Müjdeler olsun!..

Sevgili hükümetimiz yeni asgari ücreti 2400 TL olarak açıkladı. Sonra da mazotu 3.25 TL’den 1 TL’ye indireceğini, Memura 6 aylık arayla önce %50 ardından bir de %30 zam vereceğini açıkladı. Ayrıca Bağkur emeklilerine %250, İşçi ve Memur emeklisi maaşlarına da %100 zam yapacakmış.

Tarım ve köylünün desteklenmesi içinde Tarım Bakanlığı bütçesine ilave %85 kaynak aktarılacağını ifade etmişler.

Bu kadar mı peki? Hayır!..

Hükümetimiz; Türkiye’yi IMF’nin boyunduruğundan kurtaracak kalkınma hamlesiyle, bir kuruşluk yeni borç almadan, bir kuruşluk yeni vergi koymadan, bir kuruş zam yapmadan, tamamen Allah’ın milletimize verdiği milli imkanların harekete geçirilmesi suretiyle ve tümüyle milli kaynaklardan yararlanarak 50 milyar $ olarak belirlenen bütçeye 35 milyar $’lık ilave gelir sağlayacakmış. Yani milletin parası rantiyeye ve dışarıya değil, millete yönlendirilecekmiş.

Önceki hükümetlerde 5 milyar $ zarar eden kamu kuruluşları 2 milyar $ kar edecekmiş. Hükümetimiz, aşkla, şevkle, azimle, inançla Türkiye’mizi içine düştüğü kısır döngüden kurtarmakta kararlıymış. Bugüne kadar sergiledikleri kötü yönetimle; iç ve dış borç toplamımızın 600 milyar $ ı bulduğunu ve her sene bu borçların sadece faizleri için 60 milyar $ ödemek zorunda kaldığımızı söyleyen hükümetimiz “Kalkınıyoruz” derken de servetlerine servet katan zengin rantiye gruplarını kastettiklerini söylemişler.

Pancarda ekim alanlarını IMF’nin talimatlarıyla daralttıklarını, Tütün ekimini ise tamamen bitirdiklerini söyleyen hükümetimiz, Fındık ve Çay üreticilerini de iflasın eşiğine getirdiklerine çok üzülmüşler. Parası olmayan vatandaşımızın alışveriş yapamadığını bu yüzdende esnafların perişan olduğunu fark etmişler ve çözüm aramaya başlamışlar.     

Hükümetimiz; köylü, işçi, memur, emekli, yoksul ve fakirlerin gelirlerine yapacağı zamlarla halkın alım gücünü arttıracakmış. Böylece esnafın yüzü gülecek, esnaf üreticiden daha çok mal isteyecek, üretici daha çok insan çalıştıracakmış. Böyle olunca da ekonomimiz tabandan desteklenerek bir büyük “Bereket Dönemi” yaşanacakmış.

İnanmıyor musunuz?..

Eee dedik ya hükümetimiz Asgari ücreti 2400 TL yapıyor diye. Şöyle basit bir hesapla bir Asgari ücretli çalışan vatandaşımız artık maaşının tamamıyla evine 60 TL olan mutfak tüpünden 10 tane değil tam tamına 40 tane alabilecek!. desek herhalde bir tarafınızla gülersiniz yada

Ahh nerede!.. öyle bir hükümet mi dersiniz?

Şimdi bir çoğunuz bu söylediklerini ancak rüyamızda görürüz, bahsettiğin “Bereket Döneminin” olması için mucize lazım mı!.. diyorsunuz?  

Şöyle bir hafızalarınızı yoklayıp yaklaşık 14 sene öncesinin Türkiye’sine dönün ve objektif gözlerle inceleyin.

Aradığınız cevabı şu tarihlerde bulacaksınız.

28 Haziran 1996 – 2 Temmuz 1997