Aydın Güngör “Mustafalar ölür, Allah davası ölmez!“

Kartal Ülkü Ocaklarının Hasan Ali Yücel Kültür Merkezinde düzenlediği konferansın konuğu MHP Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu oldu. Konferansa büyük ilgi oldu.

Aydın Güngör “Mustafalar ölür, Allah davası ölmez!“
banner46
Konferansta konuşan Kartal Ülkü Ocakları Başkanı Aydın Güngör çok önemli konulara değindi.

Güngör "Öncelikle alemleri yaradan, Türk-İslam sancağı altında bizleri yüce bir millet yapan.. İki cihan serveri peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) hadisine mahzar eden..Sevincimizi toy, kederimizi sabır, kılıcımızı keskin eyleyen Rahman ve Rahim olan Allah’ın selamıyla sizleri selamlamaktan şeref duyuyorum. Selamün aleyküm Hoş geldiniz sefalar getirdiniz..

Değerli dava arkadaşlarım..
Bugün burada sizlerin varlığı ile bizleri şereflendiren Yüce Allah ‘ımıza (c.c) şükürler olsun…
Bugün burada bir ülkücü kardeşiniz, bir evladınız olarak sizlerin karşısında alnımız ak, başımız dik, kılıcımız keskin olarak durmamıza vesile olan... Başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş ve çileli yaşamlarını ülkü denen sevdaya adayan, kanlarıyla Türk-İslam ülküsünü yazıp canlarıyla mühürleyen Ülkücü şehitlerimizin aziz ruhları önünde saygıyla eğiliyor. Cenab-ı hak’tan birkez daha manevi huzurları için rahmet diliyorum. Mekanları Cennet yoldaşları iki cihan serveri peygamber efendimiz Hz.Muhammet (S.A.V) olsun.

Değerli dava arkadaşlarım, pek kıymetli konuklarımız
Bizler binlerce yıllık şan ve şeref dolu bir yoldan geliyoruz. Anayurt orta asyanın rüzgarlarla konuşan düzlüklerinden, yalnızlıklarla fısıldaşan orkunun pınarlarından, vede dünyaya çivi diye çakılan dağların doruklarından geliyoruz.
Şeyh Edebalinin mübarek duasıyla çınar oluyoruz. Dünyayı titretecek ve imrendirecek yıldırım oluyoruz.
Isık gölünün berraklığı gözlerimizde... Şehri İstanbula bakıyoruz. İki cihan serveri Hz.peygamber efendimizin hadisi şerifine mazhar oluyoruz..
Adımız Fatih Sultan Mehmet han olmuş;
Ey İstanbul, Ya ben seni alırsın yada ben seni alırım demişiz... Çağ açmışız çağ kapatmışız..
Biz şükür duamızı ve zafer türkülerimizi surların öte yüzündeki ufuklara söylemişiz.
Bırakın yalan yanlış bilsinler gafiller; bizi haremlerde oturuyor zannetsinler... Halbuki biz Kanuni olmuşuz. Sancağımızı; deli taylar sırtında, hükmümüzle mührümüzle üç kıtaya ferman ferman taşımışız.
Değerli dava arkadaşlarım, kıymetli misafirlerimiz…
Zaman değişti; hükmümüzle adaleti yaşayanlar, varlığımızla insan olduklarının farkına varanlar, Türk milletine kefen biçme gayreti içine düştüler. Gayretleri ihanete ihanetleri gaflete dönüştü. Masalara serildi harita diye cennet vatanımızın cennet köşeleri. ellerinde kanlı kalemlerle böldüler masalarda cennet köşelerimizi..
Kirli çizmeleri ile adımlarını attılar Anadolu nun bağrına. Anayurt orta asyanın düzlüklerini inleten yıldırımların sesine benzeyen bir ses duyuldu.
O ses; İlk hedefiniz akdenizdir, Ben size savaşmayı değil Ölmeyi emrediyorum dedi…
Türk milleti kükremiş bir sel oldu… Bendimizi çiğnedik aştık... Ve geldikleri gibi gittiler…
Türk milletine kefen biçme gafletinde olanlar ellerindeki kanlı kalemlerle talihimizi tarihimizi yazmaya çalışanlar kendi kalemlerinin bizim alınyazımız yanında kuru bir daldan ibaret olduğunu anladılar…
Anavatımızın bağımsızlık mücadelesinin liderliğini yapan Büyük kumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa, silah arkadaşları ve cefakar Türk milletinin şan ve şerefle dolu azmi ile cumhuriyetimiz kuruldu. Kurucu unsuru şanlı Türk milleti, kuruluş felsefesi tam bağımsızlık, Ruhu ise Türk milliyetçiliği olan devletimizi yeniden inşa ettik…

