Kıymetli dostlar, biz oğuzun soyundan gelen Türk değil miyiz?

Biz Anadolu’nun kapılarını açan, kendi ordusundan üç kat daha büyük olan Bizans ordusunu meydan savaşında mağlup eden Sultan Alparslan’ın nesli değil miyiz?

Biz bin yıllık Bizans’ı tarih sahnesine gömen, gemileri karadan yürüten, yıkılamaz denilen surları yıkan, şahi topları döktürten Fatih Sultan Mehmet’in nesli değil miyiz?

Biz geçilemeyeceğine inanılan çölleri ordusuyla geçen ve İslam’ın sancaktarlığını kazanan Yavuz Sultan Selim’in nesli değil miyiz?

Biz en büyük düşmanlarına ve rakiplerine, adından muhteşem diye bahsettiren dört buçuk saate Mohaç’ta Macar Krallığı'nı tarihe gömen, adaleti ile Kanuni lakabını alan Muhteşem Kanuni Sultan Süleyman’ın nesli değil miyiz?

Biz Çanakkale’deki Kut’taki Sarıkamış’taki ve Kurtuluş Savaşı’ndaki yiğitlerin nesli değil miyiz?

Biz en beklenmedik anda dahi farkını ve gücünü hissettiren bir millet bir nesil değil miyiz?

Kardeşlerim ne yazık ki bu uzun soruların cevabını üzülerek vereyim. Biz bahsettiğim bu nesil değiliz. Biz bu nesil olmayı tercih etmeyenleriz. Peki biz hangi nesil miyiz? Anlatayım. Biz Hollywood filmlerinin karton bardakta kahve içen nesliyiz. Biz bitmeyen benzinli, bitmeyen paralı, birbirinden farklı lüks araçlar olan, bazen de serseri ve mafya tiplemeleri konu alan saçma sapan dizilerin nesliyiz. Biz kendi öz kültürünü unutan ve Modern Dünya Kültürü adı altında boy gösteren başka milletlerin kültürünü benimseyen nesiliz. En kötüsü de ne biliyor musunuz? Biz tarihini, tarihinde reyting amaçlı oynama yapan senaristlerin hayal dünyasından öğrenen bir nesiliz.

Yine de bizim hala bir seçim hakkımız var. İşte, karşımızda ki o büyük soru. Biz hangi nesiliz? Hangi nesil olmak istiyoruz? Cevap vermesi gereken sizlersiniz.

Hoşçakalın.

- - - -