Kimseye önyargıyla bakmıyorum ama görüyorum ki, şu seçim sürecine girerken bazı arkadaşlarımız kendi ideolojilerine uygun bir şekilde takoz koyma gibi işleri engellemek gibi bazı konuları deşifre etmek için bazı konularda da gelenlere bilgi vermek, gayret ve yöntemi içindeler. Bu söylediklerim kimin nereye ne verdiğini biliyorum. Sizlerin tahmin edemeyeceği şekilde bana da bilgi geliyor. Buradan uyarıyorum, bu belediyede yolsuzluk var diyenin alnını karışlarım. Bu kadar sıkıntı çekeceğiz, her türlü cendere içine gireceğiz, ondan sonra bizi bir şeylere bulaştırmaya çalışacaklar ve burada bir şey varmış gibi kendi içimizdeki İrlandalılar ortaya çıkacaktır. Buradan bir uyarıda bulunmak istedim. 


İHALELERİ BELEDİYE ŞİRKETLERİ ALACAK DİYE BİR KURAL YOK       


Emeğe saygı duyuyorsan, eğer onu içselleştirdiysen, bunu yaşantımıza uygulamanız ve sendikal hareketin önünü açmamız gerekiyor. Bir gün sayın genel başkana şunu söyledim. Dedim ki ben çiftçiyim. Mazotun 1500 Lira olduğunu çok iyi bilirim. Çünkü 1200 dönümlük araziyi senede üç kez ot mücadelesi nedeniyle sürdürüyorum. Mazota ne kadar para verdiğimi ben bilirim. Mazotu 1500 Lira yapacağım dediniz, çiftçiden oy alamadınız. Taşeronlaşmayı kaldıracağım dediniz. İşçiden oy alamadınız. İşçi kafasındaki ideolojik partiye oy verdi. Kendi menfaati olan değil. Kentte işçi bugün değişti ama size güvenmediğimden değil, sizin bunu yapıp yapamayacağınızdan endişe duyduğu için size oy vermedi. Yani biz kadro olarak buna güven duyacak, duyuracak bir kadro hareketi yaparsak parti olarak ve de bunun işçi sınıfını bu konuda ikna edersek taşeronlaşmayı hem kaldırırız, hem de o işçiden oy alırız. Bunu destekliyoruz.


SİZ ÇALIŞANLARLA, BENİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEYE ÇALIŞIYORLAR


Sistem bunu desteklemiyor. Yani taşeronlaşmayı kaldırmak değil, bilakis vahşi kapitalizmin gereği olarak hızlanarak her türlü hakları budayarak yol almak istiyor. Burada hepimizin bir siyasi düşüncesi var. Ama bir tek işçi haklarında mücadele ederken Altınok’a karşı değil, yasalara karşı mücadele etmeniz gerektiği düşünüyor. Tabi bu bizi çeşitli konularda sıkıştırmaya çalışıyorlar. Ekonomik olarak boğmaya çalışıyorlar. Ekonomik olarak boğarlarsa siz çalışanlarla, beni karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Niye, çünkü sendikal haklarını veremedi veya sözünü tutmadı veya bu hareketin başarısız olması yapılmış, sizdeki haklar İzmir'de yok. Bu hareketin başarısızlığı kapitalizm için en önemli gösterge olacaktır. 


ALTINOK ÖZ RÜŞVET YİYOR DİYEMİYORLAR!                                                       

Biz diyoruz ki bu hareketi yapacağız, başaracağız ama bunun bazı koşulları var. İhaleleri belediye şirketi alır veya başka bir şirket alır. İlle de belediye şirket alacak diye bir kural yok. Çünkü önümüzde Kamu İhale Kanunu gibi bir kanun var. Eğer ona aykırı davranırsak bütün Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yapılan uygulama bize de yapılmış olur. Nedir? İhaleye fesat karıştırmak. Zaten Altınok Öz rüşvet yiyor diyemiyorlar diyebilecekleri tek konu İhaleye fesat karıştırmak, buna da karışmıyoruz karışmadığımız gibi naklen yayınlıyoruz. İhaleleri bugün yapılan arsa satışında olduğu gibi, izlediniz mi bilmiyorum, 24 parça deniyor ya, 24 parçanın büyük bir bölümüde üstünde olan gecekonduculara satılacak olan arsadan söz ediyorum. Metrekaresi 150, 160 ,300 olan 16 üstünde yaşayanların üstünde evi olanlara satılacak olan yerler. Basına bakarsanız 24 parça arazi satıyor diyorlar, değil…


