Seçimin ardından

Türkiye 01 Kasım Pazar günü bir kere daha Sandık başına giderek 4 yıl boyunca Ülke yönetimini teslim edeceği Siyasi Partiyi seçti. Anketlerin tahmini hilafına Adalet ve Kalkınma Partisi sürpriz yaparak % 49'u geçen oy oranıyla 13 yıllık başarı serisine devam edip son seçiminde galibi olarak çıktı.

Sandıktan çıkan sonucun beklenen mi yoksa süprizmi olup, olmadığına karar verebilmek için 07 Haziran seçimlerinde büyük bir yara alarak çıkan iktidar partisinin bu kadar kısa bir süre içinde toparlanmasına yardımcı olan koşulları bir kere daha irdelemek gerekir.

Halkın 07 Haziranda oyları bölmeyelim algısıyla Parlamento dışındaki Siyasi Partileri yok sayma pahasına oylarını 4 partide toplayarak, büyük umutlarla Meclise gönderdiği  milletvekilleri umutları  boşa çıkardı. % 60 varan  oy oranıyla koalisyon görevini vermiş olduğu İktidar Partisi dışındaki partilerin  ve liderlerinin siyaseti iyi okuyamamaları bu partilere yıllar sonra yeniden iktidar olma şansını boş yere harcattı. Bunu çok iyi kullanan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ise ülkenin milli menfaatleri üzerinde anlaşabilecek koalisyon yanlısı  olmaması koalisyon görüşmelerini neticeye ulaşmadan bitirmiştir. Hükümet kurabilecek  gücü halktan alan CHP, MHP ve HDP’nin kendi kadroları içerisinden Meclis başkanı seçme şansını aralarında analaşamayarak elleriyle itmeleri ve ana muhalefet liderinin günlerce  koalisyon görüşmeleri adı altında kayda değer bir program ve protokolün ortaya konulamadığı toplantılarda oyalanması da seçmenin  gözünden kaçmamıştır. Ülkede koalisyon görüşmeleri ilk defamı yapılıyor? Koalisyon görüşmeleri Birkaç gün içerisinde liderler seviyesinde sonuçlandırılarak olabiliyorsa koalisyon protokolü imzalanır ve daha sonra hükümet programına geçilerek güvenoyu istenirdi, olmadığı takdirde Sn. Cumhurbaşkanımız takdirleri ve teamüller gereği sıradaki en fazla oy alan Siyasal Parti liderine görev vermek suretiyle yeni bir uzlaşma arayışının yolunu açabilirdi. Ancak Alternatif hükümeti kurma görevinin ikinci bir kişiye verilmesinin MHP lideri Sn. Bahçelinin Her türlü koalisyon önerisine 07 Haziran akşamından başlayarak sıcak bakmayarak kararını değiştirmemesi ile sonuçsuz kalabileceği göz önüne alındığında, Sn. Cumhurbaşkanımız takdir ve tespitleri doğrultusunda yasalar gereği seçimin yenilenmesi yolunu açmıştır.

Adalet ve Kalkınma partisinin istikrar ve huzuru sadece kendisine endeksleyen seçim söylemlerinin yanı sıra terör karşıtı yaklaşımlarının üzerine, halkın diğer partilere 07 Haziranda gösterdiği teveccüh ve koalisyon şansının yitirilmesi de eklenince yeniden Adalet ve Kalkınma Partisi ile devam kararı sandığa yansımıştır.

Bu son iki seçimin verdiği mesajlar yakın geçmişte seçmenin verdiği başka bir mesajıda hatırlatmaktadır. Seçmenin sandıktan çıkan birleşin kararını iyi değerlendiremeyen bir zamanların iktidar olmuş partileri Anavatan ve Doğru yol’a seçmen artık siyaset sahnesinde görev vermemektedir. Seçmen bu seferde CHP, MHP ve HDP ya vermiş olduğu şansı şimdilik geriye çekmiştir. Ancak bunun kalıcı olmaması ve de tarihin tekerrür etmemesi açısından bu partilerin ve liderlerinin 01 Kasımda verilen mesajı iyi algılayarak değerlendirmeleri  gerekir.

Diğer bir sonuçta Mecliste anahtar parti rolünü üstlenebilecek 5. Partiye olan ihtiyacın artmasıdır. Seçmenin, güven duyabileceği, umut vaat edebilecek yeni partilerin ortaya çıkması veya yakın geçmişte iktidar olmuş kökleri güçlü Partilerin yeniden gerçekci söylem ve programlarıyla siyaset sahnesinde yer alması halinde kararlarını ilk seçimde gözden geçirebileceği göz ardı edilmemelidir. Tabii buna imkân vermek adına barajsız bir seçim sistemi, hazine yardımlarının  % 3 barajı olmadan alınan oy miktarıyla eş olarak seçime giren tüm partilere  dağıtılması, medyada adil rekabetçi ortamın sağlanması gerekir. Başka bir sonuçta,  İster tek parti iktidarı isterse de koalisyon hükümetleri olsun halkın ihtiyaç ve beklentilerine yanıt bulabileceği ülkenin sözde değil de özde kalkınma yolunda Gerçek, Köklü ekonomik ve Sosyal Değişimlere imza atabilecek yorulmamış, yepyeni kadroları ne denli özlemle beklemeye devam ettiğidir.


Hoşça Kalınız

Mehmet Yaşar Ahi

YORUM EKLE

banner17