sonucu felç olmuş, alzaimer sonucu yatalak olmuş hastalar. Ama %80’i yaşlılığa bağlı yatalak hasta %20’si trafik kazasından dolayı yatağa bağlı hastalar.

5- Bu hastalara evde yapılan tedaviler nelerdir?

Şimdi biz eve gidiyoruz. Örnek bir ekibimiz var, ekibimiz içinde 1 doktor, 1 hemşire, 1 fizik terapist var. Eve gidiyoruz hastaya bakıyorlar, hastanın ne tip bir tedaviye ihtiyacı var bunu etüd ediyorlar. Daha sonra bize rapor sunuyorlar. Mevcut ihtiyacı olan uzmanı eve gönderiyoruz. Tedavisini yönlendiriyoruz. Gerekli olan ilaç raporunu (heyet raporu) bütün raporlarını hastanemizde tekrar çıkartıyoruz. Hastayı hastaneye getirmeden.

Eğer tıbbi malzeme ihtiyacı varsa, yatak bu manuel dediğimiz yatak değil elektronik hastanedeki yatağı biz alıyoruz. Oksijen cihazı.. Koşullar uygun değilse bize heyet başı bir rapor sunuyor. Bizde bu rapora göre alıyoruz. Yani yatağı gerekliyse alıyoruz, oksijen tüpü gerekliyse alıyoruz. Tıbbi cihaz olarak biz hastaya zimmet karşılığı veriyoruz. Tabiî ki vefat edince onu geri alıyoruz. Çünkü başka hastalarda da kullanıyoruz. Bunları şuanda biz mesela 6 hastaya tahmini piyasa değeri 6000–7000TL olan yataklardan verdik. Evlere oksijen tüpü verdik. Bunu Kartal bölgesi içerisinde yani her hastane kendi ilçesinde yapıyor. Biz sayıda da İstanbul’da ilk 3’ün içerisindeyiz.

--Günlük bir kere mi gidiliyor hastalara bakıma?

Yok, günde 10 hastaya gidiliyor. Bir günde maksimum 10 hastaya bakıma gidiliyor. Ama doktor şöyle diyor. Mesela gitti bir hastaya diyor ki bu hastanın her ay görülmesi lazım. Programa alınıyor ve her ay evine gidiliyor. Diyor ki 3 ayda bir görülmesi gerekiyor. O zaman 3 ayda bir gidiliyor. Doktor karar verdiği ölçüde biz ona uyuyoruz. Mesela bu 467 hastanın beklide 50’sine 10 defa gittik. Hastaya bir ayda iki ayda diye programa alınıyor. Ona göre hastalara gidiliyor. Burada birde diş açığımız vardı. Biz ünite sayısını 4 tane daha arttırdık. O anlamda bir yatırımımız oldu. Diş polikliniği, protezde yapılıyor burada, dolgu, protez her şey var içeride ve karşılığında hiçbir ücret alınmıyor. Tamamen bunları SSK karşılıyor.

--Peki kalite farkı var mı diğer özel hastanelerden?

Devlet Hastanelerinde şu sorun olabilir. Biz malzemeyi ihale yöntemiyle firmalardan alıyoruz. Şimdi ihalede maksimum fiyat değilde bir alttakinden aldığımızda kalite farkı nispeten çok yok ama %100’de farksız diyemeyiz. Belki ufak farklılıklar olabilir.

--Yani şunu diyebilir miyiz, dolgu yaptırmak, protez yaptırmak isteyenler Yavuz Selim Hastanesine gelip yaptırabilirler mi?

Gayet güzel memnun kalabilirler. Taş Ocakları polikliniğimizde de olacak Mesela bir açığımız daha vardı onu kapattık. Bizim 3.düzey dediğimiz yoğun bakım alanımız 12 yataklı, şuan orayı revize ettik. 2.Düzey dediğimiz ara yoğun bakımı 6 yataklı açtık, 1.düzey dediğimiz basit yoğun bakımı 4 yataklı açtık. Yani şuanda İstanbul’daki Devlet Hastaneleri içerisinde ki en çok yoğun bakımı olan hastaneyiz. Eğitim hastaneleri dışında.

