“FATİH” Yeni FATİH’ler Yetiştirebilecek mi!

Dünyada son yirmi yıldır teknolojide...

“FATİH” Yeni FATİH’ler Yetiştirebilecek mi!
banner46
Dünyada son yirmi yıldır teknolojide görülen hızlı gelişmeler her alanda olduğu gibi eğitimde de büyük önem sahibi olmaya başlamıştır. Gelişen teknoloji ile bilgisayar destekli bir eğitimin kapıları ardına kadar açılmıştır.

Günümüzde öğrenci ve veliler gün geçtikçe, interneti ve bilgisayarı öğretmenin yerine iyi bir eğitimci olarak görmeye başlamışlardır. Bu durum eğitimin aşırı teknikleşmesinin ve standartlaşmasının kapısını aralamıştır. Teknikleşme ile artık öğrencilerin beyinlerine lüzumlu lüzumsuz bilgiler kısa zamanda aktarılabilmekte ve kontrol edilememektedir. Artık eğitim ve eğitim sistemimizin ruhu bilgisayarın hard diskine hapsedilmiştir.

Batılı eğitim uygulamaları artık değişerek öğretmene daha çok değer vermeye başlarken, teknolojiyi destekleyici bir unsur olarak görmektedir. Teknolojinin üreticisi konumunda olan batı, kapitalist bir yaklaşımla teknolojinin daha fazla kullanılmasını özellikle bizim gibi az gelişmiş/taklitçi ülkelerde özendirirken; eğitimi öğretmenden bağımsız hale getirmeyi ve öğrencilerin okullara bağlılığını azaltmayı hedeflemektedir. Bu şekilde kendi ürettikleri eğitim malzemeleri ile kendileri ile tam uyumlu (her alanda köle), kendileri gibi düşünen, materyalist bir neslin yetişmesini hedeflemektedirler.

Ülkemiz eğitim sistemi 1900’lü yılların başından beri batılı bir yaklaşım sergileyerek önceleri ABD’ye, günümüzde de AB standartlarına göre hareket etmeye devam etmektedir. Adaptasyon anlayışına sahip olan eğitim sistemimiz, eğitim adına atılacak her adımın başarılı olduğunu ortaya koyacak göstergeleri belirlemeden, verimliliği ve uygulanabilirliğini test etmeden eğitime dair sorunları çözdüğünü/çözüleceğini zannetmektedir.

Ülkemizin eğitim anlayışında büyük tesiri olan kapitalist ve materyalist anlayışla, bilgi sadece öğrenilen/öğretilen bir hal almıştır. Sürekli iyi işler yaptıklarını zanneden eğitim yöneticileri "müfredatı değiştirdik, çoklu zekâ kuramını uyguluyoruz, öğrenci merkezli eğitime geçtik" gibi son yıllarda havada uçuşan söylemlerle batılı düşünce sistemini, geleceğimiz olan çocuklarımızın beynine kendi elimizle geçmişte yaptıkları gibi şimdi de aşılamaya çalışmaktadır. Bunun için bir kılıf gerekli idi o da "FATİH" projesi oldu.

Son yıllarda daha çok gelişen eğitim teknolojileri Milli Eğitim Bakanlığımızı okulların teknolojik alt yapısını ve eğitim başarısını FATİH (Fırsatları Arttırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi) adlı projeyi yürürlüğü koyarak geliştirmeyi hedeflemiştir.

FATİH projesi ile kara tahtanın yerini akıllı tahta alacak, öğretmenler bilgisayar destekli bu uygulama ile ders işleyecek. Bilgi toplumu olduk, bilgiyi öncelemeliyiz anlayışı ile yola koyulan bu projede, öğrencinin aldığı bilgiyi nasıl ürüne dönüştüreceği, faydalı ve zararlı bilgiyi nasıl birbirinden ayıracağı ve bu bilgilerle toplumuna nasıl faydalı bireyler yetiştirileceği bir muammadır. Unutulmamalıdır ki teknoloji daima eğitimi destekleyici bir unsurudur. Teknolojiyi sürekli kullanarak eğitimden yüzde yüz verim alınamaz. Teknolojik gelişmeleri kullanarak eğitim verilmesi mutlaka fayda getirecektir fakat teknolojinin yerinde ve verimli bir şeklide kullanılması gerekir. FATİH projesi ile öğretmenler kendi bildiklerini ya da oluşturduğu dokümanları değil, milli ve manevi değerlerimizle tam uyumlu olarak hazırlanmış, alt yapısı güçlü dokümanlarla eğitim ve öğretim yapılmalıdır. Yoksa gelecekte bozuk bir neslin yetişmesinin vebalini kimse veremez. Lafın kısası FATİH projesi yeni ve özlenen Fatih’lerin yetişmesini sağlayacak mı?

FATİH projesinin yararlı olabilmesi için yapılması gerekenler:

1. Öğretmenin rolü bu projede iyi belirlenmelidir. Öğretmen sadece bilgiyi aktaran, bilgisayarın tuşuna basan bir konumda yer almamalıdır.

2. Harcanması düşünülen 2 milyar TL’nin her kuruşu hesap edilmelidir.

3. Bu projenin dokümanları Milli kültürümüze ve temel değerlerimize bağlı olarak yerli elemanlarca hazırlanmalıdır.

4. Özellikle yeni yapılacak okullar bu projeye uygun olarak dizayn edilmelidir.

5. Teknolojik bilgisi zayıf olan öğretmenlerin eğitimleri ivedi olarak hizmet içi eğitimlerle yapılmalıdır.

6. Kullanılan teknoloji modernize edilecek yapıda olmalıdır. Kullan-at formülü kesinlikle uygulanmamalıdır.

7. Teknoloji okullarda kapalı kapılar ardında yer almamalı, öğrenciler bu fırsattan eşit olarak daima yararlanmalıdır.

8. Öğretmenlerin bu teknolojiyi kullanıp kullanmadıkları sürekli takip edilmelidir.

9. Öğrencilerin bu teknolojiye uygun olarak bilgisayar eğitimleri yapılmalıdır.

Mustafa ALKAN  Milli Şuur Dergisi

Güncelleme Tarihi: 11 Nisan 2011, 11:01
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17