BİR CARİYE’YE AŞIKTIM

Şu anda elli yaşındayım ve doğru okudunuz, on üç, on dört yaşlarında Osmanlı sarayından hem de, Kanuni Sultan Süleyman’ın cariyesi “Gülfem Hatun’a” aşık...

BİR CARİYE’YE AŞIKTIM
banner46

Şu anda elli yaşındayım ve doğru okudunuz, on üç, on dört yaşlarında Osmanlı sarayından hem de, Kanuni Sultan Süleyman’ın cariyesi “Gülfem Hatun’a” aşık olmuştum. 

          1960–1975 arası Hayat Tarih mecmuası vardı. Biz Ankara’da oturuyorduk ve rahmetli babam bu mecmuanın abonesi idi. Kendimi bildikten sonra bu dergileri adeta yuttum. Öyle ki dergi geldiğinde babama yalvarır,  dergileri ondan önce okurdum. İşte burada okuduğum Gülfem Hatuna yüzünü bile görmesem yinede âşık oldum.

Gülfem Hatun Kimdir?
     Kanuni, Hürrem Sultanı öyle bir aşk ile sevmiş ki, Hürrem yaşadığı sürede nerede ise başka bir kadına bakmamış. Padişah, Hürrem sultanın 1558 yılında ölümü ile içine kapanmış, bu durumu fark eden saray görevlileri her gün yanına bir cariye göndermiş ise de, hiçbirini kabul etmemiş, ta ki Gülfem Hatun'a kadar.
    Gülfem Hatun da birçok cariyenin olduğu gibi, Ukrayna taraflarından küçük yaşta saray haremine getirilip, burada saray adabını ve İslâm’ı öğrenir. İlk zamanlar, geceleri rüyasında hayal meyal hatırladığı köyünü görerek uyanır ve haremin katı düzenine uymakta zorlanır,ama zamanla ortama alışır.Güzelliği,zarifliği ve yeni dinine bağlılığı ile haremdeki tüm kadınların göz bebeği olur. Kalfa denen yaşlı cariyelerden birini de anne olarak beller. Kanuni kendisine sunulan Gülfem Hatun'u, belki güzelliği, belki zekâsı, belki de Hürrem Sultan’a benzetmesinden çok beğenir. Sunulan başka cariyeleri ret ederek çoğu zamanını Gülfem Hatun’la geçirmeye başlar. Cariyelerin haremde belli harçlıkları olsa da, Kanuni, Gülfem Hatun'a her gelişinde çok değerli hediyeler sunar. Dinine çok bağlı olan Gülfem’de maddi yönden kuvvetlenmeye başlayınca, Üsküdar’da bir cami yaptırmaya karar verir. Cami önce hızlı bir şekilde yapılmaya devam ederken, bir süre sonra parası bittiği için inşaat durur. Bu duruma çare bulmaya çalışan Gülfem’e saraydaki ve onu kıskanan başka bir cariyeden bir teklif gelir. Sırasını kendisine satması karşılığı maddi yardımda bulunacağını söyler. Çaresizlik içinde bunu kabul eden Gülfem, Padişah tarafından çağrıldığında, hasta olduğunu bahane ederek gitmez ve yerine bu cariye gider. Bu durum bir iki defa daha tekrarlanınca şüphelenen Kanuni, gelen cariyeye bu durumu sorar. Cariye de, Gülfem’i iyice gözden düşürebilmek için, sırasını para karşılığı kendisine sattığını söyler, ama cami için olduğunu söylemez. Bu duruma çok hiddetlenen Kanuni, Cariyenin ve Gülfem Hatun’un boğdurulması emrini verir(1566). Kızı bellediği Gülfem’in öldürülmesi ile perişan olan kalfa, bir şekilde bu durumu Padişaha ulaştırır. Hürrem Sultan’dan sonra belki de ilk defa birini seven Kanuni, olayı duyunca çok üzülür ve derhal caminin bitirilmesi fermanını verir.
    Ölümünün ilk günlerinde, mezarından geceleri nur yükseliyor söylentileri İstanbul’u saran Gülfem Hatun’un Şehide-i Saide (Kutlu Şehit) yazan mezarı, Üsküdar’ın Gülfem Hatun mahallesindeki Gülfem Hatun camisinde bulunmaktadır.
    Çocukluk işte, nedense o yaşlarda tanımadığım, yüzünü bile görmediğim benden 500 yaş büyük Gülfem Hatun'a âşık olmuştum. Eğer bu yazıyı okurda yolunuz Üsküdar’a düşerse, Aziz Mahmut Hüdayi hazretlerinin türbesinin bir sokak altında bulunan, çocukluk aşkım Gülfem Hatun’un ruhuna bir Fatiha okursanız, hem Gülfem Hatun’un ruhunu şad eder, hem de bu Dünya’da da beni mutlu edersiniz.

 “ HÜRREM SULTAN HAKKINDA”

   Bugünlerde bir televizyon kanalında yayınlanmaya başlayan “Muhteşem Yüzyıl” adlı dizi gündemi meşkul ediyor. Hep siyasi yazılara veya olaylara yazı yazacak değiliz ya diye düşünerek bu dizi hakkında da bir iki şey söylemek istedim. Aslında söylenen her laf dizinin izlenme oranını arttırıyor ama madem konuya girdik fikrimizi söyleyelim.

  En başından bu bir dizi ve tarihi gerçeklere uyulmak şartı ile bir senaristin elinden çıkmış. İlk bölümü olduğundan anladığım kadarı ile Kanuni’nin harem hayatını içeriyor. Belgesel olmadığından gayet normal. Yoksa Kanuni’nin hayatını içeren bir dizi olsa idi çocukluğundan başlar, şehzadeliği zamanın da bile katıldığı seferlere baştan değinirdi.

   Gerçek olan şudur ki, Kanuni Sultan Süleyman dönemi gerçekten de Muhteşem yüzyıldır. Osmanlı onun zamanında en geniş topraklara sahip olmuş ve adının başına da laf olsun diye “Kanuni” konmamıştır. Hayatının da neredeyse yarısından fazlası gaza ile geçmiştir. Tabi ki, bu insanın da her insan gibi aşk hayatı olacaktır ve gerçekten de Hürrem Sultanı, hayatının sonuna kadar çok sevmiştir. Bunu da altmışlı yıllarda bile çıktığı seferlerde Hürrem’e yazdığı mektuplardan anlaya biliyoruz.

  Kanuni deyince herkes sırf Hürrem sultanı aklına getirir ama onun hayatında, Üsküdar’da camisi bulunan bir de “Gülfem Hatun” vardır. İşte bu konu hakkında iki yıl evvel bir köşe yazımda bahsetmiştim. Bu yazımı okursanız harem hayatı hakkında birkaç kelime daha kapabilirsiniz.

Güncelleme Tarihi: 14 Ocak 2011, 09:42
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17