6- Hasta hakları konusunda duyarlılığınızı öğrenebilirmiyiz?

Var, şöyle bizm hastanemizde hasta hakları kurulumuz var. Bir Başhekim yardımcısı ve hasta haklarında çalışan 4 sağlıkçımız var. Bizim hem Taş Ocakları polikliniğimizde hemde burada hasta hakları diye birimimiz var. Vatandaş buraya müracat eder, ilk hedefimiz yerinde çözmek. Genelde şikâyetlerde şu oluyor, muayene olamadım, problem oldu ufak tefek sıkıntılar biz %80’ini direk orada çözüyoruz. Diğerlerini de eğer çözülmeyen, anlaşılamayan bir durum varsa hastanemiz hasta hakları kurulunu toplar bu dosyaları görüşürüz.  %15’i burada çözülüyor. Geriye kalan %5’i bana gelir, ben çözerim yani %95’i çözüldü bu kurulda %5’i de ben çözerim. Çok iyi bir rakam. Bazen vatandaşın bilmediği isteklerde olabiliyor. Mevzuata aykırı orda da bilgilendiriyoruz. Bizim aynı zamanda da toplantılarımız oluyor, hatta vatandaşa gün yapan tek hastaneyiz. Hasta haklarıyla alakalı biz burada vatandaşa seminer yaptık. Özel konuşmacılar getirdik, seminer yapıp vatandaşı bilinçlendirdik. Tabi nispeten bunu daha da ilerletmek lazım, vatandaşı bilgilendirmek lazım.

7- Hastanenizin internet sitesi sürekli güncelleniyor sanırım, çalışmalarınız hakkında çok güzel bilgiler yer alıyor.

Evet o siteyi de yeniledik, çünkü biliyorsunuz çağımız internet, herkes ya telefonla bilgi alıyor ya da internet aracılığı ile biz bilgilendirmek amaçlı katalogda bastırdık. Tanıtım kataloglarında da vatandaşa götürüyoruz. Mesela kanser haftasında kanser broşürleri bastırıp dağıtıyoruz, verem haftasında veremle ilgili..  O hafta ne ile ilgili ise bizim eğitim birimimiz onunla ilgili broşür bastırır daha sonra vatandaşlara dağıtırız.

8- Peki İsmail Bey kalite yönetimindeki hedefleriniz nelerdir?

Kalite hedefinde İstanbul’da ilk 3e girmek. Şuanda en son yanılmıyorsam ilk 10 içerisindeyiz. Ama biz ilk 3’e girmek istiyoruz. Bir sıkıntımız binanın çok eski olması. Bu bina 1975 yılında yapılmış bir bina biliyorsunuz bir bina ne kadar eskiyse o kadar revize zor oluyor. Mesela 4 boyacımız 365 gün boya yapar, hiç durmaz. Bina eski olduğu için sürekli revize ediyoruz. Ama ilk 3’e girmek istiyoruz.

9- Peki hastanenizdeki teknolojik gelişmeler nelerdir?

Yoğun bakımı full açtık biz. İşte fizik tedavide en son teknolojiyi kullanıyoruz. Görüntülemede emar var. Özellikle tomografide sirelli dediğimiz çoğu hastanede olmayan tomografi var. Ultrason, doppler cihazımız mevcut. Kemik danstremetremiz var. Önceden görüntüleme merkezlerine yönlendiriyorlardı, şimdi bizm hastanemizde var. Kemikten tutun, tiroitten, kalpten bütün hepsi hastanemizde mevcut ve çekilebilmekte. Randevularda maksimum 48 saat. Bizde miğdeye de hortum salınabilmekte, ondoskopi cihazımız mevcut. Teknolojide bunların çoğunu kullanıyoruz.

10- Sağlıklı bir yaşam için pratik tavsiyeleriniz nelerdir?

