İnsanın yaratılış gayesi

    Allah; nurdan melekleri, ateşten cinleri ve topraktan insanoğlunu yaratmıştır. Melekler yemezler içmezler, asla Allah'a İsyan etmezler. Daima Rablerini tesbih ederler. İnsanlar ve cinler ise Kur'an-ı Kerim'in ifadesi ile Allah'a kul olmaları için yaratılmışlardır. Bir ayette:

***
   "Ben isanları ve cinleri bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zariyat, 56) diye buyuran yüce Mevla bir başka ayette:
 
    "Biz sizi boş yere yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız." (Mü'minun, 115) buyurmaktadır. 
***
    Binlerce yıldır güneş dünyayı ısıtıyor ve aydınlatıyor, arı bal yapıyor, koyun süt, deniz balık veriyor, orman ise oksijen... Bütün varlıklar tam bir uyum ve itaat içerisinde yaratılış gayesine göre vazifelerini yapıyor. Ya insan! Evet insan yaratılış gayesini biliyor mu? O gayeye göre yaşıyor mu? daha doğrusu yaşamaya çalışıyor mu?
***
    Sağlığımızın bir nimet, yağan yağmurun bir rahmet olduğunun farkında mıyız? Mesela bütün dünyada 2 yıl kadar kuraklık olsa, insanoğlunun akıbeti ne olur? İki günde bir diyaliz makinesine girmek zorunda olan bir böbrek hastası olsak halimiz nice olur... 
-
    Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız sayamazsınız. Acı bir kahvenin bile kırk yıl hatırı varken, bizi yoktan var eden Allah'a hakkıyla Kulluk etmek gerekmez mi?
-
     Kulluk, Allah'ın insana verdiği nimetlerin bir karşılığıdır. Ayrıca Allah, iman edip Salih amel işleyen kullarına cennetini vadediyor.
***
     Dünya fani, ahiret ise bakidir. Dünya aynı zamanda ahiretin tarlasıdır, imtihan yeridir. Dolayısıyla müslüman dünyada, hem dünyasını, hem de ahiretini kazanmaya çalışmalıdır. Dünyası için ahiretini ihmal eden kimse, Kıyamette hiç şüphesiz ki büyük bir pişmanlık içinde olacaktır. Bu nedenle namazını kılarken ticareti, ticareti yaparken de namazını terk etmemelidir müslüman. 
-
    Böyle müslümanları Yüce Mevla şöyle övüyor Kur'an'da:
    "Öyle kimseler vardır ki bu kimseler, ne ticaret ne de alışveriş, Allah'ı anmaktan namaz kılmaktan ve zekatı vermekten alıkoymaz." (Nur, 37) 
    Bir arabanın yanlız motorunun olması onun hareket edebilmesi için yeterli olmadığı gibi, Allah'a kulluk için sadece bir kelime-i şehadet getirip, kalbim temiz demekte asla yeterli değildir. 
***
    Zengin bir adam bir gün fakir olan bir dostuna sorar:
    "Ahmet Efendi! İslam'ın şartı kaçtır?"
    Fakir adam: "İslam'ın şartı birdir deyince"
    Zengin adam, arkadaşına biraz da sesini yükselterek:
     "Yahu İslam'ın şartının 5 olduğunu bile bilmiyorsun." 
     Fakir adam akıl dolu bir cevap verir zengine:
     "Dostum! namaz ve oruç bende yok, hac ve zekat sende yok, dolayısıyla İslam'ın şartı birdir."
***
     İslam'ın İnanç yönü olduğu gibi, amel ve ahlak yönü de vardır. Amellerimiz; imanımızın ispatı içindir. Aynı zamanda amellerimiz, imanımızı koruyacak vesilelerdir. Ahlakımız ise, davranımızı güzelleştirecektir.
-
     İslam evimizde yaşansın istiyorsak evimizin dışında da yaşanması gibi bir derdimiz olmalıdır. Aksi halde sokaktaki fitne evimizi ve gönlümüzü de saracaktır.
-
     Müslüman hayatında daima hakkın rızasını gözetmelidir. fert, aile ve toplum huzuru buna bağlıdır. 
-
    Şairin dediği gibi:
-
    Bunca dünya malı servet bizimdir.
    Bunca alınteri gayret bizimdir.
    Bunca dünya rızkı, nimet bizimdir.
    Gel gör ki hiçbiri olmaz bize yâr. 
    Allah rızasının zerresi kadar.
YORUM EKLE

banner17