Anayasa, Hak Mekezli Olmalıdır

Anayasa, Hak Mekezli Olmalıdır

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM)'ın 2010- 2011 Çarşamba Konferansları sezon finalinin konuğu olan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, “Nasıl Bir Anayasa” konulu konferans verdi. Yeni anayasa tartışmalarında konunun esasından uzaklaşılmaması gerektiğini kaydeden Kamalak, “Nasıl Bir Anayasa” sorusuna verilecek cevabın önemine dikkat çekti. Saadet Partisi'nin yeni anayasadaki temel önceliklerine vurgu yapan Kamalak, "Anayasanın merkezinde halk olmalıdır. Onun haklarını koruyan, teminat altına alan hükümler bulunmalıdır" dedi. Saadet Partisi için anayasanın olmazsa olmazını insan unsurunun oluşturduğunu ifade eden Kamalak, merkezinde insan olmayan bir anayasanın hiçbir sorunu çözmeyeceği gibi yeni sorunlar üretmeye devam edeceğini söyledi.  

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM)'ın 2010- 2011 Çarşamba Konferansları sezon finalinin konuğu olan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, “Nasıl Bir Anayasa” konulu konferans verdi. Yeni anayasa tartışmalarında konunun esasından uzaklaşılmaması gerektiğini kaydeden Kamalak, “Nasıl Bir Anayasa” sorusuna verilecek cevabın önemine dikkat çekti. Saadet Partisi'nin yeni anayasadaki temel önceliklerine vurgu yapan Kamalak, "Anayasanın merkezinde halk olmalıdır. Onun haklarını koruyan, teminat altına alan hükümler bulunmalıdır" dedi. Saadet Partisi için anayasanın olmazsa olmazını insan unsurunun oluşturduğunu ifade eden Kamalak, merkezinde insan olmayan bir anayasanın hiçbir sorunu çözmeyeceği gibi yeni sorunlar üretmeye devam edeceğini söyledi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, yeni anayasanın milleti ile barışık, hak ve hürriyetlerini koruyan bir anlayışla hazırlanması gerektiğini söyledi.

Kamalak, yeni anayasanın hakkı üstün tutan bir anlayışla hazırlanması gerektiğini belirterek, "kutsal olan devlet değil milletin haklarıdır" dedi.

Merkezinde insan olmayan ve insanların temel hak ve hürriyetlerini koruma altına almayan, yasakçı ve keyfiliğe açık anayasanın Türkiye'nin önünü tıkayan temel unsur olduğunu kaydeden Kamalak, yeni anayasanın milleti ile barışık, hak ve hürriyetlerini koruyan bir anlayışla hazırlanmasının önemine vurgu yaptı.

Mevcut anayasanın vatandaşın hak ve hürriyetlerini değil devletin hak ve hürriyetlerini koruyan bir anayasa olduğunu kaydeden Kamalak, ekonomik ve sosyal alanda yaşanan sorunların temelinde de bu çarpık anayasanın yattığını vurguladı. "Anayasada ideal olan devlete karşı vatandaşını korumasıdır. Kutsal olan devlet değil, milletin haklarıdır" diye konuşan Kamalak, yeni anayasanın kırmızı çizgilerini ise üç başlıkta topladı. "Yeni Anayasa birincisi; İnsanı merkeze almalıdır, ikincisi; hak ve hürriyetleri korumalıdır ve üçüncüsü; haklar asıl yasaklar istisnai olmalıdır" dedi. Kamalak, mevcut anayasada ise durumun çok farklı olduğunu söyledi. Milletten korkan ve milleti düşman gören bir mantıkla hazırlanan 1982 Anayasasında yasakların haklardan daha fazla olduğunu dile getiren Kamalak, Anayasadaki yasaklarla yetinilmediği gibi fiili yasakların da getirildiğini ifade etti. Evrensel hukukta yasakların ancak kanunla konulabileceğinin altını çizen Kamalak, "Ama Türkiye'de böyle değil. Anayasaya, kanunlara, yönetmeliklere dayanmayan bir takım yasaklar var" dedi.

Başörtüsü yasağının bunların başında geldiğini ifade eden Kamalak, Anayasa'da ve kanunlarda olmayan bir yasaktan dolayı binlerce kız çocuğunun eğitim hakkının elinden alındığını anlattı. 1999 yılında Merve Kavakçı'nın Anayasa'ya aykırı hiçbir hüküm bulunmamasına rağmen milletvekilliğinin düşürüldüğünü hatırlatan Kamalak, anayasadaki keyfiliklere de dikkat çekti. Laiklik kavramının 1937'de anayasaya girdiğini, ancak anayasanın hiçbir maddesinde tanımının yapılmadığını bildiren Kamalak, ancak laikliği ihlal ettiği gerekçesiyle binlerce insanın hapse atıldığını ve birçok partinin kapatıldığını vurguladı. Kamalak, bundan dolayı bu yaşananlardan ders çıkarılarak yeni anayasanın keyfiliğe asla yer vermeyecek şekilde hazırlanmasının önemine dikkat çekti. Kamalak, haklarla ilgili düzenlemelerin vakit geçirilmeden, kurumsal yapıdaki değişikliklerin ise oluşturulacak kurucu meclis aracılığıyla yapılmasının önemine vurgu yaptı.

Güncelleme Tarihi: 11 Nisan 2011, 11:16
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17