YILLARCA KENDİ ARAZİSİNE SAHİP ÇIKMAMIŞ!                                                  

Biz seçimde ne dedik? Yerinde dönüşüm yapacağız. Devlet devlet olmamış, yıllarca kendi arazisine sahip çıkmamış. Ne belediyenin ne Milli Emlak gün gelmiş Kartal’da arsa değerlenmiş. Ondan sonra devlet çıkacak bu arsa benim, hadi güle güle, yok öyle şey!.. O arsaya, o arkadaş şimdiye kadar sahip çıksaydın. Bugün bir arsa satıldı. Metrekaresi 930 liradan biz o hak sahibine iki yüz elli liradan sattık.


BİZ GÖREVE GELDİĞİMİZDE BÜTÜN BELEDİYE ŞİRKETLERİNDE 35 KİŞİ ÇALIŞIYORDU, ŞİMDİ  İSE 827                                                               


Kamu ihale kanundan dolayı önümüzdeki ay birtakım arkadaşlar şirket değiştirecek. Şirket değiştirmeniz bize bir şey ifade etmiyor. Hepiniz yine Kartal Belediyesi'ne hizmet eden çalışanlarsınız. Biz göreve geldiğimizde bütün şirketlerde çalışan personel sayısı 35 civarındaydı. Şuan elimdeki rakam olarak söylüyorum toplam şirket çalışanı 827 alana sığmıyor. Bunu Cumhuriyet Halk Partili bir belediye sayesinde bu işsizliğin en yoğun olduğu dönemde iş sahibi olarak yapıyorsunuz. Buradasınız, bunu önemini ve bulunduğumuz yeri çok iyi bilmenizi istiyorum.


BANA KARŞI YÜRÜDÜNÜZ, BEN ANLAYIŞLA KARŞILADIM             


Bana karşı yürüdünüz. Ben anlayışla karşıladım. Şunu düşünelim bir gün bana karşı yürüyenler haklarını almak için mecliste bulunanlara karşı da yürüyecektir. Eğer orda yürüyebiliyorsanız on zaman hakiki işçi sınıfı olacaksınız. Aksi takdirde sizin arkanızdaki kişiler tarafından yönlendirilen kişiler olmaktan öte geçmeyeceksiniz. Bende sizlere o gözle bakacağım. Seçime bir yıl kaldı. Partim beni aday gösterir veya göstermez, ama ben bir yıl daha buradayım. Ve kimi gösterirse o arkadaşın o kişinin varlığı sizin varlığınız demektir. Ekmek teknenize ihanet etmemenizi hem istiyorum,  hem de uyarıyorum. En sıkıntılı senemiz 2012 yılıydı. 2013 yılı belki bir veya iki ay daha sıkıntı yaşayabiliriz ama 2013’deki sıkıntıyı yaşamayacağız. 



Kartal on yıl sonra büyük bir kent olacak!


Sizlerle sık sık bir araya gelmek isterdim. Ama arada bir kopukluk oldu. Aslında sık sık bir araya gelemememin nedeni şu; Benim sizlere vermek istediğim bazı mesajlar, vermesi gereken kişiler tarafından sizlere ulaştırılmadı. Hatta çarpıtarak, yanlış şekilde ulaştırıldı. Onun için ben iş yeri temsilcileriyle görüşeceğim dedim. Ve işyeri temsilcileriyle görüşüyorum. Müdahale etmedim ne seçiminizde müdahale ettim. Nede kimin işyeri temsilcisi olacağına müdahale ettim.  Bundan sonra da etmeyeceğim. Ama sizler kendiliğimden sicil edecek kişinin, kişilerini hegemonyasında olanlardan değil. Sizlerin hak ve hukukunu savunan akılı başında kişilerden olmasını tercih eden, o sizin menfaatinize olur. Eğer bir aileysek, sorun varsa, hep birlikte yaşayacağız.  Aileysek sıkıntıları hep birlikte aşacağız. Aileysek varlığı da birlikte yaşayacağız. Kartalın önü de açık ben bunu görüyorum. Ve demeçlerimde de belki fark ediyorsunuz. Kartal on yıl sonra büyük bir kent olacak. Hükümet söyler veya söylemez. Siyasi bir tercihtir, ama Anadolu yakasının merkezi burasıdır. Birkaç ay sonra, hem deprem dönüşüm, hem yerinde dönüşüm, hem kentsel dönüşüm burada hızlı bir şekilde başlayacak. Çok yakında bir yıkım ve temel atma töreni de söz konusu olacak. Dolayısıyla biz bu ekonomik sıkıntıları zaten aşacağız. Ama sel gidecek, kum kalacak.  O yolda taş koyanlarla yolu açanlar bir olmayacak. Kısaca benim söylemek istediğim, bir araya gelmek istediğim konu bu.  Sizler şirket personelisiniz. 827 kişisiniz. Belediye etkinlikleri oluyor, 27 kişilik etkinlik görmek istemiyorum. Belediyenin sitesine mutlak girmenizi istiyorum. Kendi siteniz. Günlük etkinlikleri görmenizi istiyorum.


