Dersim harekatının başlangıcı Tunceli'de 89 şehit verdikten sonra...

Yılmaz Özdil sosyal paylaşım sitelerinde bugün yine en fazla paylaşılan yazar oldu......

Dersim harekatının başlangıcı Tunceli'de 89 şehit verdikten sonra...
banner46

Yılmaz Özdil sosyal paylaşım sitelerinde bugün yine en fazla paylaşılan yazar oldu...

Tunceli'de 89 şehit haberiyle sarsıldı Türkiye..

Ama bundan yıllar yıllar önce oldu bu acı olay.

Ve sonra ne mi oldu ?

İşte günlerdir gündemi çalkalayan Dersim harekatının başlangıcı...


Başbakan Erdoğan'ın Dersim belgelerini açıklayıp Türkiye Cumhuriyeti adına özür dilemesi günün konusu oldu. Köşe yazarları köşelerinde bu konuyu ele aldı..

Bu yazılar sosyal paylaşım ağı Twitter ve Facebook'ta ise en çok tartışılan ve paylaşılan yazılar oldu.

Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil Dersimliler'i ve Hükümeti kızdıracak bir yazı ele aldı.

YILMAZ ÖZDİL: DERSİM NE DERSİN?

(...) Sene 1937...

Mustafa Kemal, başbakan Celal Bayar'la birlikte Tunceli'ye gelip, Murat Nehri üzerindeki Singeç Köprüsü'nün açılışını yapacaktı.

Köprünün ucunda karakol vardı. Basıldı.

33 asker şehit edildi. Peşinden... Telefon hatları kesildi, pusular kuruldu, Mazgirt Köprüsü havaya uçuruldu, jandarma taburu vuruldu, 56 asker daha şehit oldu.
Film koptu. "

"KÜRT HALKINDAN YARARLANIN" ÇAĞRISI

Başbakan Erdoğan'ın "hikayesi yürek burkucudur" dediği Seyit Rıza için "kukla" diyen Özdil, hedefindeki ismi işte bu sözlerle dile getiriyor: "Kendisini oynatanların ipleri bıraktığını hissedince, paniğe kapıldı, İngiltere Dışişleri Bakanı'na mektup yazdı, Suriye'deki ingiliz Elçiliği'ne gönderdi." Ardından o mektuptan bir bölümü okurlarına duyurdu

(...)Yalvaran mektubunda, Anadolu için "çorak toprak" derken, "Kürdistan bereketli toprak diyordu... "Sayın ekselansları" diye başlıyor, "Türk Hükümeti yaptığı anlaşmalar sayesinde dış baskılardan kurtuldu, Dersim'e girmeye kalkıştı, Türk ordusunu başarısızlığa uğrattık, direnişimiz karşısında Türk uçakları bombalamaya başladı" diye vaziyeti anlatıyor, "sayın ekselanslanna sesleniyorum, hükümetinizin yüksek manevi etkisinden Kürt halkını yararlandırmanızı istirham ediyorum, en derin saygılarımın kabulünü rica ediyorum" diye bitiriyor, "Seyid Rıza" diye imzalıyordu. "

MEKTUP İNGİLTERE DEVLET ARŞİVİNDE

O mektubu Seyit Rıza yazmadı Nuri Dersimi yazdı diyenlere Özdil'in itirazı var. Yazının altındaki imzayı gösterip, mektubun nerede olduğunu hatırlatıyor. Yazar yazısının sonunda hükümete ve Cumhurbaşkanı Gül'e dokundurarak tamamlıyor.

(...)Üstelik, sanki Fransa babamızın oğluymuş gibi, "o mektup Fransa'ya yazıldı, Fransa Devlet Arşivleri'nden doğrulamak mümkün" diyorlar.

Londra'da The National Archives diye bi yer var. İngiltere devlet arşivi... Kayıt ofisine gidiyorsun, "FO 371/20864/E5529" numaralı belgeyi rica edebilir miyim kardeş diyorsun, hay hay deyip, yukardaki mektubu veriyorlar. 50 pens filan, fotokopisini alabiliyorsun.

Demem o ki.

Taa 1937'ye gitmek zor ama...

Buckhingham Sarayı'yla The National Archives'in arası metroyla üç dakka.

* Hazır, frak giyerek yakasına şövalye nişanını takan Cumhurbaşkanımız ordayken... Yemekte VVindsor kuzusu ikram eden Kraliçeye "tarihimizle yüzleşelim" dese fena olmaz yani.

 

Güncelleme Tarihi: 24 Kasım 2011, 22:17
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17