Günün sonunda tabelada ne yazacak!

Bir anda Diyarbakır'daki 2.Hava Kuvvet Komutanlığı'nın içine girildi ve oradaki TÜRK BAYRAĞI indirildi! bir gün önce Irak'taki BADUŞ Cezaevi'ne baskın düzenlendi ve oradaki 3 bin mahkum kurtarıldı! Ebu Gureyb ve Taci cezaevlerinden 2 bin kişi kaçırıldı. Halep Merkez Cezaevi'nden bin 700 kişi elini kolunu sallayarak çıkıp gitti. Müslimiye Cezaevi'nden 900 kişi kapıları açık bulup gereğini yaptı. Şam Hapishanesi'nden 2 bin 300 kişi firar etti.

Günün sonunda tabelada ne yazacak!

Ergün Diler "Maskeli operasyon!" başlıklı yazısında Ortadoğuda ki acayip gelişmeleri ortaya serdi.

İşte o Yazı;


Çok detaylı, karmaşık ve çok fazla aktörün bir araya getirdiği bir sorunla karşı karşıyayız!
Bir çırpıda "şu ŞUDUR" deme şansımız yok!

Ama yine de anlamak durumundayız!

Çünkü ortaya çıkan senaryo ve figüranlar gerçekten ilginç!

Yapılmak istenen daha da ilginç!

Sıçraya sıçraya gidip büyük fotoğrafı görmeye çalışalım...

Musul'da dün Türk konsolosluğu basıldı! Ve içerideki 50'ye yakın kişi rehin alındı!

Son kare şu an için böyle!

Buradan oyunun bütününü görme şansımız yok!

Derinlere inelim!

Önce İÇERİYE bakalım!

Bir anda Diyarbakır'daki 2.Hava Kuvvet Komutanlığı'nın içine girildi ve oradaki TÜRK BAYRAĞI indirildi!

İndirenin hiçbir önemi yoktu!

Birileri "git" dedi, o da gereğini yaptı! Amaç BAYRAK üzerinden Türk-Kürt gerginliği çıkarmaktı!

Başarılı oldular! TÜRKLER'i sokağa döktüler!

Ortada çok ciddi bir durum vardı!

Oradaki direğe kimse çıkamaz ve bayrağı indiremezdi!

Asker garip bir şekilde daha başlamadan önleyebileceği bir olayı görmezden geldi!

Denemesi bedava, o bölgeye yakın biri gidip aynı şeyi DENESİN bakalım!

İnanın direğin yanına yaklaşamaz!

Bu bir!

Bunun yanında KIŞLALARIN üzerine molotof yağıyor ama bölgedeki POLİS kılını kımıldatmıyordu!

Polis ortalarda görünmezken biri asıl işini yapıp bütün OLANLARI FOTOĞRAFLAYIP basına sızdırıyordu!

Düğmeye basıldıktan sonra TÜRKLER'in ayağa kalkması kadar normal bir şey yoktu! Çünkü bizi çok iyi tanıyorlardı!

Anlattıklarım MUSUL'un öncüsüydü!

Şimdi dışarı çıkalım!

Önce "IŞİD kim?" diye bakalım!

Konsolosluğumuza gelmeden bir gün önce Irak'taki BADUŞ Cezaevi'ne baskın düzenlendi ve oradaki 3 bin mahkum kurtarıldı!

Bu kadar mı?

Elbette HAYIR!

Ebu Gureyb ve Taci cezaevlerinden 2 bin kişi kaçırıldı...

Halep Merkez Cezaevi'nden bin 700 kişi elini kolunu sallayarak çıkıp gitti...

Müslimiye Cezaevi'nden 900 kişi kapıları açık bulup gereğini yaptı...

Şam Hapishanesi'nden 2 bin 300 kişi firar etti...

Musul'da boy gösteren bu örgüt insan malzemesini CEZAEVLERİNDEN temin ediyordu!


Saddam'ın devrilmesinden sonra Amerika'nın filizlenmesine izin verdiği bir oluşumdu!


