Dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet SEZER, Başbakan Bülent ECEVİT’e Anayasa kitapçığını fırlatarak,’ okuyun bunu’ diye sesleniyor. Bunun üzerine hükümet sendelemeye başlıyor, koalisyon ortaklarından çatlak sesler ima edilerek erken seçim sesleri medyada büyük puntolarla yer almaya başlıyor. Devlet krizi yaratmak, körüklenerek hükümetin erken seçim kararı almasına sebep olunuyor. İşte tam burada Türkiye’de gerçek demokrasi, çizgisinden saptırılarak günlük demokrasi rayına oturtuluyor. Bu noktaya geliş nedenlerinden ve de sorumlularından biri de Sayın Ahmet Necdet SEZER’dir. Bazılarımızın çok sevdiği, örnek Cumhurbaşkanı diye takdim ettiği Sayın SEZER’in bu konuda vebali bence çok büyüktür. Şu anda ülke bu karanlık günlerde iken Sayın SEZER nerededir? Neden hiç sesi çıkmıyor? Neden Türk halkına ve siyasilere yol göstermiyor ? Süleyman DEMİREL ve Hüsamettin CİNDORUK’tan ilham almalı, bir zamanlar yaptığı iyi-kötü işleri halkımıza anlatmalıdır. Halkımızın ve parlamentonun onun üzerinde emeği vardır. Kendi kendime soruyorum. Acaba bu anayasa fırlatma olayında ABD emperyalizminin parmağı mı var ? Ne dersiniz ?
ABD’nin Irak’a Türkiye topraklarını kullanarak işgal etmesi için Bülent ECEVİT Hükümetinden kurtulması mı gerekiyordu ? Çünkü ECEVİT Hükümetinin böyle bir işgale şiddetle karşı olduğu biliniyordu.
Yapılan 2002 seçiminden sonra iktidara AKP gelir. Abdullah GÜL başbakandır. Erdoğan seçim yasaklı olduğundan milletvekili seçilemeyip parlamento dışında kalmıştır. Büyük Ortadoğu Projesinin gerçekleşmesi ve istenilen doğrultuda yürümesi için Erdoğan’ın Başbakan olması gerekiyordu. Senaryolar arka arkaya başlar. Önce Deniz BAYKAL ikna edilir, arkasından kısmi istifalar ve diğer ara formüllerle Erdoğan’ın meclise girmesi sağlanır. Zamanla projeler birer birer uygulamaya konulur. Irak işgal edilir. Bu konuda bu işgale karşı mecliste teskereye red oyu veren bazı AKP li milletvekilleri sonraki seçimlerde harcanır. Bu işgale Sayın BAYKAL da karşı olduğundan, onu da bir kaset skandalı ile yollarlar. Engelleri tek tek temizlenmeye devam ederler. Bu arada Kemal KILIÇDAROĞLU İstanbul’dan Ankara’ya giderken uçakta Y-CHP nin genel başkanı olacağı söylenir ve sonunda gerçekleşir.
Bu senaryolar Büyük Ortadoğu Projesinin Türkiye ayağındaki ayrıntıları ve başlıcalarından bir kaçıdır. Bunları detaylı anlatmak inanın bu sayfalara sığmaz.
Bakınız, Anayasa Mahkemesi AKP’nin yaptığı eylemlerden dolayı suç işlediğini ve laikliğe karşı eylemlerin odak noktası olduğunu mahkeme kararı ile tescil etmiş iken, partinin kapatılması yerine ikramiye olarak para cezası veriyor. Yani laikliğe karşı eylem yaptığını saptadığı partiyi ödüllendiriyor. Yani bir bakıma bu yolda devam et diyor. Ben bu anlamı çıkarıyorum. O zaman bu iktidar daha durur mu? Tabi ki devam ediyor. Yolu açılmıştır. Korkarım, daha da devam edecek. Bakınız internet ortamına müdahale ediyor. İmar planı tadilatlarına karar veriyor. Alanlarda toplanan insanlarla ağız kavgası yapıyor. Fas’ta televizyon seyrederken uzaktan kumanda ile kanal değiştiriyor. Yasa istiyorsan yasa, hem de torba ile. Yönetmelik istiyorsan, talimat istiyorsan istemediğin kadar. Günlük demokrasi adına her şey mübah, her şey yasal. Her şey günlük ileri demokrasi için. Ama her şey tek ağızdan emir ve talimatlarla yürütülüyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde türbanla oturuma katılan AKP’li kadın milletvekillerinin bu eylemlerine tepki göstermesi gerekirken aksine bugün “hayatımın en mutlu günümdür” diyen kişi Y-CHP lideri değil midir? Türkiye Büyük Millet Meclisinde Merve KAVAK’çıya hitaben “ …..burası Devlete meydan okunacak yer değildir” diyerek o tarihi konuşmayı yapan rahmetli Bülent ECEVİT’in kemiklerini sızlattınız. Sonra da ECEVİT kasketi giyip, büstlerini açacaksınız öğle mi ?
Sayın KILIÇDAROĞLU, demokratik solcular bunu yer mi? Yurtseverler, devrimciler bunu yer mi? Türk Haklı bunu yutar mı?
Bugün bu parlamento; bu iktidar ve bu muhalefet partilerinin ortak gayretleri ile laikliğe karşı eylemlerin diğer bir odak noktası olması yönünde adım adım ilerlemektedir. Bence bu tutum ve davranış daha fazla devam edemez. Etmemelidir. 2014 yerel seçimleri sonrası derhal erken seçim kararı alınmalı ve Ülkemiz bu durumdan kurtarılmalıdır. Yani kısaca bu meclis derhal boşaltılmalı ve Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Millet Meclisi yeniden oluşturulmalıdır.
Saygılarımla
Baki CAN
İnş.müh.
Günlük Demokrasi
cok aci bir olayi tarih yaziyor.evet emperyalistler talimat verdi ecevit sezeri c.baskani adayi yapt.firca yedi ulke dip yapti.millet oblar tarihe gomdu.millet akillidir.1920 den bu yana emparyalislerin emrindekiler karanlik tarih oldu.ecevit.demirel.inonu.baykal...kim hatirliyor hic kimse.ya menderes, özal, erbakan.anneler cocuklarina bunlarin ismini veriyor.aradaki fark bu.