Kudüs...

Türkiye kamuoyunda bilinçli olarak İsrail seviciler, Kudüs şehri için Filistin ve Arapların Osmanlı nın çöküşünde oynadıkları rolü gündeme getirerek gerçekten zalimlik yapan İsrail'in zalimliklerini haklı göstermek için verdikleri mücadeleleri üzülerek okuyor ve izliyoruz.

*

Tabiki bu tarihsel süreci iyi araştırıp, çok iyi analiz edip toplum ve Türk halkı olarak dersimize çalışmamız doğrusu olacaktır.

Fakat İsrail'in tarihsel sürecini araştırıp öncesi ve sonrasını görmeden gelecek vizyonu yapmak olanaksız olacaktır.

*
İsrail öncesine gidilip Avrupa daki yahudilerin özellikle Almanya da Hitler in yaptığı kıyımın arkasındaki finans desteğine değin araştırılması gerekir.
Avrupa daki savaşların arkasında bile ilerde kurulması planlanan İsrail devleti için yahudilerin yurt arayacak duruma getirilip bugünkü İsrail topraklarına getirilmesinin alt yapısı hazırlandığı yazılıp çiziliyor.
Sonuçta zemin hazırlanıp dünya ve Avrupa'dan çıkarılan yahudilerin vatan yapmak için Osmanlının Filistin bölgesindeki arazileri üç beş kat fazladan para verip toprak satın almalarıyla başlayan süreçte Abdülhamid'in toprak satışlarını yasaklamasına rağmen farklı şekillerde toprak toplamaya devam edilmesi ve sonuçta İsrail devletinin kurulması ile neticelendi.

*

Günümüze değin satın alarak veya işgallerle Filistin devletini neredeyse fiziken ortadan kaldıran İsrail istediği hedefe adım adım ilerlemeye devam ederken, Müslüman coğrafyasında kıyımlar, parçalanmalar, kardeş savaşları ve  bölünmelerle ayrıştırılmaya devam ediliyor.

Arabistan'ı yöneten aileyi araştırdığınızda yolun israile çıktığını göbek bağı olarak görürsünüz. İran'ı araştırdığınızda durum yine aynıdır. Diğer ülkelerinde çoğu Kripto olarak görülecektir.

*

Osmanlıyı bölüp parçalayan güç merkezleri adı bağımsız devlet görünümlü yerlere kendi devlet vali lerini atamaktan aciz olmadıklarını hepimiz düşünebiliriz sanırım.

Gelelim semavi dinlerce kutsal ve çevresi Kuran'ı Kerim de mübarek olarak anılan Kudüs şehrine.
Müslümanların yönetimi dışında kaldığı süreçte hep kan, gözyaşı ve çatışmalara sahne olan bu kutsal şehir Selahattin Eyubi ve sonrasında Osmanlı döneminde huzurun adresi olmuş bütün dinler ve insanlar huzur içinde yaşamışlardır.

*

1917 de Osmanlı nın Filistin topraklarından çekilmesinden sonra İsrail için devlet kurma altyapısı oluşmuş ve sonrasında taşıma halk ve satın alınan topraklarda gurbette bir devlet meydana getirilip kurulmuştur.

Kudüs üç dininde kutsalıdır.
Müslümanların ilk kıblesi ve kutsal şehridir. Hz. Muhammed (sav) peygamberimiz Kudüs'ten Miraca yükselmiştir.
Atalarımız yüzyıllarca bu topraklarda yaşamış ve yönetmiştir.

Türkiye Osmanlının bakiyesi ve devamı bir Devlettir. Kendisinden koparılıp vali yöneticilerin atandığı devletlerle ne mukayese edilir nede halkı kıyas edilebilir. Tarihsel sorumluluğu olan bir devlet olarak Osmanlı bakiyesi bütün yerlerde söz söyleme ve gerektiğinde mücadele olmadı müdahale etme hakkını kendinde görmelidir.

*

ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin, İtalya gibi devletlerin hiçbir bağı ve sorumluluğu yokken müdahale etme hakkını kendinde bulduğu Osmanlı topraklarında... Osmanlı bakiyesi bir devletin bu işlere karışmayın, yok bizi arkadan vurdular, yok Araplar ihanet ettiler ne halleri varsa görsünler tarzında, Türk milletine ayar çekmek olsa olsa İsrail uşaklığı veya batı devşirmelerinin ağzı veya içimizdeki Masonların propagandası olabilir.

*

Türkler ve Türkiye geleceğini doğru konumlandırmak istiyorsa hem kutsallarına hemde Osmanlı bakiyesi akraba topluluklara kayıtsız kalamaz. Kalmamalıdır.
ALLAH Türk Devleti ve Milletimizin yar ve yardımcısı olsun.

Harun Özdemir
16 / 05 / 2021

YORUM EKLE
YORUMLAR
Kamil Usta
Kamil Usta - 3 yıl Önce

Yazdıklarına katılıyorum kardeşim

banner17