MEHMET ALİ BÜKLÜ’YE MİNNET BORCUMUZ VAR                                  


Yakında Mehmet Ali Büklü Parkı'nı açacağız. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük belediye başkanlarından birisi, mensubu olduğumuz şirketler şu anda görev aldığımız şirketler on kişin eseridir. O kişiye hepimizin minnet duyması gerekir. Mart ayının otuzunda, o kişi adına, vicdani olarak minnet duygusu olarak, orada olmanız gerekir. Bugün belediyeler şirket kurabilmesi için Bakanlar Kurulu izni gerekiyor. Ve bir sürü belediye bu şirketleri kuramıyor ama Mehmet Ali büklü Asfalt Fabrikasını açmış, Karyapsan şirketini kurmuş, tanzim satış mağazalarını açmış, Kartansaşı kurmuş. Turizm firması demiş, Kartursaşı kurmuş. Ve sizlerde varlığınız o şirketlere bağlı. Eğer o şirketler olmasaydı sizler burada olamayacaktınız. En azından büyük belediyecilik hizmeti yapmış ama belki de bana göre gereken ilgiyi gereken anmayı gereken vefa duygusu gösterilmemiş kişiye gelip o günde bir vefa duygusunu hep birlikte gösterim. O alan dolacak. O alanı halk dolduracak. Halkla ilgili sorun yok. Ama o şirketlerden dolayı burada çalışan kişilerin bir vefa duygusu var. Onun için sizleri oraya bekliyorum, orada görmek istiyorum. O duyguyu hep beraber yaşayalım. Amir memur ilişkisinde dikkatli olun, kafanızda yatmayan şeyler olabilir. Ama bu amire saygısızlığı gerektirmez. Benden bile memnun olmayabilirsiniz, mail atabilirsiniz. Ben şundan dolayı memnun değilim. Ama o ifadeniz belediye başkanına tahmini ediyorum hepinizden biraz büyüğüm. Bir yaşça, ikincisi de makamca saygısızlık yapmanızı gerektirmez. Mail atarak facebooktan girerek küfür gibi bir malzemeyi, ifadeyi kabul etmem mümkün değil. Buradan ilgili yetkili arkadaşlara söylüyorum, bütün şirket yönetim kurulları benim adıma oradasınız. Bana küfredeni benim adıma affetme hakkına sahip değilsiniz. Benden izin almadan yapıldı, ama bundan sonra, katiyen izin vermem. Onun için herkes son derece Kartal belediyesi personeliyim diye hem övünecek, hem de tavır ve davranışlarına dikkat edeceği bir yol haritasını kendisine çizsin.


Çevirmeye kalkanları uyarıyorum!


Son olarak arkadaşlar, yeni bir belediye binasına yakın süreçte geçeceğiz. Eğer biz E-belediyecilik yapacaksak, yani biz Kartal’ın 20 yıl sonrasının, 30 yıl sonrasının belediyesine taşıyacaksak, o belediye içerisinde elektronik ortamda hizmet verebilmenin yol ve eğitiminden geçiyor. Bu eğitimin hiç kimsen aksatmaya hakkı yoktur. Mutlaka gönüllü o işin içinde olalım. Tekrar dönüyorum ilk söylediğime, arkadaşlar yolumdan hiç dönmedim, kimsede beni 62 yılda çeviremedi. Çevirmeye kalkanları uyarıyorum, ihanet içinde değil, birlikte belediye nasıl iyi hizmeti veririzin, peşinde koşmanızı diliyor, hepinize saygılarımı sunuyor.


Kaynak : Kartalgazetesi.net
HABER: Fırat MERİÇ