Kadem Ekşi'den 'Şehir ve Medeniyet Tasavvurumuz'

AK Parti Maltepe Belediye Başkan A. Adayı Kadem Ekşi, Maltepe İmamet Hitabet ve İlmi Araştırmalar Vakfı'nın gerçekleştirdiği Salı Meclisleri etkinliğinde "Şehir ve Medeniyet Tasavvurumuz" konulu bir sunum gerçekleştirerek, dinleyicilere şehirleşme ve kentsel dönüşüm ile ilgili seminer verdi.

Kadem Ekşi'den 'Şehir ve Medeniyet Tasavvurumuz'

Vakfın canlı yayında sunduğu konuşmasında Ekşi’nin konuşmasından satırbaşları şöyle oldu;



“Kentleri terk etmemek için çok katlı yapılara mahkum olmamalıyız”




Kadem Ekşi, şehirleri planlarken hem bina bazında hem de şehir planlaması anlamında her kesimden insanın ihtiyacını karşılayabilecek derecede ve kentin insanı ölçek alan bir yapıda yapılandırılmasının önemine dikkat çekti. Şehirlerimizin merhametli olan yüzünün bir azaba dönüştürüldüğünü dile getiren Ekşi, kentsel dönüşüme şehirlerimizde yeniden insan ölçekli seviyelerde inşa etmemiz için bir imkan olarak bakmamız gerektiğini ifade etti. Şehirlerin insanda keşif duygusunu ortaya çıkarabilecek yapılarda yapılandırılmasının önemine dikkat çeken Ekşi, ileride kentleri terk etmemek için, çok katlı yapılarda hayatı kendimize zehir etmememiz için bugünden geleceğimizi inşa etmenin önemine vurgu yaptı.



Bir neslin bile yaşayamadığı konutları yapmamızın bize ekonomik olarak çöküntüye uğrattığını, dünyada 500 yıllık 600 yıllık yapıların hala kullanıldığını belirten Kadem Ekşi, hala bu yapıların kullanıldığını ama bizde bir neslin bile yaşayamadığı konutların bulunduğunu belirtti. Şehirleri kurarken yaptığımız hataları şimdi acele etmeden, sakince, ortak aklı inşa ederek bir fırsata dönüştürmemizin çok önemli olduğunu ifade etti.


Binalarımızı dönüştürürken yerine ne koyduğumuzu çok iyi sorgulamamız gerektiğini ifade eden Kadem Ekşi, şehirleri dizayn ederken insanları bölen değil insanları buluşturan yeni merkezler inşa etmemiz gerektiğinin altını çizdi. Konutun bir finansman aracı olmaktan çıkarılması gerektiğini belirten Ekşi, konutu bir yaşam alanı olarak görmemiz gerektiğine değindi. Ekşi ayrıca dönüşümü sağlayan kişi ve kurumların, ülkenin dört bir tarafında benzer konutlar yapmaması gerektiğini, geleneksek mimari formları ve motifleri de kullanması gerektiğini ifade etti.


Sıradan bir yerleşim yerini şehir yapan özellikler nelerdir?



Hz. Muhammed’in (S.A.V) farklı etnik ve dinsel kökenden gelen insanları güruh olmaktan çıkararak, herhangi bir ayrımcılığa uğratmadan tamamını ümmet şemsiyesi altında toplamayı başardığına dikkat çeken Ekşi, “Aynı anda hem devlet başkanı hem de Müslümanların Peygamberi olarak Medine’yi yöneten Hz. Peygamber (S.A.V), hiçbir dini hükmü bağlayıcı unsur olarak sözleşmenin içine yerleştirmemiş, İslam’ı iktidar üzerinden kendini gerçekleştiren bir tahakküm aracına dönüştürmemiştir.” dedi.


Ekşi, konuşmasının devamında; “Hz. Peygamber’in (S.A.V.) ilk uygulama modeli hakkı, adaleti ve eşitliği önceleyen bir modeldir ve şehir/medine ismi ancak böyle bir modelin hakim olduğu alana verilebilir. O halde yönettiği şehrin insanlarına danışmayan, onların onların duyarlılıklarını dikkate almayan bir belde/yönetim şehir olarak adlandırılmaya layık değildir. Böyle bir birim, Kur’an’ın ifadesiyle Beldetün  Meyyitetün (Zuhruf  43: 11) yani Ölü Şehir’dir. İnsanın omuzlarındaki sorumluluk, böyle bir beldeyi yine Kur’an’ın ifade ettiği gibi Beldetün Âminetün / Güvenli bir şehir ya da Beldetün Tayyibetün / Yaşanmaya değer temiz şehir haline getirmektedir.
Böyle bir şehre nelerin hakim olduğunu ve orada nelerin hayat bulduğunu Kur’an-ı Kerim’den takip edelim;



*  Hayırlı nesil - (Zürriyyeten Tayyibe) – (Âl-i İmran3.38)


* 
Temiz hava - (Rîhin Tayyibe) – (Yûnus 10.22)


* 
Güvenli iletişim - (Kelimetin Tayyibe) – (İbrahim 14.24)


* 
Sağlıklı gıdalar - (Şeceretin Tayyibe) – (İbrahim 14.24)


* 
Temiz toplum - (Hayatün Tayyibe) – (Nahl 16.97)


* 
Sağlıklı/etkili iletişim - (Tahiyyeten Tayyibe) – (Nûr 24.61)


* 
Güvenli binalar/ Düzenli yerleşim - (Mesâkine Tayyibe) – (Sâf 61.12; Tevbe 9.72; Sebe’ 34.15).


 
İnsanca yaşanabilir bir toplumun bütün unsurlarını Kur’an-ı Kerim, bu terimler üzerinden vermekte ve insanları böyle bir yaşam kurmanın mücadelesine çağırmaktadır.diye konuştu.


Kentsel Dönüşümün tanımı ve yapılması gerekenler



Kentsel dönüşümü, fiziksel mekânın dönüşümünün yanı sıra, sosyal adalet ve gelişim, sosyal bütünleşme, yerel-ekonomik kalkınma, tarihi ve kültürel mirasın ve doğal çevrenin korunması, zarar azaltma ve risk yönetimi, sürdürebilirliğin sağlanması, erişebilirlik, gelecek nesillerin hakkı vb. ilkeler çerçevesinde kapsamlı ve bütünleşik bir yaklaşımla ele alınması olarak değerlendiren Ekşi, Mimariyi geliştirecek, Yerel dokuyu ve özgün yapıyı taşıyacak, Modern malzeme ile yerel malzemeyi harmanlayarak algılamayı da birleştirecek, Yeni mimari yaklaşımların geliştirilmesine yardımcı olacak yapıların inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi.


Kentsel dönüşüm sürecinde yeniden yapılanma esnasında dönüşümün bölge insanı tarafından takip edilmesinin önemine vurgu yapan Ekşi, sözlerine şöyle devam etti; “Eğer kentsel dönüşüm yaparken insanları uzak bölgelere taşırsanız, yaşanan değişimleri takip edemeyeceklerinden geri döndüklerinde kendi evlerini bulamazlar. Dolayısıyla bunu yaparken sosyal dokuya çok ciddi zararlar verebiliriz. Onun için şehir içersindeki mevcut alanların bundan sonra kesinlikle yapılaşmaya açılmaması lazım. Her hangi nedenle gelir arttırıcı kamuya gelir sağlayıcı projeler olarak da değerlendirilmemesi lazımdır.

Güncelleme Tarihi: 02 Ocak 2014, 23:13

Aytekin Yaşar

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17