Sigara bırakma polikliniği açtık. Haftanın 1 günü için açtık, şimdi 2 güne çıktı. Talep çokluğundan dolayı 5 güne yaymamız lazım. Fakat göğüs hastalıkları uzmanı bu polikliniği yürütüyor. Şuanda 3 kişi hekim sayısını arttırma niyetimiz var, 5 güne çıkmamız lazım talep çok fazla. Biz hatta diyabet polikliniği açtık, yani sırf diyabet hastaları galipte tedavi olsun diye.

--Peki bu tedavi süresi hastaların iradesine bağlı bir şeymi, yoksa bizim tedavimiz kesinlikle irade falan dinlemiyor diyormusunuz?

Yok kesinlikle iradeye bağlı. Sigarayı bırakma niyetiyle gelmeyen hiç kimse bırakamaz. Yani bu şöyle değildir, Başhekim rica etti gelsin bir görsün böyle kimse bırakamaz. Sigarayı kendisi kafasında bitirmiş ise bırakabilir.

--Bunun için neler uygulanıyor, mesela tablet uygulanıyor mu?

Bunun için öncelikle psikoterapi uygulanır, nikotin bantları uygulanır ve birde tablet tedavi dediğimiz Bakanlığın hatta ücretsiz dağıttığı ilaç tabi bunu herkese vermiyoruz. Muayenesi yapılır, eğer herhangi bir komplikasyon oluşursa duruma göre hastalara veriyoruz. Dediğimiz gibi göğüs hastalıkları uzmanı eşliğinde veriyoruz. Dünyada sigarayı bırakma artarken bizde gençler özellikle bakıyorum ben son yıllarda 40 yaş üstünden ziyade 30 yaş altına indi, birde bayanlarda çok arttığını biliyorum. Ben sigaraya şöyle bakıyorum. Ölüm ayrı ama sigara ciddi yaşam kalite diyoruz, aslında ben hep şunu derim, Doktor ziyadesiyle tedavi kaliteyi arttırır. Örneğin bir bronşit hastası 40 yaşında yakalandı akciğer yetmezliği ve 70 yaşına kadar yaşayacaksa o 30 senenin içindeki kaliteyi arttırmak önemlidir. Yani yatağa bağlı oksijen cihazına bağlı eve mahkûm değilde, nispeten sosyal imkânlarını kullanabilen, dışarıda gezebilen, ilişkilerine devam edebilen kaliteyi arttırmak lazım. Tedavideki amaç o işte sigaradaki kaliteyi öldürüyor. Sigara, spor ve beslenme….

11- Libyalı hastalara sağlık hizmeti vermişsiniz…

Evet öyle. İstanbul’da 4 hastane seçildi. Birisi biziz. Marmara Eğitim, Kartal Eğitim, Bağcılar ve Baltalimanı Eğitim Araştırma Hastaneleri. Tedavi olanakları iyi olan hastaneler seçildi. Bize 11 hasta geldi. İlk etapta bir hafta 9 hastayı tedavi edip gönderdik, sonra bir kişiyi daha 2 haftada tedavi ettik. Şuanda bir kişi yatmaya devam ediyor, onun biraz sorunları fazla. Kurşun yaralanması var. Hatta Libya’da kalbi 2 defa durup çalıştırılmış bir genç Libya vatandaşı kendisi. Şuanda tedavisi iyi gidiyor. Bir ameliyat daha yapıp, inşallah bir ay içerisinde tedavi ederek onuda Libya’ya göndermek istiyoruz.

12-Yönetimi gözden geçirme toplantılarınız, seminerleriniz olmuş. Biraz detay verebilirmisiniz?

Aslında kalitenin bir alt grubu önce kalite hastaneye ne getiriyor. Kalite hastaneye biraz daha son teknolojiyle yapılabilen hastanın memnuniyeti olabilen daha iyi şartlarda hizmet vermesini sağlıyor. Yönetimi gözden geçirme toplantısında biz şunu yapıyoruz ki buna Başhekim yardımcıları, müdür ve müdür yardımcıları bütün idareciler katılıyor. İdarecilerin ilgili olduğu bölümlerle ilgili Bakanlığın denetiminden önce biz kendi denetimimizi yapıyoruz.