Yazarlık baktığın zaman kolay gözükür ama işin özüne indiğin de yani kalemi eline aldığında bu işin o kadar da kolay olmadığını görürsünüz. Yazar bakış açısıyla sıradan bir insanın bakış acısı aynı değildir.
-
İnsan ağaç’a bakar ağaç görür. Yazar ise ağaça baktığında köklerindeki çizgiyi görür ve oradan sayfalarca yazı çıkarabilir.
-
Kalemi eline aldığında bir köşe yazarının aklına bu gün ne yazsam sorusu gelebilir. Ama şahsen benim aklıma hiç bir zaman böyle bir soru gelmedi. Bu gerek sosyal anlamda aktif olmamdan gerek ders alabileceğim insanların etrafımda olmasından gerekse sosyal sorumluluğumun bilincinde olmamdan kaynaklı olsa gerek diye düşünüyorum.
-
Sosyal sorumluluk demek otobüste yaşlıya, yolda yürüyen görme engelliye yer vermek yardum etmek mi ? Hayır. Yolda otomobilinle giderken geçiş üstünlüğü olan arabaya yol vermek mi ? Hayır Engelli kaldırımlarının önüne arabanı bırakmama mıdır engelli asansörlerini işgal edenleri uyar mıdır ? Hayır
Çünkü bunlar başlı başınca bizim görevimiz insanlığımızın gereğidir.
-
Peki ama nedir sosyal sorumluluğumuz yani insanlığımızın gereği olan diğer şeyler nelerdir düşündünüz mü hiç ?
Bir soru ile esas bağlamak istediğim konuya gelelim
Soru basit: Bugüne kadar kaç tane engelli rehabilitasyonu kaç tane yardım vakfı kaç tane yardımlaşma derneği ziyaret ettiniz ? Beyninizden vurulmuşa döndünüz değil mi ?
-
Peki sizi beyninizden vuran şey ziyaret etmemeniz mi ? Bence bu olmamalı bugün hadi şu vakıfı ziyaret edelim. E hadi edelim şu derneğe gidelim şu rahabilitasyonu gezelim eee gezdik ne oldu.
Orda görev alan insanların maddi manevi nelerden fedakarlık ettiğinii nelere sevindiğini nelere üzüldüğünü kimlerin hayatına nasıl dokunduğunu gördünüz mü ? İşte bunu görebiliyorsan hakkı hakikati haykıran köşe yazarı olursun.
Bu anlamda sizlere kendi derneğimden yani Kartal sosyal yardımlaşma derneğinden söz etmek isteirim. Yaptıkları yardımlar verdikleri mücadeleler maddi manevi fedakarlıkları bir kenara dursun kiii onların burada dillenmesinden rahatsız olurlar benim de gönlüm el vermez.Bir insanın hayatına doğrudan dokunmak gönlüne girmek kolay değildir. Beni adeta ellerimden tutup ayaklarımın üstüne kaldırdılar, bir çok manevi anlamda hayalimi dönüştürdüler dönüştürmek için basamak oldular ve bundan hiç gocunmadılar. En önemlisi beni aralarına alıp fikirlerime değer verdiler ve bana engelli olduğumu bir an bile hissettirmediler. Herkese nasip olur mu bilmemama çok değerli ablalarım ve abilerim var ve iyi ki de varlar iyi ki de bu ailenin bir parçasıyım iyi ki yükünüzün bir nebzede olsa hafifleticisiyim
Üstad Necip fazılın şiirinden bir 6 lık ile noktamızı koyalım.
-
Ne diyor üstad ?
Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur
Sırtına Sakarya'nın Türk tarihi vurulur
Eyvah eyvah Sakaryam sana mı düştü bu yük
Bu dâva hor bu dâva öksüz bu dâva büyük
Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya
-
Üstada sözümüz olsun Binbirbaşlı kartalı taşıyacağız taşıyoruz.
-
Saygılarımla
