Kartal Savaklar Deresi imar planında, dere yokmuş gibi davranılmış!

Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda, Savaklar Dere yatağının imar planlarında nasıl yok sayıldığı delilleri ile ortaya çıktı.

Kartal Savaklar Deresi imar planında, dere yokmuş gibi davranılmış!

Yıldız Teknik Üniversitesi‘nin hazırladığı, Kartal Savaklar Deresi’ni kapsayan 168 Parsel ve Çevresi İmar Planlarının incelenmesine ilişkin teknik rapora gazetemiz ulaştı.

--

--

Rapor çok tartışılacak çarpıcı analizler, iddialar ve verilerle dolu.

--

--

İşte YTÜ Döner Sermaye işletmesi Müdürlüğü kapsamında hazırlanan Teknik Rapor;

2005 ve 04.07.2007 onanlı 1/5000 ölçekli Kartal E5 Güneyi Güneyi nazım imar planının incelenmesi,

19.04.2013 onanlı 1/1000 ölçekli Kartal Güneyi Revizyon uygulama imar planının incelenmesi ve değerlendirilmesi,

2.414.00 m2.lik 139 pafta, 4485 ada, 168 parselin kuzeyinde geçen Savaklar Deresinin yatağının imar planlarında süreç içerisinde yok sayılmasına ilişkin plan yaklaşımlarının değerlendirilmesi içeriklidir.

“9 Eylül 2006 Resmi Gazetede yayımlanan Sayı : 26284 Başbakanlık Genelgesi Dere Yatakları ve Taşkınlar konulu 2006 / 27 sayılı 2. Maddesinde Çeşitli kullanım alanları oluşturmak maksadıyla derelerin üzeri, zaruri hallere münhasır olmak üzere DSİ Genel Müdürlüğü’nün izni alındıktan sonra gerçekleştirilecek işlemler hariç, kesinlikle kapatılmayacaktır.

14. Maddesinde ise; Kadastro çalışmaları sırasında, dere yataklarında tabii akışa imkan verecek ve kendiliğinden oluşmuş dere yatağı kesiti tescil dışı bırakılarak, derenin tabii akışına tahsis edilecektir. Dere yatak genişliğinin tespitinde DSİ’nin bilgisi ve görüşü doğrultusunda uygulama gerçekleştirilecektir. Kadastro çalışması tamamlanmış olan sahalarda münferit tescil müracaatları halinde aynı usul ve esaslar uygulanacaktır." Denilmektedir. 

--

--

Yıldız Teknik Üniversitesi Değerlendirme ve Sonucunda dikkat çeken detaylar;

Aşağıda yer alan 1970 ve 2015 tarihli hava fotoğraflarında da izlendiği üzere Savaklar Deresi’nin zaman içerisinde ötelendiği, her aşamada bir parçasının yapılaşmaya acıdığı ve son aşamada meri imar planında bu konumda dere yokmuş gibi davranıldığı izlenmektedir.1970 tarihli hava fotoğrafında bu tarihte de bölgede yapılaşma olduğu, ancak yapılaşmanın dereye tecavüz etmediği, yapıların dere aksını gözettiği, dere aksında küçük ölçekli göletlerin bulunduğu izlenebilmektedir.

Bu kapsamda acı olan ise yukarıda detaylı incelendiği üzere doğanın insanlardan daha farklı değerlendirme ölçütlerinin bulunduğudur. Bizler her ne kadar dere akslarını görmezden gelip, yokmuş gibi davransak da belli kesitlerde doğa unuttuğumuz veya unutmaya çalıştığımız doğal verileri hatırlatmasını yapmakta, bu konuda yapılan hatalara yaptırım uygulamaktadır. Yakın dönemde yaşadığımız İstanbul ve Trakya odaklı sel olayları bunun en canlı örnekleridir ki önemli boyutta can ve mal kayıplarına mal olmuştur.

Yukarıda detaylı incelendiği üzere 168 parsel kuzeyinde yer alan Savaklar Deresi 2005 yılına kadar onanmış imar planlarında İmar Tüzesi’nde ve ilgili Başbakanlık Genelgeleri koşutunda Dere Koruma Bandı tanımlanarak korunmuştur. Bu tanımlama aynı zamanda kurum görüşlerinin de gereğidir. Doğa kuralları her ne kadar derelere ilişkin koruma bantlarını mesafelere dayalı olmadan topoğrafya koşutunda belirlenmesini gerektirmekle birlikte; 2005 tarihine kadar yürürlüğe girmiş imar planlarında mesafeye dayalı koruma kuşağı getirilmiş olması yine de olumlu bir yaklaşımdır. Ve kısmen de olsa dereler ilişkin taşkın riskini önlemek amaçlıdır. 2005 yılından sonra ise yürürlükteki 2007 onanlı Nazım İmar Planı ve 2013 onanlı Uygulama İmar Planı örneklerinde de

--

--

Bu kapsamda 168 parselin yürürlükteki imar planlarında Yeşil Alan (Park alanı) olarak tanımlanması dere ve koruma kuşağının ise yapılaşmaya açılması planlama ilkelerine, ilgili mevzuata, kamu yararına, sürdürülebilir yerleşme ilkesine, imar planlarında gözetilmesi gereken can ve mal kayıplarının korunması ilkesine aykırıdır. Bütün bu düzenlemeyi içeriğiyle yukarıda örneklendiği ve ayrıntılı olarak değerlendirildiği üzere dere yatağındaki ve dere yatağına komşu parsellere imar planlarında yapılan değişiklik sonucunda, imar izinleri verilip yapılaşmanın sağlanması (örneğin 165 parsel vb.) aynı zamanda hakçılık ve eşitlik ilkesine de aykırıdır.

Bu bağlamda 168 parseli de kapsayan yürürlükteki 2007 onanlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı;

· Mevcut bir dere yatağını ve dere koruma bandını yapılaşmaya açmak,

· 168 parsel gibi parsellerin tamamını Yeşil Alan olarak tanımlamak,

· Dere yatağında yer alan ve 168 parselle karşılaştırıldığı zaman çok ciddi büyüklüklere sahip olan parsellerde hiçbir sosyal donatı alanı öngörülmemiş olması içeriğiyle,

· Gelecekte olası doğal afet risklerini gözetmemiş içeriğiyle,

· Mevcut yapılaşmış olan parseller ve yakın dönemde yapılaşacak dere yatağından ve komşuluğunda yer alan parsellerde inşa edilecek/edilen yapıların oluşturacağı suyun önündeki engel niteliğini gözetmediğinden,

· Günümüzde tüm dünyada eski dere yataklarını geri kazanmak amaçlı proje yönetme ve uygulama süreçlerini aksi yönde mevcut dere yatağını görmezden gelme ve yok sayma yaklaşımı sergilediğinden,

imar tüzesine, 2006/27 sayılı Başbakanlık Genelgesine, Planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına, kamu yararına, eşitlik ilkesine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Durum gereği için bilgilerinize sunulur.

Saygılarımızla." Diye belirtilmiştir.

--

--

Haberin devamı gelecek.

Bizi izlemeye devam ediniz...

Güncelleme Tarihi: 22 Eylül 2020, 02:10

Aytekin Yaşar

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17