Seçmen, belediye başkan adayı dürüst, çalışkan, halkla barışıksa hiç düşünmeden başkana oyumu veririm, şayet başkan nemrut, çalışmayan, halktan kopuk keyfine bakan ise kerhen partiye oy veriyorum der veya hem kendisine hem de partisine oy verdim, elim kırılsaydı da vermeseydim, bir daha asla ne kendisine ne de aday gösterileceği partiye oy vermem verdirtmem der.
Nitekim bazı ilçelerde yapılan anket sonuçlarına bakılırsa, ilçenin belediye başkanı ile partisinin oyları arasında uçurum var. Yani belediye başkanı sınıfta kalmış. Anketçiler yine soruyor. İlçenize mevcut başkan değil de başka biri aday olursa partinize ve adayına oy verir misiniz diye.
Seçmen cevap veriyor “adayı araştırırım, dürüst, çalışkan, halktan biriyse kişiliği düzgünse, ilçe halkının sorununa derdine koşuyorsa seve seve hem partime ve adayına oy veririm. Lakin halkına hizmet edemeyecek birini, çalışkan ve dürüst olmayanı aday gösteren partime asla oy vermem”.
Bakarım benim derdime sorunuma kim koşacaksa, halkına en fazla hizmeti kim getirecekse hangi partiden aday olursa olsun oyumu ona veririm diyor.
Diyeceğim odur ki partiler adaylarını belirlerken mutlaka ince eleyip sık dokumalı mevcut belediye başkanı başarılı değilse onu bir daha aday göstermemeli. Seçimlerde favori ve şu anda belediyede muhalefet olanlara gelince de onlarda teşkilatlarıyla adayları konuşup tartışarak ilçenin demografik yapısını iyi bilen teşkilatın tanıdığı yani o bölgenin insanını aday göstermelidirler tepeden inme adaylar dezavantaj sağlayabilir.
çok doğru