Kartal Belediye Meclisi’nin 5 Ekim 2016 tarihli birleşimde konuşan Kartal Belediye Meclis üyesi Mimar Hüseyin Karakaya İstanbul Barosuna verilmek istenen arsa ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yeşil alanı direk vermeyin!
Karakaya “Çifte standardı yapan grup bellidir. Bu konu meclise geldiğinde ısrarla söylediğimiz bir şey var. Diyoruz ki; Yeşil alanı direk tahsis etmeyin. Yeşil alanı direk vermeyin. Ha vereceksiniz de önce imarını düzeltin ondan sonra tahsis edin. Yeşil alanı direk bir yere vermek doğru değildir. Bu ne olursa olsun. İster eğitim alanı olsun, ister dini tesis alanı olsun, baro olsun, mimarlar odası olsun ne olursa olsun. Bakın hiç ayırt etmiyorum. Yeşil alnın bir yere direk tahsis edilmesini doğru bulmuyorum. Önce imarını düzeltelim, fonksiyonunu uygun hale getirelim, büyükşehirden de destek verelim. Oradan da çıksın gelsin, ondan sonra nereye verilecekse oraya tahsis edelim diyorum.
İnsanlar mağdur!
Bakın örnekleri var. Geçmiş zamanda verildi, halen yeşil alan olarak duruyor. Bir türlü çözülemedi, orada ki insanlar da mağdur. İnsanlara çifte standart ya da kısa sürede bir prim adı altında tahsis etmek doğru değil. O insanlar bir süre sonra gidiyor ve geri geliyor. Bunun yapılmaması gerektiğini söylüyoruz. Yeşil alanları baroya veriyoruz. Biz yeşil alanların baroya verilmesine karşı değiliz ki. Yeşil alanın direk verilmesine karşıyız.
Her şeyiyle kul hakkına tecavüzdür!
Bizim inancımızda vatandaşın, halkın, milletin rızası ve muvafakati olmadan bir yerin yapılmasını doğru bulmuyorum. Neresi olursa olsun. Yanlış bir şey emsal olmaz. Yanlış bir şeyi emsal göstererek bir iş yapılmamalı. Başka bir yerde de söyledim. Biz şehrimizi yok ediyoruz. Biz geleceğimizi yok ediyoruz. Yani şurada yapılan devasa binalar. Büyükşehir, Toki, Kartal. Kim olursa olsun. Yapılan bu devasa binalar şehrin havasını, suyunu, yolunu, trafiğini ve her şeyiyle kul hakkına tecavüz etmektir. Bunlar yanlıştır. Bunları doğru bulmayız. Ben daha İstanbul Marina projesinin başlamadan İBB başkanı Kadir Topbaş’a o projenin yapılmasının yanlış olduğunu, yapılmaması gerektiğini ve projenin arkasında kalan tüm insanların doğal klimadan mağdur kalacağını söyledim. Trafiğinin, suyunun, alt yapının yetersizliğinden kaynaklanan haklarının olduğunu ve dolayısı ile bu projenin yapılmaması gerektiğini bizzat söyledim. Doğru bu. Her kes doğruyu haykırmalı. Konuşmamı sonlandırırken teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.” Diyerek sözlerini sonlandırdı.
Güncelleme Tarihi: 07 Ekim 2016, 02:31
