Mete POYRAZ "“Oto pazarına Pazarcıların gönderilmesi demek aslında evinize gidin demektir”

Mete POYRAZ

BOYRAZ: “ CUMA PAZARINI SORUN OLARAK GÖRMÜYORUM”

Kartal’da 1960 yılında, Hamam Sokak ve 23 Nisan Caddesi’nde kurulmaya başlayan ve 1965 yılından sonrada şimdiki elverişsiz yerinde kurulan 50 yıllık Cuma pazarı  “Sorun mu?” “Sorun değilmi”? Tartışmalarına yeni bir boyut kazandırdı. Pazarın kurulduğu Cuma günü olası bir Deprem ve Yangın çıkması durumunda Pazar sokağına yapılacak her türlü müdahalenin zorluğuna defalarca dikkat çekmiş ve Cuma pazarının daha sağlıklı ve elverişli bir yere kurulması konusunda da ilgilileri uyarmıştık. Konuyu bir kere daha masaya yatırdık ve mercek altına aldık. Kartal Umum Seyyar Pazarcılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mete Boyraz ile görüştük.

İşte Boyraz’ın dikkate alınması gereken açıklamaları;

FİYAT DENGESİNİ SAĞLIYORUZ

“Bir kere Kartal Cuma pazarının sorun olduğunu kabul etmiyorum, etmekte istemiyorum. Semt pazarları amme hizmeti görüyorlar. Ticaret yapıyoruz para kazanıyoruz ama yaptığım iş sonuçta amme hizmeti. Yani Halk-Marketler arasında fiyat dengesini sağlıyoruz şu anda. Bu arada sokaklara zarar veren yerlerinde değiştirilmesinde sakınca görmüyoruz. Pazar yerleri değiştirilirken insanlarımızın ticaret yapmasını engelleyici veyahut ta, ticari anlamda ölüme terk edilecek şekilde yapılmasını da kabullenmiyoruz. Daha önce Sayın belediye başkanımız Cuma pazarının OTO Pazarı’nın kurulduğu alanı önermişti. Oto pazarına bizim gönderilmemiz demek aslında evinize gidin demektir. Ticari anlamda öyledir hani” diye konuştu.

ESKİ ADLİYE BİNASININ ARKASINA RAZIYIZ

Boyraz, konuşmasına şöyle devam etti: “Onun için biz Eski Adliye binasının altını Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Sayın Altınok Öz’e önerdik. Ayrıca sahili de önerdik ne var ki İstanbul Büyük Şehir Belediyesi orayı vermedi. Genel Sekreter Mevlüt Bey’le görüştüm, önerimizi nedense kabul etmediler. Gerekçe olarak “Sahilleri halka kapatamayız” DEDİLER. Saygı duyarım  ama Eski Adliyenin altı bizim için yeterli hem serbestlik bakımından hem de ulaşım bakımından. Yeter ki Sayın Belediye Başkanımız orayı bize tahsis etsin. Türkiye’nin en büyük semt pazarını orada oluştururuz.Cuma pazarımız ile ilgili bazı endişelere de açıklık getirmek istiyorum.Terör olayını yaşıyoruz bugün Pendik’in ana caddedeki  kalabalık bizim Cuma pazarımızdaki kalabalıktan daha fazladır. Yani  vahametle, var sayımla ve korkuyla yaşayamayız. Terör olayı Türkiye’nin bir gerçeği şimdiye kadar böyle bir olay meydana gelmedi inşallah bundan sonrada gelmez. O zaman ana caddeleri de kapatalım nasıl yapacağız bunu? Pazarların sokakta korulmasından insanların soğuktan sıkıntı çekmesinden çok rahat değilim. Pazar sorunlarını Kartal Belediyesi düşünecek ve bize arsa da göstermiyorlar. O zaman çıkıp gidelim mi?” sorusunu yönetti.

