Yılbaşını nasıl algılamalı?

Ana karnında yaratılan Ademoğlunun ömrü, beşik ile tabut arasında devam eden kısa bir yolculuktur. Doğduğunda bir kulağına ezan, diğer kulağına kamet getirilir ve adı verilir insanın. Bu ad ile yaşar ama az, ama çok. Ve nihayetinde o da bir gün tadar ölümü.

*
Allah Teâla, Âli İmran, 102. ayetinde: "Ey iman edenler! Allah'tan sakının ve müslüman olarak can verin" buyuruyor. Müslüman olarak can verebilmek için de müslümanca yaşamak şarttır. Zira insan nasıl ve ne halde ölürse o şekilde diriltilecek der Hz.Peygamber.
*
Kalp atışları ölüm mırıltılarıdır denir. Aldığımız her nefes bizi ölüme yaklaştırmakta, geçen her gün, her yıl bizi ecel hakikatine doğru götürmektedir. Yarın o zor günde, mahşer anında yüce Mevlâ bize: 
"Ey kulum! Dünyada ben sana şah damarından daha yakındım, ben seninle beraberdim. Ya sen, kiminle beraberdin diye sormaz mı? Sadece inandım demek yetmez bu soruya güzel bir şekilde cevap verebilmek için. İmanın gereği salih bir ömür sürmek ve son nefeste iman ve Kur'an selameti ile Allah'ın huzuruna varmak şarttır.
*
Tarihte nice insanlar İman ettiler ancak daha sonra bazıları dünya malı için ahiretlerini sattılar. İşte "Karun" onlardan sadece biri. Malı ile beraber helak olup gitti, malıda kurtaramadı kendini mülkü de. Bir diğeri "Belam bin Baura" evvel zamanda müslüman olmasına rağmen hak ve batıl mücadelesinde, batıl üzere olanlarla birlikte hakkın karşısında durma sebebiyle onu, dilini dışarı çıkarıp soluyan köpeğe benzetiyor Yüce Mevlâ...
*
Hz. Peygamberin zamanında "Salebe" adında biri vardı, çok zengin olması hususunda Hz. peygamberden dua istedi ve nihayetinde çok zengin oldu. Önce namazları terketti Salebe, kendisinden zekat almaya gelen zekat memurlarına: "Yürüyün gidin, ne zekatı, benimle mi çalıştınız? dedi. Hz Peygamber'e durum bildirilince: "Yazık oldu salebe'ye" buyurdu.
*
Diğer yanda, ömür boyunca küfür üzere yaşayan, lakin son nefeste iman selametinde olan, Firavun'un sihirbazları anlatılır Kur'an'da. Hz Musa'nın âsasındaki mucizeyi gördüklerinde hep beraber secdeye kapandılar sihirbazlar ve: "Biz Musa ve Harun'un Rabbine iman ettik" dediler. Firavun'un: "Sizin elinizi, ayağınızı çaprazlama keserim" sözü üzerine de: "Ya Rabbi! Üzerimize sabır Yağdır ve canımızı müslüman olarak al." (Araf, 126) dediler.
*
Yaşanan her günün akşamında, tükenen her yılın sonunda bir değerlendirme yapmak, günün ve ömrün muhasebesini gözden geçirmek, Karun ve Bel'am bin Baura gibi hüsrana uğramamak için mutlaka şarttır.
*
Bu günü düşünürüm, dün geçti Yarın varmı? ölenler hep ihtiyar mı? duygusu ile yaşamalı. Yaşanan her günü ömrünün son günü gibi görmeli insan. Ve bu şekilde her yıl, her gün, hatta her an o "son nefese" hazırlıklı olmalı ve arif insanların şu sözüne de kulak vermelidir:
*
Sen doğunca ağladın, gülerdi cümle alem. Öyle bir hayat yaşa ki; sen ölünce gülesin, ağlasın cümle alem...
YORUM EKLE

banner17