Zamanla bölge karışınca özellikle ESAD'ın destek verdiği bir yapı haline geldi!
Geçtiğimiz haftalarda RAKKA'daki merkezlerinde ilk kez değişik bir olay yaşandı! IŞİD'in Rakka'daki EMİR'leri değiştirilmek istendi! Örgüt bunda ısrar ediyordu! Ancak Suriye'de taş üstüne taş koymayan Esad yıllardır koruduğu ve gözü gibi baktığı IŞİD'e ilk kez bomba yağdırdı!
Örgüt taleplerinden hemen vazgeçti!

EMİRLER
görevine devam etti!

IŞİD, Nuri el Maliki için de aynı noktadaydı!

Onlar da "KARŞI GİBİ YAPARAK" yanlarında yer alıyordu!

En arkada ise malum BÜYÜKLER vardı!
İşte bu birkaç bin kişilik örgüt, MUSUL'u aldı! Aldı çünkü Maliki, ABD ve İNGİLTERE'nin geri gelmesine direnmedi! Onların dönüşü için zemin hazırladı!

Bu örgüt de hiç vakit kaybetmeden çok önemli bütün PETROL MERKEZLERİNİ tuttu!

Zaten bu nedenle oradaydı!

Amacı Türkiye'nin Barzani ile kurduğu enerji trafiğini kaldırıp atmaktı! Görevi buydu!

Bu yüzden gelip konsolosluğumuzu bastılar!

Bir taşla üç kuş vurmak için yola düşmüşlerdi!

Rehin alınan Türkler sonuçta IRAK topraklarındaydı!

Yapılacak bir operasyon Ankara'yı ŞİİLERLE karşı karşıya getirecekti!

Özellikle İRAN ile yaşanan İNANILMAZ YAKINLIK bundan zarar görecekti!

Herkese rağmen dönen ticaret çarkı büyük yara alacaktı! İlk adım Şİİ ve İRAN kartıydı! İkincisi ise enerji hatlarını kontrol edip Barzani'nin Türkiye ile ilişkisini kesmek ve Kürtler'le çatışma yaratıp bölgeyi istikrarsızlaştırmaktı!

Savaşın olduğu yerden kimse ne petrol gönderir, ne de alırdı!

Üçüncüsü ise daha vahimdi!

Bu maskeli PİLLİ BEBEKLERİ kurup bölgeye salanlar IŞİD ile yani RADİKAL İSLAMCI TERÖRİSTLER ile Ankara'nın savaşmasını istiyordu!

Böyle bir belanın üzerimize gelmesi arzulanıyordu!

Yani BAYRAK üzerinden Türkler, IŞİD üzerinden Kürtler sıkıştırılıyordu!

Hedefleri Barzani'ydi!

Plan oyunu kuranların istediği gibi işlerse ENERJİ koridoru ve Türk-Kürt kardeşliği ister istemez zarar görecekti! İçeride de siyasi sonuçları hedefleniyordu!

Ancak hesap edemedikleri tek bir şey vardı!

O da BARZANİ'nin nasıl davranacağı!
Uzun zamandır MALİKİ ile problem yaşayan Barzani GÜVENLİK gerekçesine sığınarak "BEN ARTIK IRAK'IN PARÇASI DEĞİLİM! BAĞIMSIZLIĞIMI İLAN EDİYORUM!" diyebilirdi!

Bu da çok yüksek bir ihtimaldi!

İşte bu noktadan sonra OYUN ters bir sonuç verip onlar için OLUMSUZ sonuçlar doğurabilirdi!

IŞİD'i oyunda kullananlar Kürtler'i Türkiye ile birleşmenin eşiğinde görebilirdi!

ORTADOĞU
filmlerde bile bulamayacağımız senaryolarla iç içe!

Biri bitiyor, diğeri başlıyor!

Karşımızdakini çok ciddiye alacak değiliz!
Elbette anladıkları dilden konuşup gereği yapılır!

Bunda sorun yok!

Ama "BÖLGEYİ NASIL KENDİMİZE ÇEKERİZ?" sorusunu biraz daha düşünmeliyiz!

Galiba Barzani ilk adımı atacak ve bizi rahatlatacak!

Hesap edemedikleri taş, başlarını yakacak!
Soğukkanlı bir şekilde izleyelim!

Bakalım günün sonunda tabelada ne yazacak?

Ben de merak içindeyim!



KAYNAK; Takvim.com.tr
Güncelleme Tarihi: 12 Haziran 2014, 11:29

Aytekin Yaşar

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17