HER PAZARCININ ÇOCUĞU ÜNİVERSİTELİDİR

Semt pazarlarının çok Eski bir geçmişi olduğunu ve bir kültürü temsil ettiğini hatırlatan Mete Boyraz,  “Pazarlar kurulurken belediyelerin asli görevlerinden birisi PAZAR yeri ayırtmak idi.Geçmişte  belediyeler bunu ayırtmamışsa bugün geçmişte pazarcılara  çok büyük ihtiyaç vardı. Şimdi Marketler var  her halde pazarlara ihtiyaç kalmadı. Konuya yerel yöneticilerde duyarlık göstersinler. “Siz tu kaka oldunuz” mantığını kabul etmiyoruz. Ciddi şekilde fiyat dengesi kuruyoruz sem pazarları olmasaydı bugün sebze ve meyve fiyatları 2-3 misli artabilirdi. Pendik ve Esenyalı pazarımızı kısa bir süre için kaldırdığımızda domates 50 kuruştan 2.5 liraya çıktı Marketlerde. Fakat semt pazarlarının yeri de değişmesin demiyoruz. İnsanların bir kısmı sıkıntı çekmesin diye pazarları da Dağ başına atarsan o zaman bu pazarcılarda evlerine nasıl ekmek götürecekler? Bunların her biri birer baba’ben pazarda sürünüyorum aman çocuğum sürünmesin’ diye çocuklarını Üniversite’ye gönderiyor. Her pazarcının çocuğu üniversite’lidir.Bu bir zaman meselesidir birden bire bunları’ kaldırıp atalım’ derseniz bu olmaz.Şu konuya bir kere daha dikkat çekmek istiyorum sokak pazarları çok fazla  Modernize olmuyor kapalı alanda pazarlar her türlü modernize olur.Kapatırsın üstünü tamam.Sokağın kapısı bacası yok yani sokak pazarlarını Modern hale getiremesin.Pazarlarımızı mevcut imkanlarımıza göre ıslah etmeye çalışıyoruz ama sokakta kurulan pazarların Modernize olma imkanı yok.Kapısı-bacısı yok onun için Şöyle bir şey var şu anda İstanbul’da kurulan Pazar sayısı hafta da 350 yani ayda 1.400 kere  Pazar kuruluyor.364 tane pazarın 350’si sokakta 20 bin insan kayıt içi,kayıt dışı bur da ticaret yapıyor.Kayıt dışı dediğimiz şu; vergiden kayıt dışı değil de, belediyeler ‘tezgah kurma belgesi” derken parayı alıyorlar ‘benim paramı versinler de nereye kayıt olurlarsa olsunlar’ mantığını işletiyorlar.Biz odamıza kayıt olmayan ve sicili bulunmayan Pazar esnafını kayıt dışı olarak  görüyoruz.Bir nokta da belediyeler onlara kötülük yapıyorlar geçmişte meslek odalarına kayıt olanlar Bağ kur’dan  emekli oldular.” İfadesini kullandı.

ŞİKÂYET TABELALARI YAPTIRDIK

Poyraz, “Bize geniş alanlar gösterilirse pazarları gösterilen alanlara taşırız Pazarlara etkili bir disiplin getirmek istiyoruz. Yani DAVUL bizim. TOKMAK belediye’nin elinde. Kaymakam Dursun Ali Şahin döneminde pazarcı esnafımız için tek tip mavi ünlük yaptırdım. Ayrıca bakın size göstermiş olduğum şu tabelada çok önemli bir şey. Üzerinde pazarcı esnafın ismi-soyadı, sicil numarası ve şikâyet edilecek kurum ve kurumların telefon numaraları var. Ne var ki belediye bunları kontrol etmemiş. Biz bunları yaptırdık tezgâhlara dağıttık. Belediyeler bu levhaların tezgâhlarda görünmesini sağlamak durumundadır. Bunu belediye yapmasa benim yaptırım gücüm yok. Ayrıca pazarcı esnafının eğitim meselesi var biz eğitim verelim istiyoruz” hatırlatması yaptı.

FETHİ SATICI-AYTEKİN YAŞAR

Güncelleme Tarihi: 16 Aralık 2011, 06:14
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17