Türk Eğitim-Sen İstanbul Bölge Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan yayınladığı basın bildirisinde;

Bilindiği üzere 01-05 Kasım 2010 tarihleri arasında Kızılcahamam’da yapılan 18. Milli Eğitim Şurası’nda, Eğitim Ortamları, Kurum Kültürü ve Okul liderliği komisyon raporunun 33. Maddesi el altından Şura kararı olarak geçirilmişti. Bu karar aynen şöyle idi: “Törenler ve toplantılar, paylaşma, bütünleşme, denetim ve kontrol mekanizmaları olup okul yönetimi tarafından, kültürü etkileme, değiştirme ve yeni değerlerin paylaşılması amacıyla rutin ve zoraki katılıma dayalı etkinlikler olmaktan çıkarılıp yoğun olarak ortak duygu ve değerlerin paylaşımını sağlayacak şekilde düzenlenmelidir". Böylece öğrencilerimizin sabahları okuduğu İstiklal Marşı ve Andımız ile Milli Bayramlarla ilgili kutlama programlarına katılım zorunlu olmaktan çıkarılıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı milli değerleri koruması gerekirken, aksine bu değerleri ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetleri içine girmesi ve bu maddeyi Şûra kararı olarak el altından geçirmesi Eğitim Camiasında şaşkınlık, üzüntü ve büyük bir infialle karşılanmıştı.

Milli Eğitim Bakanlığı milli değerleri koruması gerekirken, aksine bu değerleri ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetler içine girmesine bir anlam verilememişti. Türk Eğitim Sen olarak; Cumhuriyet Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, İstanbul’un Fethi, 23 Nisan Çocuk Bayramı ve İstiklal Marşımız ile Andımız hangi “paylaşma” ve  “bütünleşme”yi önlüyor? Hangi kültürü etkiliyor ve değiştiriyor? Bunlar milletimizin “ortak duygu ve değerleri” değil midir? şeklinde tavrını ortaya koyan tek sivil toplum kuruluşudur.

Türk Eğitim Sen; Milli hassasiyeti güçlendirecek, canlı tutacak her değer Milli Eğitim Bakanlığını ve bazı çevreleri neden rahatsız ediyor? Çocuklarımızın ve gençlerimizin Milli değerlerimize sahip çıkmaları ve milli şuurla donanmaları neden istenmiyor? Ne olduğunu, nereden geldiğini, hangi kültüre ait olduğunun farkında olmayan, vatan ve millet sevgisinden nasiplenmemiş bir nesil mi yetiştirilmek isteniyor? sorularını Milli Eğitim Bakanlığına yönelten tek eğitim sendikasıdır.

Türk Eğitim Sen; Milli değerlerimize ve İstiklal Marşımıza karşı olan zihniyetle her platformda mücadele etmeyi boynunun borcu olduğunu,  18. Milli Eğitim Şurasında bütün öğretmenlerin ve bütün memurların, daha doğrusu kamu çalışanlarının sözleşmeli statüye geçirilme oyununu nasıl bozmuşsa, bu oyunu da bozacağını ilan eden tek kuruluştur.

Yine Türk Eğitim-Sen; 09.11.2010 tarihinde, ihanet maddesinin Şûra kararından çıkarılması için hem Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçuya hem de Şûra Genel Sekreterliği’ne yazılı başvuruda bulunan yegâne sivil toplum kuruluşudur.

Nihayet Türk Eğitim Sen’in bu haklı ve anlamlı mücadelesi meyvesini vererek İstiklal Marşımız, Milli Tören ve Bayramlarımızla ilgili ihanet kararının 17 Aralık 2010 tarihinde MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı Şura Genel Sekreterliğinin yazısından anlaşılmaktadır.  Söz konusu ihanet maddesi Şura kararları arasında değiştirilerek yer almıştır.  Maddenin numarası değiştirilmiş ve yeni hali şu şekildedir:

“Eğitim Ortamları, Kurum Kültürü ve Okul liderliği

Madde 29. Ulusal ve resmi bayram törenleri ile belirli gün ve haftalarda yapılacak toplantılar ve kutlamalar; toplumda bütünleşme, paylaşma, denetim ve kontrol mekanizmaları olup yönetimlerce bu faaliyetler şenlik ve festival şeklinde kutlanmalı, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının desteği sağlanmalıdır. Bu faaliyetler kültürü etkilemeyi ve yeni değerlerden etkilenmeyi, ortak duygu ve değerlerin devamlılığını sağlayacak, ancak öğrencilerin derslerden uzun süre ayrı kalmayacakları şekilde düzenlenmelidir”.

 Madde bu şekliyle kabul edilebilir bir şekle büründürülmüştür. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı Şura Genel Sekreterliğine tepkimizi iyi değerlendirdikleri ve muhtemel bir kaosun önüne geçtikleri için teşekkür ediyoruz. Türk Eğitim Sen, İstiklal Marşımız ve milli hassasiyetlerimiz konusunda asla taviz vermeyecektir. Bizi biz yapan değerlerin sulandırılmasına milletimizin geleceği adına izin verilmeyecektir.

 Kamuoyuna ve Eğitim Camiasına saygı ile duyurulur.

Türk Eğitim-Sen

İstanbul Bölge Başkanı

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan