A(hiretin) raporuna hazır mısın?

1999 yılının son günleriydi. O günlerde yeni duyduğumuz bir söz vardı "milenyum" diye. İnsanların yeni bir bin yıla girecek olmasından dolayı "iki bin yılı" ve özellikle de o sene yılbaşı gecesi, çok büyük bir anlam taşıyordu. 
-
Bundan tam 20 yıl önce gece yarısı; on'dan geri sayıldı, havai fişekler ve büyük kutlamalar ile iki bin yılına yani "milenyuma" girilmiş oldu. 2005 -10-15 derken 2020 yılına girdi insanlık. Geriye dönük düşünüldüğünde, zaman ne çabuk geçti. Bu vakit içinde kaç milyon insan doğdu, kaç kişi de öyle veya böyle göçtü gitti bu dünyadan. Niceleri mutlu bir hayat sürdü, niceleri de belki mutsuz...
-
İnsan, fânî olan bu dünyada yüz yıl kadar yaşasa ahirette yeniden diriltildiğinde kendine: "Dünyada ne kadar yaşadın?" diye sorulacak olsa, "bir gün veya bir günden de az" diye cevap verecektir. 
-
Unutmayalım ki, kalp atışları ölüm mırıltılarıdır. Şairin dediği gibi:
-
Ana karnından geldik pazara 
Bir kefen alıp döneceğiz mezara.
-
Anadan üryan geldiğimiz bu dünyadan, yine anadan üryan bir şekilde, sadece patiska bir kefene sarılı vaziyette gidecek olmamız, düşündürücü değil midir?
-
Hz. Peygamberimizin ifadesi ile, insan bu dünyada bir garip gibi, yahut bir yolcu gibi olmalıdır. İnançlı bir insan; bu dünyanın bir imtihan yeri ve bu hayatın da fânî olduğunu bilir, bu duyguyla fânî olan bu dünya hayatından Allah'ın rızasını güderek, cenneti kazanmaya çalışır. Bu duyguda olan bir insanda nefsine şu sözü telkin eder her zaman:
-
Kapılma bu dünyanın bir anlık hevesine, hepsi sana verirse de ayrılacaksın yine. 
-
Memleketimizde insanların yaşam ömrü, ortalama 75 yıl. İlk 15 yılın hesabı yoktur. Zira o dönem çocukluktur ve o dönemde insan mükellef değildir. Kaldı 60 yıl, bunun da 20 yılını uyku ile geçirir insan. Bunun da hesabı yoktur. Geriye kaldı 40 yıl, dünyevî ve uhrevî her işimiz, gayretimiz bu 40 yılın içindedir. Hikmet sahibi bahtiyar insan, işte bu 40 yıldan bu dünyada bir cennet kazanandır. 
-
Ahirette pişman olmaması için Ademoğlu; zamanın, günlerin ve bu koca ömrün kıymetini bilmelidir. Hz. Peygamber, insanların bir çoğunun bunun muhalifin de olduğu beyanı ile şöyle buyurur:
"İki nimet vardır ki, insanların çoğu (onları değerlendirme hususunda) aldanmıştır, sağlık ve boş vakit." (Buhari, rikak, 1)
-
Cenabı Allah da hidayet kaynağı olan Kur'an da dünyanın insan için ne olduğu hususunda şöyle buyuruyor:
"Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Elbette ahiret yurdu takva sahipleri (Allah'tan korkanlar) için daha hayırlıdır. Hala aklınız başınıza gelmeyecek mi? (Enam, 32)
-
Yeni bir yılı karşılamanın arefesinde, inançlı bir insana düşen vazife:
"Geçen yılı nasıl geçirdim? Bu yılın hesabını ahirette verebilecek miyim?.. “gibi sorulara cevap aramak ve gelecek yılın daha hayırlı ve bereketli olması hususunda Allah'a dua ve niyazda bulunmaktır. 
-
Öyleyse ey insan! Hz. Ömer'in ifadesi ile: "Hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çek." Koca bir yılın raporunu çıkar. Esnafın günün sonunda çıkardığı "Z raporu" gibi sende “A(hiret) raporunu” çıkar. A raporunu mahşerde yüz akıyla sunmaya hazır ol.
-
İşte müslümanın yeni yılbaşı gecesi bu şekilde tefekkür ve günahlara istiğfar ile geçmeli, Hristiyan adeti gibi oyun ve eğlence ile değil...
-
Hepimizin malumudur ki zaman çabuk geçiyor, yıllar birbirini kovalıyor. Hem dünyada huzuru elde etmek, hem de yüz akı ile cennete girebilmek için yapılacak en güzel şey, "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi de ahiret için çalışmak" olmalıdır.
-
Bir gün bir genç, Hz. peygambere gelir ve sorar:
"Ya resulallah! Kıyamet ne zaman kopacak?" Hz. Peygamber bu gence şu soruyla cevap verir:
"Sen kıyamet için ne hazırladın? (Müslim, birr, 163)  
-
İnsanın ölümü, kıyametinin kopması demektir. Bu duygu ve düşünce ile;
Ey Ademoğlu! 2020 ve öncesi ömrünün hesabına, yani A(hiretin) raporuna hazır mısın?
YORUM EKLE

banner17