Gazetemize değerlendirmede bulunan Yılmaz "Ekonomik kriz senaryoları, İMKB’deki aşağı yukarı hareketler derken, 1 yılı geride bıraktık. Dengeli, tedbirli iyi yönde düşünceler ve yatırımlar, uzun vadeli kötü düşüncelerin önüne geçti. Geçtiğimiz yıl boyunca sürekli gündemde olan, bu yılda da gündemde kalacağı muhtemel, iç ve dış bazı konuları değerlendirdiğimizde, Ülkemiz not artışını hak etmiyor mu? Yunanistan, Portekiz, İspanya gibi ülkelerin 2 yıl öncesine kadar olan not oranlarını hepimiz biliyoruz. Ülkemizin büyüme performansına, kamu borcuna, bankacılık sektörünün gücüne baktığımızda. Bu durumda, yatırım yapılabilir seviyede olmamız gerektiğini düşünüyoruz.
Yunanistan'ın notunun, kısa bir süre önce beş kademe artırılarak, ülkemiz ile neredeyse aynı seviyeye getirildiğini de düşünürsek, not kriterlerinin objektif olmadığını açıkça görüyoruz. Bir diğer taraftan da, küresel piyasalardaki en yüksek enflasyon rakamlarına sahip ülkelerden biriyiz. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen olumlu ama yetersiz düşüşe rağmen, cari açığımız hala yüksek denebilecek seviyede. Bu yıl artması beklenen özel tüketim giderleri, enerji fiyatlarındaki oynaklık, bu ekonomik verileri yine dalgalandırabilir. Küresel ekonomi ve ülkemiz ekonomisi için iyimser düşüncelere sahipseniz, enerji fiyatlarının ve iç tüketimin güçlenebileceğini de hesaplamalıyız. Böyle bir durumda cari açık ve enflasyondaki düşüşler kalıcı olabilir mi diye kendimizi sorgulamamamız gerekir. Kronik enflasyon ve cari açık problemi olan bir ülke ekonomisinin yatırım yapılabilir seviyede olması mantıklı mı? Bu perspektiften, yatırım yapılabilir seviyede olmamız sorgulanabilir.
ABD'de ki mali uçurum ve borç tavanı, Amerikalı politikacıların yarattığı suni sorunlardır. Mali uçurum konusunda, ABD Senatosu'ndan anlaşma son günde olsa çıktı. Bir çözüm bulunduğu şimdilik düşünülebilir. Bir düşüş olsa da, bütçe açığı yine yüksek kalacak gibi gözüküyor. Bu da iyileşme süreci devam eden özel sektör için iyi bir haberdir. Yüksek bütçe açığı; gelirleri, şirket karlılık oranlarını desteklemiştir. Açık yüksek kaldıkça; ekonomi geçen yıl olduğu gibi ilerleyebilir. Borç tavanı üzerine yapılan tartışmalar da kısır döngüden ileriye geçemez. ABD’nin ödeme güçlüğüne düşmesi muhtemel değil. Kendi parasını basabilen bir ülke için kıyaslama ''enflasyon'' olabilir. O zaman da borç tavanı değil, enflasyon tavanını baz alırsınız.
Yunanistan'ın notunun, kısa bir süre önce beş kademe artırılarak, ülkemiz ile neredeyse aynı seviyeye getirildiğini de düşünürsek, not kriterlerinin objektif olmadığını açıkça görüyoruz. Bir diğer taraftan da, küresel piyasalardaki en yüksek enflasyon rakamlarına sahip ülkelerden biriyiz. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen olumlu ama yetersiz düşüşe rağmen, cari açığımız hala yüksek denebilecek seviyede. Bu yıl artması beklenen özel tüketim giderleri, enerji fiyatlarındaki oynaklık, bu ekonomik verileri yine dalgalandırabilir. Küresel ekonomi ve ülkemiz ekonomisi için iyimser düşüncelere sahipseniz, enerji fiyatlarının ve iç tüketimin güçlenebileceğini de hesaplamalıyız. Böyle bir durumda cari açık ve enflasyondaki düşüşler kalıcı olabilir mi diye kendimizi sorgulamamamız gerekir. Kronik enflasyon ve cari açık problemi olan bir ülke ekonomisinin yatırım yapılabilir seviyede olması mantıklı mı? Bu perspektiften, yatırım yapılabilir seviyede olmamız sorgulanabilir.
ABD'de ki mali uçurum ve borç tavanı, Amerikalı politikacıların yarattığı suni sorunlardır. Mali uçurum konusunda, ABD Senatosu'ndan anlaşma son günde olsa çıktı. Bir çözüm bulunduğu şimdilik düşünülebilir. Bir düşüş olsa da, bütçe açığı yine yüksek kalacak gibi gözüküyor. Bu da iyileşme süreci devam eden özel sektör için iyi bir haberdir. Yüksek bütçe açığı; gelirleri, şirket karlılık oranlarını desteklemiştir. Açık yüksek kaldıkça; ekonomi geçen yıl olduğu gibi ilerleyebilir. Borç tavanı üzerine yapılan tartışmalar da kısır döngüden ileriye geçemez. ABD’nin ödeme güçlüğüne düşmesi muhtemel değil. Kendi parasını basabilen bir ülke için kıyaslama ''enflasyon'' olabilir. O zaman da borç tavanı değil, enflasyon tavanını baz alırsınız.
Güncelleme Tarihi: 25 Ocak 2013, 09:45
abi büyüksün