Hüsnü Süslü “Biz parlamenter sistemden yanayız.“

Sabah saatlerine doğru Annesinin vefatıyla adeta yıkılan Hüsnü Süslü, acısına rağmen basın mensuplarına mahcup olmamak için basın toplantısını yaptı.

Hüsnü Süslü “Biz parlamenter sistemden yanayız.“
Parti Meclisi üyesi Doç. Dr. Hüsnü Süslü bir araya geldiği basın mensupları ile , TBMM’de görüşmeleri devam eden Anayasa değişiklikleri ile ilgili görüş ve düşüncelerini paylaşmak üzere Kartal Grand Mira Otel‘de sabah kahvaltısı verdi.

Oldukça yoğun bir gazeteci topluluğu ile buluşan Süslü, önceden programlandığı için ve katılımın yüksek olduğu bu önemli randevuyu büyük bir özveri göstererek, gece geç saatlerde annesi Elif Süslü‘nün vefatına rağmen iptal etmeyerek iştirak edip, bir kez daha gönüllerde yer etmeyi başardı.


Doç. Dr. Hüsnü Süslü, Meclis’te görüşmeleri henüz devam eden ve birçok maddesi kabul edilen Anayasa değişiklik paketinde gördüğü eksik ve olumsuzlukları, hem partisi hemde şahsı adına basınla paylaştı. Süslü yapılan değişikliklerle, tek adam hegamonyasının geleceğini ve bunun yansımalarının ülkenin aleyhine olacağını vurgularken, partili, partisiz herkesin bu konuya sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi. Süslü, TBMM’nin elinde bulunan yasama yetkisinin elinden alınarak, tek bir insana endekslendiğini savunduğu konuşmasında, yasama, yargı ve yürütmenin tek elde toplanmasının dünyada bir başka örneği bulunmadığına atıfta bulundu.


Süslü şöyle konuştu:


“Aslında bu toplantımızın asıl amacı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü olması münasebeti ve genel konularda sohbet etmek içindi. Ancak biraz geç kaldık. Geçmiş olsa da bütün gazetecilerimizin bu özel gününü kutluyorum. Biliyorsunuz Türkiye de basın ve medyanın % 89’u yerel. Ben her zaman yerel basının önemini vurguladım. Ne yazık ki alabildiğiniz reklam payı sadece % 3. Siyasete atıldım ve CHP’de bu görevimi sürdürüyorum. Sizlerin sorunlarına mecliste milletvekili arkadaşlarımız vesilesi ile çeşitli kanun teklifleri verilerek hep değindik ancak karşılık göremedik.”


“SOSYAL MEDYADA PAYLAŞIMDA BULUNAN 1500 KİŞİ TUTUKLANDI”


“Ülkemizde bir araştırma sonucuna göre 60 bin kişi takip ediliyor. Bunların 15 bin’i için de çeşitli dosyalar hazırlanmış ve soruşturmaya tabi tutulmuş polis takip merkezi tarafından. İnternette çeşitli paylaşımlarda bulunan 3 bin kişi de ayrıca göz altına alınmış. Bunlarında yarısı tutuklanmış. Bu durumda başımıza gelecekler de belli.”


“ATATÜRK’E BİLE BU YETKİLER VERİLSE KARŞI ÇIKARIZ”


“Yapılan Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi var. CHP daha ilk günden bu tip bir Başkanlık sistemine karşı olduğunu ve Güçlü bir Demokratik yapıdan taraf olduğunu ortaya koydu. Önce şunu söylemeliyim ki; bugün Atatürk mezarından çıksa gelse ve Başkanlık adına bugün birilerine verilmeye çalışılan yetkiler ona verilse biz ona da karşı geliriz. Genel Başkanımıza dahi bu yetkiler verilse buna da karşı çıkarız.”


