Tarihimizi aşağılayan Rezaleti, Muhteşem Protesto Ettiler

Tarihimizi aşağılayan Rezaleti, Muhteşem Protesto Ettiler
İstanbul Gençliği 'muhteşem Yüzyıl' Adlı Diziyi Yüzlerce Kişinin Katılımıyla Düzenlediği Basın Açıklamasıyla Protesto Etti. Basının Yoğun İlgi Gösterdiği Protestoya Mehteran ve Tiyatral Gösteri Eşlik Etti.
 
Basın açıklamasının tam metni:
Değerli basın mensupları,
Kıymetli İstanbullular,
Bugün burada Saadet Partisi İstanbul İl Gençlik Kolları olarak, Çarşamba günü Show TV ekranlarında yayına giren “Muhteşem Yüzyıl” adlı dizinin tarihi gerçekleri çarpıtıp,ecdadın kemiklerini sızlatacak rezaletleri içermesi nedeniyle büyük öfke ve  tepkiye neden olan bu diziyi,yayıncı ve yapımcı kuruluşu protesto etmek,bu rezalete son vererek aziz milletimizin hislerine tercüman olmak,hakkı tutup kaldırmak için bir araya gelmiş bulunmaktayız.
Bu dizinin yayınına niçin karşı çıkıyoruz?
Şu anda TV ekranlarımızın durumu içler acısı. Tarihimize, milletimize, insanımıza ve değerlerimize yakışmayan diziler ve programlar ekranları kaplamış durumda. Milli ve manevi değerlerimize aykırı, toplumsal ve ahlaki değerlerimizi tahrip edici bu dizi ve programlar tüm toplumumuzu, aileleri rahatsız etmekte, toplumumuzun vicdanını yaralamaktadır. TV ekranları aşırı derecede kirlenmiştir.
 Bu kirlenmişlik, gençliğimizi, dolayısıyla milletimizin ve ülkemizin geleceğini tehdit etmektedir. Bu yayınların bir kısmı, planlı olarak yapılırken, bir kısmı da reyting ve ticari kaygılarla yapılmakta, ancak millete verdiği zarar hesaba katılmamaktadır. Sağcısı solcusuyla, milliyetçisi ve muhafazakarıyla tüm halkımız TV yayınlarından muzdariptir. Televizyon kanalları kendilerine çeki düzen verinceye kadar, halkımızı, bu tür yayınlar yapan TV’leri izlemeyerek tepki göstermeye davet ediyoruz. Kirli ekran istemiyoruz..
Şimdi,05 Ocak 2011 Çarşamba günü Show TV ekranlarında  yayına giren bu dizi ile ekran kirliliğinin üzerine, bir de, tarihi çarpıtma ve karalama boyutu eklenmektedir.    
Osmanlı devletinin en önemli padişahlarından biri olan Kanuni Sultan Süleyman’ı konu alan dizi, Osmanlı tarihiyle alakası olmayan, baştan sona uydurma olaylarla ve ilmi dayanağı olmayan, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan, hayal mahsulü kurgusal, fantastik öykülerle seyircinin karşısına çıkıyor.Bu dizideki üzerine giydirilen imajla, cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman ve onun şahsında tüm Osmanlı padişahları, devlet adamları, toplum nezdinde itibarsızlaştırılmakta, şanlı tarihimiz aşağılanmakta ve toplumumuz geçmişine, tarihine yabancılaştırılmaktadır. Bu bakış açısı bize yabancı değil. Kendi toplumuna dışardan bakan, milletinin değerleriyle kavgalı, batı toplumu karşısında aşağılık kompleksi duyan 200 yıllık tipik zihin sapması, tipik oryantalist bakış. Oryantalistlerin, tarihimizi çarpıtmak ve karalamak amacıyla uydurdukları saçma sapan görüş ve tezlerinden yola çıkılarak hazırlanmış olan bu dizinin Midnight Express  (Geceyarısı Expresi) filminden ne farkı var? Tek farkı var: Önceki karalamayı batılılar yapmıştı, bunu kendi insanımız yapıyor.
Evet, reyting uğruna tarihimiz karalanıyor. Ecdadımızı şehvet düşkünü gösterip, harem odalarına sıkıştıran zihniyet neyi amaçlamakta, kime hizmet etmektedir?  Bizim şanlı tarihimizin bu dizide anlatılanlarla yakından uzaktan alakası yoktur. Dünyaya insanlığı, adaleti, barışı, sevgiyi, ilmi, irfanı, medeniyeti götüren ecdadımızla onur ve gurur duymamız gerekirken, onları bu şekilde yanlış tanıtmak reva mıdır? Bu, hangi akla, vicdana, insafa sığar?  İftira ve yalanlarla, ecdadımızı zevk, eğlence ve şehvet düşkünü, sapkın göstermek ve koskoca Osmanlı tarihini harem dairesine indirgemek ve Osmanlı’ya buradan bakmak hastalıklı bir zihnin ürünü değil midir? Bu bakış, Osmanlı’ya yapılacak en büyük haksızlıktır.
Bu yanlışlığa, bu haksızlığa, bu saygısızlığa dur diyoruz.  Değerlerimizle alay edilmesine, geçmişimize haksızlık yapılmasına, ecdadımıza saygısızlık yapılmasına, tarihimizin karalanması ve çarpıtılmasına karşı tüm halkımızı, bu dizinin yayından kaldırılması için demokratik tepkisini ortaya koymaya davet ediyoruz.
Diziyi yayınlayan televizyon kanalını da bu yanlıştan dönmeye çağırıyoruz. Eğer bu dizi ekrandan kaldırılmazsa, tüm demokratik, yasal ve hukuki süreçleri sonuna kadar takip edeceğimizi buradan ifade ediyoruz. Halkımızı başta cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, ilgili bakanlıklar, Radyo Televizyon Üst Kurulu ve diğer tüm ilgili kuruluşlara şikayetlerini telefon, faks ve e-posta yoluyla iletmeye davet ediyoruz. Eğer hâlâ bu yanlıştan dönülmezse, kanalın seyredilmemesi için kampanyalar başlatacağız. Bu da yetmezse yayıncı kuruluşa reklam veren firmaların ürünlerini boykot edeceğiz.
Basın açıklamamıza istiklal şairimiz M.Akif’in içinde bulunduğumuz durumu en güzel şekilde tasvir eden şiiriyle son vermek istiyoruz.
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem,
Gelenin keyfi için geçmişe asla sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım,
Boğamazsam hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam
Hele hak namına ölsem haksızlığa tapamam.
Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum.
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim,
Adam aldırma da git, diyemem aldırırım
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.
                                                                Mehmet Akif Ersoy

