Kriz Ekonomisi

Az buçuk İşletme eğitimi almış biri olarak gördüğümüz gerçekleri aktaralım...
*
Son iki aydır ülkemizde yaşanılan Ekonomik ralli, Ekonomik olarak alınan tedbirlerle yangını şimdilik söndürmüş gibi görünse bile,
Döviz endeksli TL hesabı ilerleyen zaman diliminde devletin kasasına artı yük getirecektir.

*

Sistem parası olana hizmet eden bir yapıya dönüştürülmüştür.
Devlet'in kasası hazine uzun vadede TL mevduatı sahiplerine Dolar cinsinden ödeme yapacaktır. Döviz yükselmez ise ne ala. yükselir ise ödenen para devletin kasasından, hazineden verilecek olup vatandaşın ödediği vergileri olacaktır.

*

Oysa...
Faiz artışı yapılsaydı, sorumluluk bankaların olacaktı. Devlet in kasası para baronlarını finanse edecek yapıda olmayacaktı. Veya belli miktardan fazla döviz hesabı olanlara vergi getirilebilirdi.
Ekonomi sebep sonuç ilişkisi ile açıklanabilir.

*
Son iki aydır Türkiye nin yaşadığı ekonomik durumu izah edecek reel bir ekonomik sebep yok iken, TL nin bu denli döviz ve altın karşısında manüpilatif hareketleri hiç normal değildi. Bunun kaynağını ülke yönetimindekiler mutlaka biliyordur. Bu gereksiz ve sebepsiz ekonomik hareketlerin gerçek sebeplerini ekonomi yönetimi Türk halkına doğru bir şekilde anlatmalıdır.
Böyle zamanları fırsat bilip ekonomik olarak büyük para sahibi oyuncular haksız yere zenginleşmekte ve ülkenin kaynaklarını sömürmektedir. yada ülkedeki yatırımcı şirketler iflasa sürüklenip el değiştirip yabancıların eline geçmektedir.

*

Yine böyle sisli ekonomik zamanları kollayan büyük üreticiler, zincir marketler, toptancılar vs mal stoku yapmakta ani artan hesaplarla ekonomik vurgun yapma derdine düşmektedir.
Bütün sistemlerde uydu ve küçük devletler hariç Üniter devletler gerçekte en büyük patron dur.

*

Dünya devletlerinde bu denli dalgalanma yokken ve ülke içinde büyük kriz veya siyasi buhran yokken böyle bir ekonomik dalgalanma hiç normal değildir.
İyi veya kötü sonuçlarını ilerleyen günlerde görebileceğimiz hükümet in ekonomi ye yaptığı müdahale sonrası dövizdeki inişin etkisinin piyasaya çıkışındaki gibi hızlı yansıması olmalıdır. Hükümet stokculara fırsat vermemelidir. Fiyat denetimi sıklaştırılmalıdır. Benzin, Mazot fiyatları çıktığı gibi dövize endeksli çabuk indirilmelidir.

*

Bu Ekonomik ralli sürecinde hükümetin en zayıf karnı döviz hareketlerine göre benzin ve mazota çok aceleci davranıp hemen zam yapması olmuştur. Oysa iki yıldır pandemi nedeniyle dünya ölçeğinde kapanan ülkeler nedeniyle üretilen petroller depolarda dolduğu için varil fiyatları tarihin en düşük seviyelerine inmişti. Her ülke gibi Türkiye de petrol, mazot vs. depolarını ucuz fiyattan doldurmuştu.
Hükümet bu ekonomik türbülansta pandemi sürecinde ölü fiyattan depolarını doldurduğu petrol ve mazot fiyatlarını artırarak yangına sanki körüklemi gitmiştir. ekonomi yönetimi bu konuda fevri mi hareket etmiştir.

*

Dilerim Türkiye de üretim ekonomisine geçilerek ülke sathında topyekun bir kalkınma modeli yaratılır. Yerli sanayi özendirilip tüketimi teşvik edilmelidir. Tarım ve hayvancılık teşvik edilerek Anadolu ve Trakya da boş arazi bırakılmaz. Stok culara ağır yaptırımlar uygulanır.

*

Dilerim her yirmi yılda bir büyük buhran, her on yılda bir ekonomik kriz yaşamaktan kurtuluruz.

*

Harun Özdemir
22/12/2022

YORUM EKLE

banner17