Hz. Peygamber çocukları çok sevdiği gibi gençleri de çok severdi, gençler de O'nu.
***
Yetiştirdiği ve topluma kazandırdığı bir çok genç vardı. Onlar sahabenin güzîdelerindendi. Muaz bin Cebel bunlardan sadece biriydi. Muaz (r.a) 18 yaşında müslüman olmuştu. Yaptığı ilk iş Hz. İbrahim gibi, kabilesinin taptığı putları kırmaktı. Aynı zamanda Hz. Peygamberin vahiy katiplerinden olan Muaz, O'nun dizi dibinde yetişti ve 23 yaşında Yemen'e vali olarak atandı. Fıkıh bilgisi o kadar ileri seviyedeydi ki, Hz Ömer hilafeti döneminde fıkhî meseleleri ona yönlendiriyordu.
***
Hz Rasulullah'ın bizatihi yetiştirdiği gençlerden biri de Hz Mus'ab b. Umeyr (r.a) idi. 14 yaşında müslüman oldu. Mekke'nin en zengin ailelerinden birinin çocuğuydu. Çok yakışıklı ve sahabenin içinde Hz.Peygamber'e en çok benzeyen bir kimseydi. Hz Peygamber onu hicret öncesinde Medine'ye bir muallim olarak gönderdi. Medine'de Evs ve Hazreç kabilesinden müslüman olanlara islamı anlattı ve şehirde birçok kimsenin daha müslüman olmasına vesile oldu. Müslüman olduktan sonra, vefatına kadar İslam davasına hizmet eden Musab Bin Umeyr Uhud'da şehitler kervanına katıldı. Toprağa verildiğinde bütün bedenini örtecek bir örtü bulunmayınca bacak kısmı otlarla örtüldü. O, dünyadaki zenginliği değil, Allah'ın rızasını ve ahireti tercih etmişti.
***
Hz. Ömer müslüman olmadan evvel, müslümanlar islami faaliyetlerini gizliden gizliye yapıyordu. Belli zamanlarda Erkan b. Ebi'l Erkam'ın evinde toplanılırdı. Darül Erkam sahibi olan Erkam bin ebi'l Erkam'ın yaşı o vakit 17 idi. Putperest bir toplum içinde evini İslama açmış olması onun malıyla ve canıyla İslam davasına ne derece sadakatli ve gayretli olduğunu gösteriyordu.
***
Bu gençlerden biri de hiç şüphesiz ki Hz Ali idi. 10 yaşında müslüman olan Hz. Ali Kutlu Nebi'nin dizi dibinde yetişmiş çok bilgili ve ferasetli bir kimseydi. Hatta Hz. Peygamber onun hakkında:
***
"Ben ilmin şehriyim, Ali de kapısıdır. İlim isteyen bu kapıdan gelsin." buyurmuştur (Tirmizi, menakıb 20)
***
Rasulullah (aleyhisselam) hicret gecesi Hz. Ali'ye sahiplerine verilmek üzere bazı emanetleri teslim eder ve ona kendi yatağına yatmasını öğütler. O gece Hz. Peygamber'e bir suikast hazırlığı vardı.
Böyle zor bir zamanda o yatağa girip yatmak canı ortaya koymaktı ki, O ömrü boyunca malını ve canını İslam davası adına ortaya koymuştur. 4. halife olan Hz. Ali kendisinden önce halife olan Hz. Ebubekir, Hz Ömer ve Hz Osman'a da danışmanlık yapmıştır.
***
Hz. Peygamber liyakatli gördüğü gençleri görevlendirmekten asla çekinmezdi. Mekke fethedildiğinde birçok kimse müslüman olmuştu. Bunlardan biri de Attab b. Esid'dir O da, Mekke'nin fethedildiği gün müslüman olmuştur ve Ondaki Liyakat ve cesareti fark eden Hz. Peygamber onu 20 yaşında Mekke'ye vali olarak tayin etmiştir.
***
O dönemde Kabe'ye hizmet etmek, hatta Kabe'nin anahtarını taşımak, onu emanetinde bulundurmak büyük bir şeref idi. Kabeyi putlardan arındıran kutlu Nebi, Kabe'nin anahtarını daha önce bu görevi liyakiyle yürüten Osman b. Talha'ya teslim etmişti. Henüz müslüman olmamış olan Osman b. Talha da bu nazik yaklaşım sebebiyle o gün müslüman olma şerefine nail olmuştu.
***
İslamın ilk dönemlerinde kölelik çok yaygındı. Hz Hatice de o dönemde köle pazarından Zeyd Bin Hariseyi satın alıp Hz. Rasulullah'ın hizmetine sunmuştu. Resulü Zişan Efendimiz ona evlat muamelesi yapmış yediğinden yediriyor ve giydiğinden de giydiriyordu. Gün geldi O'nu evlendirdi ve Usame adında bir çocuğu oldu. Hz Peygamber usame'yi de babası Zeyd (Radıyallahu anhuma) gibi yetiştirdi. Hatta vefatına yakın bir dönemde düşman üzere sefere hazırladığı ordunun başına o vakit ancak 19 yaşlarında olan Hz. usame'yi baş komutan olarak tayin etti. Halbuki o gün ordu'nun içinde Halit b. Velit gibi orduyu fevkalade komuta edebilecek nice ashab-ı güzin vardı.
***
Hz Peygamberin yetiştirdiği ve topluma kazandırdığı bu ve benzeri daha nice gençler misal verilebilir. O'nun övgüsüne mazhar olmuş Fatih Sultan Mehmet Han da:
Ya İstanbul beni alır, ya da ben İstanbul'u..." diyerek 21 yaşında İstanbul'u fethetmiştir. Böylelikle o da yüz yıllar öncesinde Hz.Peygamberin İstanbul'u feth edecek komutan hakkında söylemiş olduğu o hadis-i şerifinden ilham almış ve bir genç olarak Hz. Peygamber'den etkilenmiştir.
***
Bu gün biz de gençlerimizi millî ve manevî değerlerle yarına hazırlarsak, onları liyakatlerine göre görevlendirirsek, onlar içinden de nice Ali'ler, nice Fatih'ler çıkacaktır bundan eminim.
***
Yeter ki biz gençleri yetiştirelim ve onlara güvenelim Hz. Peygamber gibi, yeter ki...
