Cumhuriyet Halk Partisi Kartal İlçe Merkezinde adaylığını açıklayan Hilal DOKUZCAN'ın Kürsüyü tek başına sürükleyerek seyircilere yaklaşması sevenleri tarafından "Hilal Hanım Kürsüyü aldı, Ankaraya gidiyor" diye yorumlandı.
Kadınların ilçe binasını hınca hınç doldurması ve tezahuratı dikkat çekiciydi. Dokuzcan'ın konuşması sık sık alkışlarla kesildi.
Dokuzcan yaptığı konuşmada "Saygıdeğer hanım efendiler, beyefendiler, değerli konuklarımız ve basın mensupları Hepinizi saygiyla selamlıyorum.
Sevgili arkadaşlar Bugün 21 mart
birçok gelenek de varoluşun, dirilişin ve direnmenin günü bugün dengenin günüdür, bugünle birlikde kış bahara, gece gündüze döner karanlıkdan aydınlığa yol alınmaya başlar, Bugün ışığın yolunda yürüyenlerin IŞIK SAVAŞÇILARININ doğduğu gündür.
Gece ve gündüzün eşitlendiği ve dengelendiği bugünde kadın ve erkeğin eşitleneceği ve dengeleneceği
bir dünyaya duyduğumuz özlemi ve EŞİT TEMSİL Eşit katılım talebimizi dile getirmek adına birlikde bir yola çıkıyoruz.
farklı bir döneme girdik insanlık farklı bir döneme girdi
ülkemiz bu dönemin sancılarını yaşıyor,
insanlık doğayla ve kendiyle dengesini bozmuş durumda
Dengenin bozulduğu heryerde sorun vardır.
Yeni bakış açılarına ve bu anlayışla oluşturulacak politikalara ihtiyaç var Geleceğin siyaseti şu ana başlıklar altında şekillenecektir.
• Kadının insan hakları ve kadın bakış açıları
• Ekolojik denge ve çevreye duyarlı bakış açısı
• Çocuk hakları, engelli hakları.
HERKES İÇİN CHP evet HERKES İÇİN CHP HERKES İÇİN CHP
Herkes için heryerde olmak gerekiyor, nerde denge bozulmuşsa orda olmak gerekiyor Herkesin
Ayrımcılıkdan,
Yoksullukdan,
Yolsuzlukdan,
Çevresel bozulmadan, güvenli olmayan ortamlardan kurtulma hakkı vardır.
CHP çağdaş değerlerle donanmış
Sosyal demokrat değerleri özümseyen
Öngörülü Görev bilincine sahip Herkes için chp diyen kadrolarıyla gerçekleştirecektir.
Kadın Hakları mücadelesi aynı zamanda İnsan olabilme mücadelesidir. Kadının özgürlük derecesi toplumsal özgürlüğün doğal ölçüsüdür.
• BM'nin kadın erkek eşitliği açısından raporlarına bakıldığında Türkiye'nin dünya sıralamasında 134 ülke arasında 126'ncı
• son 5 yılda ise Türkiye'nin 21 sıra geriye gitti.
• Değişimde, Tunus, İran, Suriye, Cezayir'in gerisindeyiz.
• 4 milyon okuma yazma bilmeyen kadınımız var.
• İşgücüne katılımda dünyada 131. sırada geliyoruz.
• Ürdün, Fas, İran, Lübnan, Tunus, Mısır'ın gerisinde sadece Suudi Arabistan'ın bir basamak ilerisindeyiz.
Kadın cinayetlerinin resmi verileri: Yedi yılda yüzde 1400'lük artış
Türkiye'de kadınların yüzde 41.9'u fiziksel ve cinsel şiddete uğruyor.
2002'den 2009'a kadar öldürülen kadınların sayısı: 2002-66, 2003-83, 2004-
164, 2005-317,2006-663, 2007-1011, 2008-806, 2009-953.
Günde ortalama 5 kadın cinayete kurban gidiyor
3,7 milyon kadın okuma yazma bilmiyor
19,5 milyon kadın işgücü dışı
Mecliste toplam kadın 48
Kadın nüfusu 36,6 milyon
36.6 milyona doğru hitap edecek politikalar yaratmak ve bunu doğru zamanda doğru şekilde ifade edebilmek iktidar yolunuda açacaktır, unutmamak gerekir ki seçim kazanmanın yolu kadın ve gençliğin gücünden geçer. Kadınlar gülde istiyoruz ekmekde seçmekde istiyoruz Seçilmekde..
Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde, Hak'kın yarattığı her şey yerli yerinde. Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok, Noksanlıkla eksiklik, senin görüşlerinde.
HACI BEKTAŞ VELİ "Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlere bağlı kaldıkça, diğer yarısı semalara yükselsin? Şüphe yok ki ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber arkadaşça atılmalı ve ilerleme ve yenilik alanında birlikte yol alınmalıdır"
Mustafa Kemal Atatürk İnsanlık iki kanatlı bir kuştur, bir kanadı kadınlar, diğeri erkekler. Ve her iki kanat da eşit düzeyde gelişmedikçe, İnsanlık uçamayacaktır.
Kadın erkek dengesinin bozulması insanlık adına ayıp haldeyken
Doğayla dengeyi bozması ciddi bir kayıp haline gelmektedir.
Doğal afetler seller, depremler iklim koşullarındaki değişiklikler sosyal ve siyasal hayatın içinde de yerini bulmaktadır.
"Çin de kanat çırpan bir kelebek ABD de bir fırtınaya neden olabilir". Kelebek etkisine verilebilecek bir diğer örnekte 1861-1865 yılları arasında süren Amerikan İç Savaşı'dır. Amerikanın güney eyaletleri dış işlerde birbirine bağımlı ama iç işlerinde bağımsız olmak yani konfederasyon isterken, kuzey eyaletleri birbirine çok daha katı bir şekilde bağlı olmak isterler, yani federasyon isterler. Ayrıca kuzeyde modern kapitalizmin kuralları gereğince, emek gücüne harcadığı emek karşılığı ücret yani yövmiye ya da maaş ödenirken, güneyde ise köle iş gücü vardır. Kuzey eyaletleri Amerikanın güney eyaletlerindeki köle iş gücünün tasfiye olmasını isterler, çünkü böylece kuzeye gelecek olan fazla iş gücü yüzünden işçilik ücretleri düşecektir. Bundan dolayı Amerikanın kuzey ve güney eyaletleri arasında 1861 yılında savaş çıkar ve kuzey eyaletleri Amerikanın güney eyaletlerinin limanlarını ablukaya alırlar. Amerikanın güney eyaletleri ise İngiltere ve Rusya'ya pamuk satamaz ve 19. yy'ın en önemli sanayilerinden birisi tekstildir. Bunun üzerine Rusya ve İngiltere pamuk yetiştirebileceği alanlar araştırmaya başlar. 1860lardan 1880lere kadar Rusya tüm Orta Asya'yı işgal eder, çünkü burası pamuk üretimi için çok elverişlidir. İngiltere ise Hindistan'ın Doğu kısmını işgal eder yine pamuk üretimi için. Görüldüğü gibi, Amerika'da çıkan bir iç savaş neticesinde Orta Asya'yı Rusya işgal ederken Doğu Hindistan'ı da İngiltere işgal etmiştir. İşte "Kelebek Etkisi" ya da "Kaos Teorisi" buna denir.
Bu kardeşiniz kelebek misali siyasette yol aldı neredeyse çocuk yaşlarında başladı siyasete, Kartal'ın sokaklarında çınar ağaçlarının altında büyüdü,
Chp de yoluna devam etti zorlu süreçlerden geçti
Durdu dinledi baktı kozasının içinde bekledi, şimdi koza çatladı arkadaşınız burada ki kürsüden çıkıp meclis kürsüsüne konacak
Zaman göreceli bir kavram olaki kelebeğin ömrü az olur diyenler varsa bizimde dokuzcanımız var söyleyecek sözü olan her kadın dünyayı değiştirme gücüne sahiptir.
Çıktığımız iktidar yolunda özellikle İstanbul 1. bölgede Bütün aday arkadaşlarıma başarılar diliyorum Bahar geliyor arkadaşlar zaman kelebekler zamanı doğanın ve doğanın üretici gücü olan kadının gözüyle dünyayı ve ülkemizi yeniden anlamak ve değiştirebilme dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum." dedi.
Dokuzcan'ın konuşmasından sonra bayanlar etrafını sararak hatıra resmi çektirdiler.