Değerli dava arkadaşlarım, kıymetli misafirlerimiz…
Topla tüfekle kirli amaçlarına ulaşamayanlar, önlerinde en büyük engel olarak gördükleri Türk milliyetçiliği ruhunu, devşirdikleri basiretsiz siyasetçiler eliyle devlet kademelerinden silme gayreti içersine girmişlerdir… Şanlı Türk milletini, ruhumuz olan Türk milliyetçiliğini kendilerine bir engel olarak görmüşlerdir. Bedenimizi ve ruhumuzu tabutluklara hapsettiklerini düşünmüşlerdir. Yılmamışız, yıkılmamışız…
En karanlık gecede tabutlukların mengenelerinde bedenlerimiz bir gül bahçesindeydi. Ruhumuzla hala afyon kocatepede deli taylar üzerinde düşman üstüne yürüyorduk. Gözlerimizin taş duvarlarla bağlandığını sanarlarken biz İzmir’in dağlarından bakıyorduk akdenize.. İzmir’in dağlarında çiçekler açarken.
Siyasi çalkantıların ve iktidarsızlıkların nefessiz bıraktığı memleketimize devletimize nefes olmuştuk…
Aynı hıyanet sahipleri. Bizleri bu kez 12 eylülün kara yüzlü cellatları ile imtihan etmeye kalktılar…
Bizler işkencehanelerden, insanlığı utandıran çilelerden,darağaçlarından geçtik...
Adımız Ertuğrul Dursun önkuzu oldu, bisiklet pompası ile ciğer ciğer parçalandık...
Recep haşatlı olduk kadınımızla kızımızla kurşunlandık...
Ali Bülent Orkan olduk sevdiğimiz yare birkez sarılmaya bile çok görüldük..
Mustafa pehlivanoğlu olduk; darağaçlarına koşarcasına giderken o gül bahçesinde bir mektup olduk.

Mustafalar ölür, Allah davası ölmez.. Türk milliyetçiliği yaşar dedik...
Biz Başbuğ Alparslan Türkeş olduk...zindan zindan zalimlerin putlarını kırdık...
Demir parmaklıklar ardında çile yüklü omuzlarımızla eğilmedik, bükülmedik..
Değerli dava arkadaşlarım, kıymetli misafirlerimiz Binlerce yılın yolcusu bizler varoldukça bizim ilimizi ve töremizi kim bozabilirdi ki. Başbuğumuz Alparslan TÜRKEŞ ve yiğit dava erleri ülkücüler yaşadıkça buna izin verilirmiydi, verilmedi. Vermedik...
Doğu Türkistan’ın feryadından, Karabağın hüzünlü gözyaşına, Kerkük zindanlarından memleketimizin her çakıl taşına yüreğimizi koyduk..
Ülkü ocaklı olmanın gurur ve şuuru ile devletimizi yaşatacak ruhumuzla varolduk.
Ebed müddet devletimizin her kademesini ipeğe sarılmış çeliklerle sarmalamaya yemin ettik. Dün yunanlının, fransızın, italyanın ve ingilizin bize yazdığı senaryoları İzmirde denize döktük… Dün moskovanın çinin putlaştırdığı zulmü zindanlarda yıktık...
Bugün; habur sınır kapısından katilleri törenlerle karşılayanlar, babalar gibi satarım deme hayasızlığını kendilerinde en büyük hak görenler, bedenimizi ve ruhumuzu geçmişte olduğu gibi ihanet pazarlıklarına engel görenler şunu bilsinler ki… İpeğe sarılmış çelikler olarak, Ülkü ocaklılar olarak, Türk milliyetçileri olarak geliyoruz...
Kendilerine ezber eyledikleri senaryolarını telavivde, erbilde, vatikanda yazanların..
Yeni dünya düzeni haritasını okyanus ötesinde çizenlerin 2023 türkiyesi hayali. Bizim ruhumuza işlenen tam bağımsızlık ruhundan büyük değildir...
O ruh anadolu kapılarında, İstanbul önlerinde çanakkalede, afyon kocatepede, tabutluklarda 12 eylül zindanlarında eridimiki devletimizin ve milletimizin kaderini tayin edecek gücü kendilerinde görüyorlar..
Yine aldanıyorlar… yine yanılıyorlar…
Hanelerde annelerimizle babalarımızla, üniversitelerde ve liselerde ülkü ocaklarımızdaki ülküdaşlarımızla ipeğe sarıldık, geliyoruz...

