Cihan Öztunç ''Milletimizin desteğiyle yolun sonu huzura, refaha ve özgürlüğe çıkacaktır.''

Ak Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Cihan Öztunç, 1 kasım seçimleri için dur durak demeden gece gündüz var gücüyle çalışıyor.

Cihan Öztunç ''Milletimizin desteğiyle yolun sonu huzura, refaha ve özgürlüğe çıkacaktır.''
banner46
Cihan Öztunç seçime bir gün kala Kartal'da Ak noktaları ziyaret ederek gece 03'e kadar teşkilata seçim motivasyonu sağladı.

Kartal Cevizli’de bulunan İbrahim Aytar Gençlik lokalinde saat 20:00’da bir dostlar buluşması toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıya Ak Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Cihan Öztunç, Kartal İlçe Başkanı Mehdi Akman, İlçe Başkan yardımcıları, Meclis Üyeleri katıldı. Toplantı çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu yoğun bir halk katılımı ile gerçekleştirildi.

Toplantının açılış konuşmasını İlçe Başkanı M.Mehdi Akman gerçekleştirdi. Akman yaptığı konuşmasında 7 Haziran seçimleri ve gelinen süreci değerlendirdi ve 1 Kasımda yapılacak olan seçimin öneminden söz etti. Yaptığı bu kısa değerlendirme ve salamlama konuşmasından sonra sözü İl Başkan Yardımcısı Cihan Öztunç’a bıraktı. Ak Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Cihan Öztunç, çok çarpıcı ve iddialı ifadelerin yer aldığı konuşmasında çok çarpıcı ve toplantıya katılanları duygulandıran bir konuşma gerçekleştirdi.

Halkımız bir nevi bizlere sarı kart gösterdi.

Öztunç “Değerli arkadaşlar seçime sayılı saatler kala böyle bir dost meclisinde bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Tekraren hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz
Malumunuz 7 Haziran seçimlerinde seçmenin iradesiyle bir sonuç çıktı ortaya. 13 yıldır iktidar olan Ak Partiye Halkımız bir mesaj vermek istedi. Yani Halkımız bir nevi sarı kart gösterdi. Bizler mesajı şu şekilde anladık; halk demiştir ki son 9 seçimde her başarı ve hep zaferle çıktınız, son süreçte Ak Partinin tüm teşkilatları ile kendisine bir çeki düzen vermesi lazım, diyerek bize verdiği mesajı anladık ve gereğini de yaptık.

Öztunç tarihi bilgisiyle konuştu

Ben de 7 Haziran seçimlerini şöyle anladım. 7 Haziran seçimleri Ak Parti için bir Uhud savaşı gibi görüyorum. Biliyorsunuz Hz. Peygamberimiz (s. a. v) İslam ordularını hem komutanı hem de devlet Başkanıdır. Emir buyurduğu gibi, okçular tepesinde duran sahabe savaşçılara, sizler kargaların Müşriklerin başlarının etlerini yediğini görseniz dahi yerlerinizi terk etmeyeceksiniz diyerek bir emir buyurdu. Ancak ne oldu ? Okçular tepesinde görevli sahabeler kaçan müşrik orduları bizde kovalayalım deyip yerlerini terk ettiler. Yani hiyerarşik düzeni, savaş talimatlarını ve düzeni bozdular. Ancak, Uhud harbinin Müslümanlar için çok önemli bir özelliği daha var. Bu savaştan sonra Müslümanlar artık 150 yıla kadar hiçbir savaş kaybetmediler.

Bu güzelim Memleketi adeta Suriye’ye çevirmeye çalışıyorlar.

Bizler de şöyle değerlendiriyoruz ki, inşallah 7 Haziran seçimleri bir Uhud savaşı miladı olacak ve bundan sonra inşallah hiçbir savaşı kaybetmeyeceğiz.
İnşallah bu bizim için bir milat olur, toparlanma olur ve bu bilinçle yine Halkımızın huzuruna çıkar ve halkımızdan alacağımız destek ile yeniden bu Ülkenin inşasında yaptığımız yükselme ve hizmet yolumuza kaldığımız yerden devam etmiş oluruz.
Gelinen nokta bize gösteriyor ki artık mesele tamamen Memleket meselesidir. Şunu çok net görebiliyoruz ki, bu güzelim Memleketi adeta Suriye’ye çevirmeye çalışıyorlar.
Şöyle bir örnek anlatmak istiyorum. Şöyle düşünün bundan şöyle 4 yıl önce Suriye’ye Şama gitseydiniz ve orda her hangi bir yerde kafede oturan bir Şam’ lı birine deseydiniz ki; bundan birkaç zaman sonra sizin ülkenizde savaş olacak. Bombalar patlayacak, sizler mülteci olacaksınız. Sizden Milyonlarca insan komşu ülkelere sığınacak. Sizler tüm burada yaşayanlar birbirinize düşman kesilip bir birinizi keseceksiniz. Yüzbinleriniz Avrupa’ya sığınmak için yollara düşeceksiniz. Kimisi yollarda kimileri bu yolculuklarda denizlerde boğulacak ölecek. Çocukların cesetleri sahillere vuracak deseydiniz eğer , onlar da size güler sizi deli sanır ve sizi çok fazla savaş filmi izlediğinizi söylerdi.