“BİZ PARLAMENTER SİSTEMDEN YANAYIZ”


“Bizim uğraşımız yada hedefimiz kimse yanlış anlamasın ne AKP ne de Recep Tayyip Erdoğan‘dır. Biz güçlü parlamenter sistemden yana olduğumuzu her zaman deklere ettik. Tüm yetkilerin bir kimse üzerinde toplanmasının ciddi sorunlar yaratacağını biliyoruz. Birleşmiş Milletlerin gelişmişlik indeksi içerisinde ilk 10 sıralamasına bakıldığında bir tane Başkanlık sistemi ile yönetim görülmektedir. O da Amerika Birleşik Devletleridir. Fakat son 10 sıralamasına baktığınızda ise hepsinin Başkanlık sistemi ile yönetildiğini görebiliyorsunuz. Cumhurbaşkanımızın 6 yaverinden 4’ü fetö’cü çıktı. Kuvvet Komutanlarının tüm emir erleri fetö’cü çıktı. Yetmedi MİT’in 2. adamının da fetö’cü olduğu ortaya çıktı. Sizlere soruyoruz; kendisini böylesine gizleyebilen bir örgüt, her zaman dile getirdiğimiz gibi kendisini çok iyi gizleyerek bir gün bu ülkeye Başkan olursa bizler o gün ne yapacağız? Ben ve partim ülkesini düşünen herkesin bu mücadelede yer almasının tarafındayız.”


“BU ÜLKEYİ CHP KURDU DEMEYECEĞİZ”


“Bu ülkeyi CHP kurdu demeyeceğiz. Hepimiz birlikte kurduk. Kurarken de şöyle dedik; saraydan aldığımız yetkiyi millete veriyoruz. Yani parlamenter sisteme geçiyoruz. Mecliste temsiliyet oranı ne kadar yüksekse o kadar demokratiktir dedik. Seçim sisteminde bir parlamento içerisindeyseniz buradan çekilmeyi yani sine-i millete gitmeyi düşünemezdik. Halk bize bunu yapsaydık eğer hesap sorardı o durumda. Bize gelmeden parlamento içerisinde hangi mücadeleyi verdiniz? derdi. Öyleyse burada kalıp sonuna kadar mücadele etmeliydik. Belki sayısal çoğunluğumuz yok ama bu kavgayı sonuna kadar sürdüreceğiz. Referandum da Halk’a gideceğiz ve anlatacağız. Kimseyi rencide etmeden, ülkenin birliği ve beraberliğinden, huzurundan, gelişmişliğinden dem vuracağız. Bizim için istemediğimiz yetkilerin başkasına verilmesine de sonuna kadar karşı çıkacağız. Bu nedenle yerel de veya başka yerlerde de parlamenter sistem ısrarımızı sürdüreceğiz. Bu durumda “ben küstüm oynamıyorum” deme lüksüne sahip değiliz. CHP içerisinde %25 oranında destek var. Bunun dışında merkez sağda yer alan tüm partilerden destek isteyeceğiz. Partiye oy vermek başka şey başkanlığa destek vermek başka şeydir. Şu an kamuoyu araştırmalarına göre başkanlığa destek sadece %40 civarında görülüyor. Biz bu parlamenter sistemin devamından yanayız. Başka meclisimiz yok. Ancak yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden yanayız ama bunun adı asla özerklik değil. Merkeziyetçi yönetime karşıyız.”


“KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜM YERİ PARLEMENTODUR”


Bizim HDP-PKK meselesinde görüşümüz tam 30 yıldır aynı. Bu konuda gerçekten sütten çıkmış ak kaşık gibiyiz. Kürt meselesinin çözüm yeri parlemento dedik. Biz bunu 30 yıldır söylüyoruz. 89 raporundan itibaren bunu dillendiriyoruz. Kapalı kapılar ardında görüşmelerle değil bu konunun parlemento içerisinde tartışılması gerektiğini hep söyledik. Sonra gördük ki, bu hükümet zamanında da tıpkı geçmişte Özal hükümetlerinin yaptığı gibi çeşitli görüşmeler yapılmış. Önce bunun inkar edildiği ancak daha sonra itiraf edildiği bir süreç geçirdik. CHP Oslo’da olmadı. CHP İmralı’da olmadı. Hendek olaylarında Kandile heyetler yollamadık. Dolmabahçe’de protokoller yapmadık.”