Bizler Saadet Gençliği olarak bu yapılanlara dur demek için burada toplanmış bulunmaktayız. Yetkililerin de bir an önce üzerlerine düşen görevi yapmalarını bekliyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz…

İsmail ACAR
Saadet Partisi
İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı
 
Cihan Hükümdarı Sultan Süleyman Han’ın Fermanı:
Allah-u Teala’nın lütuf ve yardımıyla,peygamberimiz hz.Muhammed Mustafa (s.a.v)in mucizesi,dört halifenin ve Allah’ın sevgili kulları olan velilerin mukaddes ruhlarının yardımıyla;
Ben ki sultanların sultanı,hakikatlerin buhranı ve yeryüzünün taç dağıtan sahibi,Akdeniz’in,Karadeniz’in,Rumeli’nin,Anadolu’nun,Diyarbakır vilayetlerinin,Azerbeycan’nın,İran’ın,Şam’ın,Suriye’nin,Mısır’ın,Mekke ile Medine’nin,Kudüs’ün bütün Arabistan’ın, Yemen’in ve daha nice memleketlerin ki, büyük ecdadımın(Allah onlardan razı gelsin),kahir kuvvetleriyle fetheyledikleri ve Cenab-ı Hakk’ın bana nasib eylemiş olduğu, ateş saçan kılıcımızla zafer kazanarak fetheylediğimiz, nice diyarın sultanı, Sultan Bayezid Han oğlu,Sultan Selim Han oğlu, Sultan Süleyman’ım…
Sen ki, batı taklitçisi, uşaklık eden medyacı!
Elçimin gönderdiği mektupta, yapmış olduğun büyük densizlikten bahsedilmektedir. İşittim ki televizyon adı vermiş olduğunuz kara kutudan Al-i Osman’a hakaret içeren yayınlar yapılmaktaymış… Senin anlattığın yaşam tarzıyla ne biz, ne de dedelerimiz hemhal olmuştur… Kıyafetlerimizin İngiliz askerlerine benzetilmesi bizi kızdırmıştır bilesin!
Biz ki dünyanın dört bir yanına adalet, ahlak ve maneviyat taşımaya memuruz…
Bizden beş asır sonra hele bizim topraklarımızda, bizim suyumuzu içen, bizim ekmeğimizi yiyen, adı Müslüman birinden, güya bizim adımıza lakin bizden ırak olayların anlatılması, bizi ziyadesiyle hüzne boğmuştur, ki bu mağduriyetimiz değil, torunlarımızın ihanetidir…
Yoksa sen bizim beş yüz sene önce ölüp gittiğimizi mi düşünüyorsun? Sakın ola bu hataya düşmeyesin. Barbaros Hayreddin Paşa’m iki yüz kalyonla Boğaz’da, Sokullu Mehmed Paşa’m tüm orduyla emir beklemektedir. Bunlar harekete geçti mi ne sen, ne de batı beni durdurabilir. Bir mektubumuzla hizaya gelen Fransa, sana korkunun nasıl bir şey olduğunu anlatsın…
İmdi, muradım o ki, bu densizlik özür dilemek ve telafi edilmek suretiyle derhal son bula! Ta ki tekerrür etmeye…
Aksi takdirde bu ikazımı, ihtarımı dikkate almayıp bu rezilliğe devam edersen, tüm ülkede yayın yapan o antenlerini kırar, atlarımız için bağlama kazığı yaparım, kafanı o televizyon denen fitne kutusunun içerisine sokar tüm dünyaya rezil ederim. Lanetli frekansların rüyalarında kabus olarak dalgalanır. Ve bunlardan şanlı Osmanlı Devleti mes’ul ve cürüm altında değildir.
Kapına gönderdiğim Al-i Osman’ın, senin yaşadığın devirdeki torunlarım olan Milli Görüş’çü bu gençlere diziyi yayından kaldırdığını haber veresin.
Mühr-ü Süleyman bizdedir, emir Süleyman’ların işidir… Bundan sonra olacakları var sen düşün..
Gayret bizden, Tevfik Allah’tandır…
Allah’ın yardımı Muhammed Ümmeti üzerine olsun!
Cihan Hükümdarı
SULTAN SÜLEYMAN HAN


Güncelleme Tarihi: 10 Ocak 2011, 05:54
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17