Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın, Hükümetin seçim beyannamesi ile geçmiş seçim beyannameleri karşılaştırıldığında, halkın pembe tablolarla kandırıldığı gerçeğinin ortaya çıktığını söyledi.

Aydın yaptığı açıklamada, AKP'nin geçmiş beyannamelerde yer verip bugüne kadar yapmadığı vaatlerini sıralayarak, "İleri demokrasi", diyorlar ama; siyasi partiler yasasını seçim yasasını gündemlerine bile almadılar. "Siyasetin yeniden yapılandırılması" diyorlar ama, Siyasi Partiler Yasası da, Seçim Yasası da aynen korundu" dedi. 'Bir numaralı proje yeni anayasa' denilmesine rağmen 2002'de anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşıldığı halde bunun 8 yıl geciktirildiğini hatırlatan Aydın, "Büyük ekonomi, diyorlar ama; yoksullukta üçüncüyüz: OECD Bölgesi'nde ortalama yoksul nüfus oranı yüzde 11,1 ve bu oran Türkiye'de yüzde 17. Yolsuzluk endeksinde Türkiye 69 ile 11'nci sırada yer aldı. En yüksek gelir eşitsizliği olan üç ülke ise: Şili, Meksika ve Türkiye" şeklinde konuştu. Güçlü toplum denirken hayatından ümidini kesmişlerin oranının arttığını kaydeden Aydın, "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın diyorlar ama; halkın sağlığı bozuldu. En kısa ömür bizde: Türkiye'de 73,6 olan ortalama yaşam süresi ile tüm OECD Bölgesi'nde en alt sırada" ifadesini kullandı.

Niye yapamazlar?
Yaşanabilir çevre-marka şehirler denilirken Türkiye'de 2008 yılı itibariyle binde 17 olan bebek ölümünün, binde 4,6 olan OECD ortalamasının üç katından fazla olduğunu hatırlatan Aydın, " Lider ülke" diyor ama; eğitime para yok: Türkiye'nin 2007'de zorunlu eğitim için çocuk başına yıllık eğitim harcaması bin 246 dolar iken, OECD ortalaması 8 bin 70 dolar" diye konuştu. Türkiye'nin kişi başına gelirde 58., rekabette 61., kadın-erkek eşitliğinde 127., yaşam kalitesi endeksinde 83.olduğunu kaydeden Aydın, istihdamın düştüğünü, çalışan 23 milyonun yüzde 60'ının mesleksiz, on milyonunun da kayıt dışı olduğunu kaydetti.
Aydın şöyle konuştu: "Bu tablo 2023'de, ya da 2015'de ne kadar değişecek? Asıl sorulması gereken budur. Ve görülüyor ki; ne dediklerini yaptılar, ne de yapabilecek bir adım attılar. Niye yapamazlar! Çünkü bunların diğer partilerden bir farkı yok. Çözüm için farklı bir anlayışı yok. Üretim için farklı bir modeli yok"

Milletimiz, özüyle buluşuyor
Bilinçli bir seçmen olarak geçmiş dönem yeniden değerlendirildiğinde, söyleyecek tek şeyin 'Krediniz bitti' olduğuna dikkat çeken Birol Aydın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bu millet; 8 yılda toplam borcu 2 kat artırırken; 1 litre benzinin fiyatını 1.7 TL'den 4 TL'ye çıkardığı, 2002 yılında iktidara geldiğinde 2 milyon 270 bin olan işsiz sayısı 8 yılda 1.5 kat artarak 3 milyon 260 bine yükseldiği; yine 2002 yılında göreve geldiğinde 16 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 8 yılda 4.5 kat artarak 72 milyar dolar olduğu için mi yeniden kredi versin!"
Tarım sektöründe çiftçinin faizli kredilerle bankalara borçlu duruma düşürüldüğünü hatırlatan Aydın, " 2002 yılında çiftçilerin bankalara borcu 5 milyar TL iken, 2010 yılında bu rakam 5 kat artarak, 24 milyar TL olmuştur. Karşılıksız çıkan çek sayısı 2002 yılında 740 bin iken, 2.5 kat artarak bu rakam 2010 yılında 1 milyon 900 bin rakamına ulaşmıştır. Bu nedenle milletimiz, yüksek faizlerle alınan borçlar kazanç gibi gelir hanesine eklendiği için kırmızı kart göstermek için 12 Haziran'ı bekliyor" dedi. Halkın yeniden 54. Hükümet döneminde 11 ayda yapılanların daha fazla yapılması için Saadet saflarında kucaklaştığını kaydeden Aydın, "Milletimiz, özüyle buluşuyor. Çünkü fark burada. Yeniden büyük Türkiye azmine sahip, yeni bir dünya düşüncesiyle farklı tek parti Saadet Partisi'dir. Şimdi bu fark, 13 Haziran'da Meclis'te yerini alacak. Farklılığını, yapacağı muhalefetle, kuracağı iktidarla yeniden gösterecek" ifadesini kullandı.

İşsizliğe göz boyama
Niye yapamayacaklarına işsizlikten örnek veren Birol Aydın, "İş gücü yetiştirme kurslarında 400 bin kişiyi eğiteceğiz, İş Kur'a kayıtlı herkes için bir danışman vereceğiz" diyor. İşsize eğitim değil, iş lazım. İşsizlere aile doktoru gibi danışmanlık vereceğiz diyerek gençlerimizin işe girmek için gerçekçi bir plan diye sunulan sadece göz boyamadır. Bunlar karın doyurmaz. Üretim seferberliği olmadan bunlar sadece zaman kaybına sebep olur" ifadesini kullandı. Okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilip, zorunlu eğitimin 13 yıla çıkarılmasının vaat edildiğini hatırlatan Aydın, "Ama imam-hatiplerin orta kısımlarının adı bile geçmiyor" dedi.

İleri ülke Türkiye hedefinin Avrupa Birliği'ne tam üyelik adımlarıyla gerçekleştirileceğine ilişkin vaatleri de eleştiren Aydın, "KKTC'nin uluslararası saygınlık ve etkinliği arttırmak için çalışmaya devam edeceğiz diyor, ama Ortadoğu'da İslam ülkeleri adına bulunması gerekirken NATO'ya yataklık ediyor" diye konuştu. İstanbul Karayolu Tüp geçişi, boğaza 3. köprü ve Körfez geçişinin 2019'a kadar tamamlanacağından bahsedilirken Boğaziçi köprüsü ve İDO'nun satışından bahsedilmediğini kaydeden Aydın, "Her şeyden önemlisi; başkanlık sistemi gibi bir değişimden bahsederken, ortaya koyduğu seçim beyannamesi ile "parlamenter sistem" üzerinden demokrasi vaat ediyor" dedi.