Kartal CHP İlçe Başkanlığının organize ettiği ve CHP Parti Meclisi üyesi Doç. Dr. Hüsnü Süslü ile CHP İstanbul İl Başkan yardımcısı Sadettin Topal ve CHP Kartal İlçe Başkanı Erdal Kıskanç ile ilçe yöneticileri ve mahalle birim başkanlarının katıldığı basın bilgilendirme toplantısı Kartal Özsüt Cafe'de gerçekleştirildi.

Toplantıya çok sayıda basın mensubu ilgi gösterirken, Doç. Dr. Hüsnü Süslü'nün ülke genelinde ve Kartal ölçeğinde yaptığı sağlık sektöründe yaşanan bazı gelişmeler ile ilgili anlattıkları güne damgasını vurdu. Süslü, yaptığı açıklamalarda sağlık'ta hükümetin uygulamalarının özel sektöre büyük paralar kazandırılmasından ve vatandaşa da bunu ödemek zorunluluğu getirilmesinin altını kalın çizgilerle çizerken, Sağlık Bakanlığı'nın kiralama yöntemi ile yaptırdığı Şehir hastanelerinin oldukça büyük meblağlara mal olmalarının yanı sıra, hem hastaların hemde sağlık çalışanlarının zor durumlara düşürüldüğünü belirtti.

CHP Parti Meclisi üyesi Doç. Dr. Hüsnü Süslü, şunları söyledi:

" Sağlık sorunlarının genelinden bahsetmeden önce, asıl gündemimizde olan Kartal'da bulunan Yavuz Selim hastanesinin taşınması konusu var."

"ÜLKENİN EĞİTİMİ VE SAĞLIĞI KÖTÜ DURUMDA"

"Cumhurbaşkanı çıktı bir televizyon kanalında "Teog kaldırılmalı" dedi. Tam 87 saat sonra Milli Eğitim Bakanı Teog'un bu yıl uygulanmayacağını açıkladı. Yüzbinlerce öğrenci mağdur, aileler şaşkın. Yani 10-15 yıl gibi bir sürede ancak programlayabileceğiniz eğitim ile ilgili bir konuyu, Milli eğitim ile ilgili tek bir yeterliliği olmayan bir kişinin söylediği cümleler üzerine kaldırıyorsunuz. Ülkemizin eğitim işte bu halde. Sağlığı nasıl? Sağlığı da aynı durumda. Bu gerçekleri görmek lazım."

"BAŞLATTIKLARI SİSTEM ÇÖKTÜ"

"2003 yılında sağlık'ta dönüşüm adıyla başlattıkları program ile sağlık sektörünü tamamen özel sektörün eline bırakan bir sistem kurgulandı. Bunun da zirvesi Şehir hastaneleri idi. Yavuz Selim hastanesi 66 yıldır farklı isimleri olsa da hizmet veriyordu. 256 yataklı bir hastane burası. Şimdi ise  Ekim ayı itibarı ile acil hizmeti veren polikiliniği kapatılıyor. Biz bundan bir ay evvel Fatih Sultan hastanesinin önünde basın açıklaması yaparken, oranın da Yavuz Selim ve Yakacık Çocuk hastanesinin de kapatılacağını söylemiştik. Bizim bu açıklamamızın üzerinden bir hafta geçmeden, AKP Kartal ilçe teşkilatının böyle bir şey yoktur açıklamaları gazete manşetlerinde yer aldı. Biz kapatılacak dedik, onlar hayır kapatılmayacak dedi. Yavuz Selim 256 yataklı ancak Yakacık Çocuk hastanesi 1936 yılından beri hizmet veren 100 yataklı bir hastanedir. Bu bölgenin en donanımlı Kadın doğum ve Çocuk hastanesidir. Aynı zamanda çocuk cerrahisi bölümü de vardır. Bu hastane de taşınıyor. Yani Kartal'a bir ceza veriliyor. Bana gelen bir maile göre Tuzla Devlet hastanesinin hizmete girmesinden dolayı, Yavuz Selim hastanesinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır. Yani bu şu demektir ki, bir daha Kartal'da bu isimle veya devlet hastanesi formunda bir başka hastane açılamaz demektir. Birleştirme deniyor ancak bunun asıl adı kapatmadır. Sağlık bakanlığı televizyonlarda kamu spotlarında diyor ki: "saniyelerin önemi var ambulanslara yol verin" Bende bir hekim olarak diyorum ki ilk 5 dakikada müdahale edilemeyen hastalarda kalıcı beyin hasarları oluşur. Biz bu hastaları bu şartlarda nasıl yetiştireceğiz hastaneye? Kartal'a en yakın hastane Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma hastanesi 15 dakika, daha ötedeki Tuzla Devlet hastanesi ise 45 dakika uzaklıkta."