“CHP’NİN PKK İLE HERHANGİ BİR BAĞI OLAMAZ”


“Biz CHP’yiz. Düşüncel olarak bazıları bizim gibi düşünebilir ama bu birlikte olduğumuz anlamına gelmez. Kim mağdur olursa onun yanında olmaya devam edeceğiz. Mağdurun dinine, ırkına rengine bakmayacağız. AKP ne yazık ki bugüne kadar HDP’yi de aşarak, PKK’ın üst kademeleri ile görüşmelerini sürdürdü. Oslo’da görüşenler PKK’mı yoksa HDP’mi idi? Kayıtlar var. Bu bizim çıkardığımız bir şey değil. Bu nedenle CHP’nin PKK ile organik, düşünsel veya başka bir şekilde yakınlığı yada bağı olamaz.” dedi.


Doç. Dr. Hüsnü Süslü ayrıca başta CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer olmak üzere CHP Milletvekillerine gösterdikleri olağanüstü çalışmalar için ayrıca teşekkür etti.


CHP Kartal İlçe Başkanı Erdal Kıskanç, Doç. Dr. Hüsnü Süslü ile kahvaltıda hazır bulundu.


KISKANÇ “ÇOK ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ”


CHP Parti Meclisi üyesi Doç. Dr. Hüsnü Süslü‘nün yerel gazeteciler ile bir araya geldiği kahvaltıya eşlik eden CHP Kartal İlçe Başkanı Erdal Kıskanç da yaptığı konuşmada Süslü‘nün annesinin vefatından duydukları üzüntüyü dile getirerek, merhumeye Allah’tan rahmet dileyerek söze başladı. Kıskanç daha sonra Anayasa değişiklik paketi ve ülke gündemi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. CHP Kartal İlçe Başkanı Erdal Kıskanç, ülkemizin çok kötü bir süreçten geçtiğini ifade ederken, son günlerde yaşanan terör olaylarına vurgu yaparak, 15 Temmuz sonrası çıkan kaosun artarak devam ettiğine dikkat çekti.


Kıskanç şöyle konuştu:


” Biliyorsunuz çok kısa süre önce bir reina katliamı yaşadık. Daha bu tür olaylar ve 15 Temmuz darbe girişimlerinin arka planında olanlar ortaya çıkarılamadan Parlamentoya alelacele bir Anayasa değişikliği ile Başkanlık sistemi dayatmasını getirmenin amacı nedir acaba? Anayasa değişikliği elbette yapılabilir bu gayet doğal burda sorun yok. Ama Anayasayı değiştirirken, tüm parlamento içi veya dışındaki siyasi partilerin, STK’ların, Üniversitelerin, Sendikaların görüşü alınmadı. Maalesef hükümet böyle bir yol izlemedi. Anayasa değişikliği yapılabilmesi için ortamın refah ve huzur içinde olması gereklidir. Ekonomik sıkıntıların olmaması lazım. Bakıyoruz, ülkemiz ciddi bir ekonomik kriz yaşıyor. Terör olaylarının önüne geçememişiz. Ekonominin önünü planlamamışız. Ama alelacele Anayasa değiştiriyoruz. Ülke tek adam yönetimine ve diktatörlüğe doğru gidiyor. Ben bu anlamda Mecliste yer alan tüm CHP’li vekillerimize sonsuz teşekkür ediyorum. Büyük bir mücadele veriyorlar. İnşaallah bu referandum geçmez. Geçerse de hepimiz zarar görürüz. Bizler üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.” dedi. 

Güncelleme Tarihi: 16 Ocak 2017, 01:09

Aytekin Yaşar

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17