Adalet istemek için "Ermeni olmak" zorunda mıyız?

Asım Yenihaber son makalesinde adalet kavramını farklı açıdan ele aldı.

Adalet istemek için

Asım Yenihaber son makalesinde adalet kavramını farklı açıdan ele aldı.

İşte o yazı;

Adalet, her şeyin temeli, her işin başı... Hani "mülkün temelidir" derler ya, bunu da Atatürk'e isnad ederler. Bu söz Hz. Ömer'e aittir aslında, o âdil halifeye yakışır bir sözdür gerçekten.

Adalet mülkün temelidir!

Eskiden bazı hamakat ehli solcular, bu "mülk"ü bugünkü mânada, "mal-mülk, servet" gibi anlayıp, "biz demiyor muyuz, düzenin adaleti zenginlerin mülkünü korumaktan ibarettir" derlerdi.

Elbette, bu ibaredeki "mülk" devlet anlamına gelir.

Adalet devletin temelidir. Adalet yoksa, o devlet de yok hükmündedir! Hani İslâmî bir şiar vardır, kâfirin devleti yaşar âdil olursa, müslümanın devleti yıkılır adaletten saparsa...

Bakın bu sözün, adaleti nasıl her şeyin üstünde tuttuğuna. Tabii şunu hemen söyleyebilirsiniz:

Müslümanın devleti zaten âdil olur!

Bunu öyle olması gerekir diye okumalıyız. Ama kendine Müslüman adı takan nice zâlim hükümdarlar gelip geçmiştir...

Adaleti kendimiz için istemek, bencillik ötesi bir taleptir. Sadece bize, bana adalet, değil kalbe, akla da aykırıdır.

Adalet herkes için olursa, yerini bulur.

Son günlerin konusu Hırant Dink davası. Bu davanın 5 yıllık seyrini iyi kötü takip ettik.

Mahkeme karar verdi, fakat bundan en önce savcı tatmin olmadı. Devlet yöneticileri dahil, geniş bir kitle rahatsızlığını ortaya koydu.

Bu arada bir takım yakışıksız gösteriler de vuku buldu. Bu gösterilerin şiarı "Hepimiz Ermeniyiz"!

Adalet talebi, ille de Ermeni olmamızı gerektirmez.

Ermeni olmadığımız halde bunu yaptığımızda doğru bir talep olur.

Bir kişi veya kavim adına talepte bulunmak, aynı eleştirdiğimiz zihniyete sahip olmak anlamına gelir.

Bu davanın sonucu adalet hissimizi incitiyorsa, bunun ifade ediliş tarzı, kişiye, kavme indirgemekle olmaz.

Umumi adalet talebinden neden kaçınıyoruz?

Acaba, bugüne kadar şu veya bu şekilde mağdur edilmiş, adaletsizliğe maruz kalmış binlerce, yüzbinlerce belki milyonlarca insanımızın böyle bir talebin konusu olmasından kaçınmak mı istiyoruz?

Mesela başörtülüler on yıllarca adaletsiz muamelelere maruz kaldılar. Şu sıralarda "hepimiz Ermeniyiz!" diye sokağa dökülenlerden bir tanesi bile başını örtüp adalet talebi için sokağa döküldü mü?

Bir okuyucumun konuyla ilgili, benim de katıldığım yorumunu sizlerle paylaşmak istiyorum:

Hepimiz Allah'ın kuluyuz

"Yüce yaratan bizleri kabîle, aşîret, millet ve ümmet olarak dünya ve ahiret hakkında bilgilerimizi ortak olduğumuz lisanlar üzerinden birbirimize bildirelim diye yarattı.(Tearüf)"

"Kimse, ne zaman, kimin sülbünden, hangi lisan ile yeryüzü mâcerâsına katılacağını bilemez."

"Bu sebepledir ki; kimimiz Türk, kimimiz Alman, kimimiz Rum, kimimiz Ermeni olup çıktık."

"Aramızdakı kanlı çatışmalar insanların apaçık düşmanı olduğu bildirilen şeytanın eseridir."

"Hrant Dink'e acıyor ve onun için adalet istiyorsak, bu yürüyüşte düşmanlık değil, dostluk tohumları ekerek yürüyelim."

Güncelleme Tarihi: 22 Ocak 2012, 16:32
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17