Değerli misafirlerimiz…
Bize sordular, hiç yorulmadınız mı?
Gemileri karadan çeken omuzlar yoruldumu ki biz bir çile yumağı ile yorulalım dedik…
Bize sordular, ardınızdakileri önünüzdekileri düşünmezsiniz?
Bebeğini kundağında bırakıp Erzurum dağlarına çıkan nene hatun düşünmüş mü ki biz düşünelim dedik…
Bize sordular, Bu memleketi niye siz seversiniz?
Dedik ki... Kara toprak bizi bağrına basmak için vatan diye ayağa kalkmış.
Sarılmayalım mı dedik.. sarılmayalım mı....
Bize en son dediler ki, siz kimsiniz?
Bizler Türk dünyasının son Başbuğu Alparslan TÜRKEŞ’in evlatları, Türkmen beyi Dr. Devlet Bahçeli beyefendinin bozkurtlarıyız…

2023 Türkiye’sinin kaderini kendilerinde gören telavivin, erbilin vatikanın vaşingtonun uşaklarına diyoruz ki;
Milletinin saadetini, devletinin yücelmesi, bayrağının dünya durdukça hep öyle nazlı dalgalanmasını hayat gayesi sayan, muhtaç olduğu kudreti damarlarında ki asil kanda bulan, karanlıkları aydınlatacak ışığı 9 Işık doktrinde gören Ülkücüler kutsal Vatan toprağımızın, ebedi beka ve tam bağımsızlığının teminatıdır.
Yurdumuzun üstünde tüten en son Ocak var oldukça TÜRKİYE CUMHURİYETİ ebediyen payidar kalıcaktır. Hangi çılgın bize zincir vuracakmış şaşarız…
Ne Mutlu Türküm Diyene" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Güncelleme Tarihi: 06 Ocak 2013, 21:05
YORUM EKLE
YORUMLAR
İlker Karaoğulları
İlker Karaoğulları - 11 yıl Önce

kartal ülkü ocaklarimizi böylesine anlamli bir programa imzasini attigi için kutluyorum.. programda yaptigi konusmasinda ülkü ocaklari başkaninin nasil olmasi gerektiğini gösteren ocak baskani olan kardeşi̇mi̇z aydin güngör ü tekrardan tebri̇k edi̇yoru.. görev yaptigi süre i̇ceri̇si̇nde kartal ülkü ocaklarina cok büyük yol kat ettirerek..almiş oldugu sancagi hakki ile tasidigini bir kez daha gösterdi. ocak baskanimizi ve yönetimini ve bütün kartal ocakli olan ülküdaşlarimi kutluyorum.. cenabi hak yar ve yardimcilari olsun

SIRADAKİ HABER

banner17