Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı yerel basınla bir araya geldi.
Gazetemiz imtiyaz sahibi Aytekin Yaşar'ın “Başkanım 3 yıl önce yerel seçimlere doğru bir yazı yazmıştım doktordan belediye başkanı olmamalı! Tuzla'da siz beni yanılttınız, gayet başarılısınız. Diğer doktor belediye başkanlarına baktığımızda bazılarının başarısız olduğunu görüyoruz. Özellikle CHP'li bazı belediye başkanları borçlu belediye devir aldık! Ak Parti bize nefes aldırmıyor! Büyükşehir belediyesinden destek alamıyoruz gibi bahanelerle hizmet götüremiyorlar vatandaşlara. Siz CHP'den belediye başkanı olsaydınız aynı başarıyı yakalar mıydınız?” sorusuna dobra dobra cevaplar verdi.
Şadi Yazıcı “Ben hani çok sağa sola yıkıp dökmeden de cevap vermeye çalışacağım. Net ortaya koyuyorum. Büyükşehir belediye başkanımızn plânlar. Site toplantıları, sitelerle ilgili kararların alınması bu doğrultudaki desteğini yani daha doğrusu biraz önce ilk başta bahsetmiş olduğum. Tuzla'nın planlanması ve yine plan notuyla halledilen kooperatifler meselesi dahil olmak üzere hepsinin planları Büyükşehir'den geçtiğini aynı imkanların Kartal'a da tanındığını biliyorum. Hatta Kartal Belediye başkanının çok teşekkür ettiğini de biliyorum.
KENDİ İMKANLARIMIZLA TUZLA’YA HİZMET YAPTIK.
Nikah sarayını tamamen kendi imkanlarımızla yaptık. Kaymakamlık binasını kendi imkânlarımız ve kendi öz kaynaklarımızla yaptık. Ek binamızı ha keza yine aynı yöntemle yapıyoruz. Şelale park olarak ta 15 milyon liranın tamamını Tuzla belediyesi İller Bankasından aldığı ve ödediği krediyle yapmıştır. Şu ana kadar dökmüş olduğu 250,000 ton asfaltın tamamının parasını kuruşu kuruşuna tamamen ödedik. Park bahçelerde her yerde yapılmış projelerin tamamı kendimize ait. Sahil düzenlemesini biz yaptık ama bitki ve çim yapılanmalarını Büyükşehirden aldık. Yani bütün projeleri sayarsak halı sahalar yaptık, spor tesisleri yaptık, hepsini kendi imkânlarımızla yaptık. ek bina yapıyoruz ve yine kendi imkanlarımızla yapıyoruz. 6-7 tane sağlık ocağı yaptık yine 112 ler yaptık iki tane karakol yaptık bir tanesi bitmek üzere. Bunları Tuzla belediyesinin imkanlarıyla yapıyoruz.