"SAĞLIK HİZMETİ İNSANLIK HAKKIDIR"

"Biz dün hastane çevresindeki esnaflarla konuyu konuşurken, onlarında bu konuda oldukça dertli olduklarını gördük. Hatta kendilerine AKP ilçe Başkanı tarafından "CHP'ye oy verirseniz olacağı budur" diye bir utanç cümlesi sarfettiklerini anlattılar. Sağlık hizmeti bir insanlık hakkıdır. Birleşmiş Milletler kararıdır, herkese eşit, adil ve ücretsiz sağlık hizmeti sosyal devlet açısından sağlanmak zorundadır. Bu konuda Kartal'da bir eylem planı başlatıyoruz ve tüm kesimlerden destek bekliyoruz."

"ÖZEL SEKTÖRE TÜM KAPILAR AÇILIYOR AMA..."

"Şehir hastaneleri ile ilgili de bir kaç cümle etmek istiyorum. Özelleştirmeler için halk tepkisi oluştuğundan gerekçesi ile Kamu Özel Ortaklığı diye bir şey koydular ortaya. Kamu'nun işini özel sektör yapacak ve Devletten parasını alacak dediler. Bu aslında bir özelleştirme değilmiş gibi bir algı yaratılarak, hepinizin gördüğü üzere başta Osmangazi Köprüsü ve 3. Boğaz köprüsü olmak üzere durumları da ortaya koydu ki, tıpkı Deli Dumrul gibi, gelenden geçenden para alıyorlar. Öyle ki, geçsen de para veriyorsun, geçmesen de. Yani eğer geçmezseniz dayak yiyecek konumdasınız. Kamyoncuların durumu ortada. Peki bu bir yolsuzluk mudur? Evet yolsuzluktur. Ama akla hayale gelmeyecek daha büyük yolsuzluk, Şehir hastanelerinde uygulanıyor. Devlet araziyi veriyor, özel sektör davet üzerine bu ihalelere giriyor. Özel sektöre kredi bulunuyor, Garantiler veriliyor. Öyle ki yurt dışından alınan krediler için Türkiye'den tahkim kabul edilmeyerek, Uluslararası Tahkim garantisi veriliyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de hasta garantileri veriliyor. Bu öylesine pervasızca ki; Ülkenin en iyi hastanelerinde doluluk ortalaması % 65 altı olmasına rağmen, özel hastaneler ise %50 ortalamasında iken, bunlara % 70 doluluk oranı garanti ediliyor. Bunlar TUİK'in resmi rakamlarıdır. Bu hastaneler için Devlet büyük miktarlarda borçlandırılıyor.

Türkiye'de 2015 rakamları ile yılda 660 milyon kişi hastanelere başvurmuş. Bu çok, çok yüksek bir rakamdır. Bu bir sarftır. Bunun da nedeni ve sonucu ilaç ve tetkiklerde inanılmaz bir savurganlıktır." dedi.

CHP Parti Meclisi üyesi Doç. Dr. Hüsnü Süslü'nün sunumunun ardından söz alan CHP Kartal İlçe Başkanı Erdal Kıskanç'ta yaptığı açıklamada delege seçimlerinin 30 Eylül-8 Ekim 2017 tarihlerinde tüm mahallerde yapılacağını açıklayarak, gündeme ilişkin bilgilere vererek, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kıskanç şunları söyledi:

"KARTAL İKİ YILDIR CEZALANDIRILIYOR"

" Ak Parti ilçe Başkanı arkadaşımızın esnafa söylediği "CHP'ye oy verirseniz olacağı budur" cümlesi hiç olmamıştır. Böyle bir siyaset anlayışı olamaz. Demek ki son 2 yıldır özellikle Kartal halkı cezalandırılıyor. Kartal'da daha önce de Arabalı vapur seferleri buradan kaldırıldı. Yalova feribotu kaldırıldı. Tren yolu ise bildiğiniz gibi Pendik'ten Kadıköy'e kadar bir türlü yapılmadı. Bugün evet çalışma var ama rezillik had safhada. Kartal halkı 2 yıldır perişan. Spor caddesinde 2 yıldır çalışmalar sürüp duruyor bir türlü bitirilmiyor. Orada evet iş makinaları duruyor ama çalışma yok. Okullar açıldı. Öğrenciler bu konuda çok güçlük çekiyorlar. Evet Büyükşehir çalışıyor, hemde çok güzel çalışıyor. Ben buradan Ak Parti ilçe Başkanı Mehdi Akman'a seslenmek istiyorum. Ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanıma da sesleniyorum. Artık bu zulmü bir an önce bitirsinler. Alt yapı yetersiz olduğundan yağmur yağdığında tüm Kartal perişan oluyor. Herkese adalet diyorum."

Erdal Kıskanç, gazetecilerin bir sorusu üzerine, Kartal Belediye Başkanı'nın delege seçimlerine müdahil olmasına ilişkin olarak, "Belediye Başkanım da siyaset yapıyor, saygı duyuyorum" diyerek manidar bir cevap verdi. Kıskanç seçimlerin gayet açık ve şeffaf bir şekilde yapılması için elinden geleni yaptığını ve isteyen herkesin bu yarışın içinde olabileceğini de sözlerine ekledi.