Bizler birbirimize kâbus değil, Namus olmuşuz.

Peki, aynı hikâyeyi şimdi şu anda biri gelip İstanbul’da şu salonda birimize anlatsa ve bizlerin bu hale geleceğimizi söylese eminim ki bizler de ona güleriz ve kale bile almayız.
Arkadaşlar o hikâyeye inanmayan Suriye halkı şimdi bir birlerini kesiyor, birbirlerini tekfir ediyor ve bir birlerinin kadınlarını savaş ganimeti olarak alabilecek hale gelmişler. 
Tabi değerli arkadaşlar bizde bu kadar da değil cümlesi elbette bu anlamda söylenecek bir söz. Bizler tarihi geçmişi güçlü olan bir milletiz. Bizim 1000 yıllık bir geçmişimiz var ve birlikte yaşamayı en iyi bilen bir milletiz. Bizler birbirimize kâbus değil, Namus olmuşuz.
Diyebilirsiniz biz savaşın yaşandığı yerlere benzemeyiz. Ancak şimdi orya benzememiz için ülkemizde değişik yerlerde işaret fişeklerini atıyorlar. Suruç’ta, Ankara’da, Diyarbakır’da bombalar patlattılar.

Allah’ım sen kimseyi vatansız bırakma

Bizler kobani için ve  Suriye ’li sığınmacılara Tırlar dolusu malzeme götürdüğümüzde, sizden sizin gibi kardeşlerimizin katkılarıyla toplanan ve tamamen sıfır malzemeleri oralara götürdüğümüzde, bizlerin önlerini kesip yardımları kendileri dağıtmaya çalışan ve bunu kabul etmediğimiz için bizleri taşlayan HDP.liler gördük. Bu yardımları dağıtma sırasında gördüklerim üzerine Allaha şöyle bir dua ettim. Allah’ım sen kimseyi vatansız bırakma diye dualar ettim. Vatansızlık çok zor. İnsanlar keyifle yaşadıkları ülkelerinden zorunlu olarak göçmüş ve başkasının ülkesinde sığıntı durumuna düşmüş.
Değerli dostlar Elhamdülillah güzel bir ülkemiz var. Devlet gücünün zayıfladığı yerde haklının değil güçlünün hükmü geçiyor. Kim güçlü ise o haklı olur. Bu güçlü bir çakal olsa bile yine güçlü ise haklı durumda kalır. Bundan dolayı sadece kendi içindekine nizam vermesi için değil, dışarıya da nizam vermesi için bu ülkemizi daha da güçlendirmemiz lazım. İkilikten hayır gelmez, yani bu gücü koalisyonla elde etmek mümkün değil. Yaşı müsait olan dostlarımız koalisyon dönemlerinde Türkiye’nin ne halde olduğunu çok iyi hatırlarlar.

Milletimizin desteğiyle yolun sonu huzura, refaha ve özgürlüğe çıkacaktır.

Ak Parti ise çıktığı yol gerçekten de siyasi olarak çok tehlikeli bir yol diyebiliriz. İşte görüyorsunuz bir lider çıkıyor Dünya Arenasında wan minut diyor, Dünya beşten büyüktür diyor, ben ikinci Dünya savaşı kurallarını tanımam diyor, Boğazlar üzerindeki benden başkasının hâkimiyetini kabul etmem diyor. Bu yolda bu ilerleyişte Millet desteğini gösterirse yolun sonu huzura, refaha ve özgürlüğe çıkacaktır.

Tek başına Güçlü bir iktidar

Bizlerin hep birlikte son sürecine girdiğmiz seçim sürecinde Ülkemizi Suriye gibi, Libya gibi savaşın ve kaosun olduğu ülkelere çevirmek isteyenler var. Bizler buna fırsat vermeyeceğiz. 1 Kasımda Ak Partiye vereceğimiz güçlü destek ile Tek başına Güçlü bir iktidar imkanı ile inşallah hem ülkemizdeki ve hem de Dünyadaki huzura güç verecek ülkemizin huzur, refah, istikrar yolunda başlattığı yükselişe kaldığımız yerden, inşallah yeniden bismillah deyip devam edeceğiz.” Diyerek sözlerini tamamladı 
Güncelleme Tarihi: 30 Ekim 2015, 23:58

Aytekin Yaşar

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17