TIBBİYEDEN HER ŞEY ÇIKAR, ARASIRA DOKTOR ÇIKAR
Biz bu dönemde nasıl planladık doktordan olmaz belediye başkanı; Valla bizim tıbbiyeden her şey çıkar ara sıra doktor çıkar. bizim tıbbiyenin böyle bir genel sloganı vardır. TIBBİYEDEN HER ŞEY ÇIKAR, ARASIRA DOKTOR ÇIKAR. dolayısıyla bu işe en yatkın olan olan tıbbiyelilerdir ama bu iş bir organizasyondur onu söyleyeyim. Bu iş bir yönetim meselesidir. her şeyi bilen adam modeli dünyadan kalktı böyle bir şey söz konusu değil. Ekipler çalışır, ekipler beraber olur örneğin; ben ne kadar geride bu şeçime girmiş olsam da, belediye başkanı olma ihtimali karşısında tuzlada plan meselesini, plan ve projeleri sıkıntı olabileceği için ilçe başkanlığımdan bildiğim için, hani niçin başarılıyız? ben geride geldiğim halde seçimi kazanma ihtimaline karşı Kartal'a meclis üyeliğine başvurmuş olan bir şehir planlamacısı olan arkadaşımı aldım Tuzla'ya getirdim ve kontenjanıma aldım (Serhat Vural)
BEN TİCARETTEN GELİYORUM
Ben şehir planlamacılığı mevzuatını falan bir doktor olarak bilmek zorunda değilim. Ama seçildiğim zaman bana lazım olanı biliyorum. ve soruşturmalarım sonucu bu arkadaşımızı kendi ekibime aldım. Bunu bir örnek olsun diye anlattım. Seçildiğim zaman tıbbiyeden her şey çıkar ara sıra doktor çıkar deyip plan yapmaya kalkarsam, mevzuat okumaya başlarsam böylece 5 yılım biter. Ben ticaretten geliyorum. Makro ölçekte de olsa 100-120 kişi çalışan iş yerim var. İnsan çalıştırmayı, ay sonunu getirmeyi, para ödemeyi parayı ödemediği zaman sıkıntı yaşanacağı, bu bir organizasyon meselesidir. Bu kısımlarda sıkıntım yoktur. Ama bilmediğim bir mevzuat meselesinin çözümü konusunda Kartal'a başvurmuşumdur. İsterseniz kayıtlara bakabilirsiniz. Serhat Vural bey Kartal meclis üyesi idi. Ve ben oradan kendisiyle görüştüm Tuzla’ya başvurmasını istedim ama başkan daha bunun dahi sözünü vermeden kontenjanımdan meclis üyesi olmasını istedim. Ben seçilirsem varsınız dedik ve tamam dedi. bu bir organizasyondur. Neden bu örneği verdim. Her şeyi bilmek zorunda değilim, her şeyi bilmek gibi bir lüksümüzde yok. Böyle bir adam da yok zaten. Her şeyi biliyorum diyen bir insan aslında hiçbir şey bilmiyor. Bu işi ekiplerle yapacaksınız. Bazen bu konularda bilimsel yöntemlerle nasıl yönetirim. Ekipler kazanır, eskiden olduğu gibi tek adam devri kalmadı. Ekiplerin kazandığı bir dönemdeyiz bir dünyada yaşıyoruz. Ben bir doktor olarak değil yönetim olarak yaptık. Bağ-kur ve Ssk, vergi borcumuz dahi olmak üzere bizim hiçbir kuruma borcumuzun olmayışı da mali disiplini iyi sağlamamızdandır.
3K YANİ; KASAMIZA, KAPIMIZA, KANTARIMIZA DİKKAT EDİYORUZ.
Ben kasayı kontrol etme konusunda çok dikkat etmişimidir. Adım atarken gelecekleri ve gidecekleri iyi hesaplarız. Bir belediye başkanı olarak hiç bir konuda taviz sözü de vermedim. kolay kolay söz vermem, ama söz verdiğim zaman yaparım.. Hastanede de çok dikkat ediyorum. 3KA vardır der Sabri Ülker. Biri kasa, diğeri kapı, öbürü de kantar. 3KA’ ya dikkat edersek başında bulunduğumuz kurumun başarısız olması mümkün değildir. Biz de bu 3KA’ya dikkat ediyoruz. Kasamızı da, kapımızı da, kantarımıza da çok dikkat ederiz. Kurumsal toplumsal gelişmelere de dikkat ederiz. Bu doğrultuda doktorun değil, mimarın da mühendisin de gerçekten yönetim kabiliyeti olan bir vatandaşın da çok rahatlıkla yapabileceğini, bir işte başarılı olduğu gördük. Sadece ben demeyen biz diyen, ekibini iyi kuran, birlik ve beraberliğin aslında çimentosunu oluşturacak olan bir yapı oluşturabilmektir. Başarı buradan gelir, teşekkür ederim.” Diyerek sözlerini sonlandırdı.
