Hüseyin Karakaya yazdı. Nene Hatun - Gülsüm Ana

‘’Geleneksel Büyük Erzurum Şölenine’’ Bostancı Gösteri Merkezine davet eden Mimar Hüseyin Karakaya, duygu yüklü bir yazı kaleme aldı.

Hüseyin Karakaya yazdı. Nene Hatun - Gülsüm Ana

İşte Karakaya'nın o yazısı ;


Öyle anlar ve öyle zamanlar var ki tarihe not düşerler ve bu tarih notu karşısında ancak ayağa kalkılır ve dua ile yad edilir.


Bunların sayısı bilinen ve bilinmeyenleri ile beraber epeyce çoktur. Erzurumlu olmam sebebi ile Nene Hatun ‘u söylüyorum. Nene Hatunu anlatmayacağım gerekte yok zaten, Erzurumlulara ve Türkiye’ye anlatmaya çalışmaktan da haya ederim.


Ancak zor zamanlarda mücadele vermek tabi ki çok güzel, anlamlı ve kutsaldır. Birde bunun yanında hayatın normal akışında o Anadolu duruşu, imanı ,vakarı ile bu günümüzde temsilci olabilmek hele hele günümüzdeki bozulmuşluğun kokuşmuşluğun her şeyin emtia ve madde olmuş bir ortamında temsilci olmak, olabilmeyi becerebilmek………..


Ne kadar zor, çoğuna ne kadar anlamsız gelebilir. Nerede o analar nerede o bacılar nerede o eşler diyebilir bir ah geçirebiliriz içimizden belki.


Var, hem de oldukça alın size günümüzden, inanmayanlara; başını kapatan, ihramlı, sırtında atkısı ile bir Anadolu anasının duruşu, insanlığı, insancıllığı, merhameti, ana sevgisini, insan sevgisini yaratılanı seven yaradan da ötürü, Osmanlı duruşu ile insanlığa ders veren günümüz deki ana ‘’ Gülsüm Ana ‘’


Kim bu Gülsüm ana, günümüzde böyle ana mı kaldı demeyin, görünmeyen nice Nene Hatunların torunları Gülsümler var. İnsanlara dersler veren imanı ile, duruşu ile, gayri müslimleri bile kendisine ayakta kırk-elli dakika alkışlatan ana, Türk anası….


Merak edenlere hemen söylemek isterim ; girin internete arama motorundan google dan sorun ‘’ Gülsüm ana ‘’ diye bulun ve bu anamızın bugünün şartlarında bir zamanların süper gücü olan Rusların insanlık göstergesi anamızı dakikalarca ayakta alkışlamasını Rusların gözyaşlarına boğulmasını , şalvarlı, örtülü, sırtındaki atkısı ve elmacık ,elmacık makyajsız duru ve nur yüzlü yanakları , ışıl, ışıl gözleri ile Hz. Mevlananın dediği gibi ‘’testinin içinde ne varsa dışına da o süzer’’ kabilinden içindeki imanın yüzüne yansıması ile söylediği sözleri bile edebiyatçılara taş çıkartırcasına bir Rus televizyon kanalı proğramında görünce, o televizyon kanalındaki konukların o ananın önünde ayağa kalkışları ve dakikalarca alkışlamaları ve onun heybetli duruşu gözümde hepsinden daha heybetli görünmesinin yanında benimle beraber, içinde imanı olan bu aziz milletin evlatlarını onurlandırdığı gibi sevinç gözyaşlarına da boğmuştu.


Peki nedir bu anamızın yaptığı belki sıradan olağan ama onurlu bir iş Türkiye’de kaza geçirip konuşamayan felçli, sahibi bilinemeyen bir Rus gencini evine alarak beş yıl boyunca yatalak olan bu genci biberonla besleyerek, altını temizlemiş evladı gibi bakmıştı. Rus olan bu gencin ağzından çıkan tek kelimeyi söyleyebilmesi manidardır ‘’ANA ‘’


Bütün analarla beraber Gülsüm anam, anam hepinizin ellerinizden öperim hem de ana sütleriyle oynandığı bir zamanda. Allah (c.c) hepimizi sizlerin şefaatine nail eylesin.


Haydi! Nene Hatun’un torunları; Onu yad etmeye 17 mart 2013 saat 16.00 da İstanbul Bostancı Gösteri Merkezine ‘’Geleneksel Büyük Erzurum Şölenine’’

Selam ve Saygılarımla Mimar. Hüseyin Karakaya 12 Mart 2013

Güncelleme Tarihi: 13 Mart 2013, 00:44
YORUM EKLE
YORUMLAR
kartallıdan
kartallıdan - 11 yıl Önce

tamamen katılıyorum cok güzel bir yazı, biz hüseyin beyi tam olarak tanıyamamışız sadece mimar zannediyoruz ama dop dolu bir biriymiş tebrikler ve teşekkürler size.............................

selim II
selim II - 11 yıl Önce

kessinlikle katiliyorum, hem analara hemde huseyin karakaya ya tesekkur ederim

SIRADAKİ HABER

banner17