BAŞKANLIK MAKAMI ‘’EGO’’ TATMİN ETME YERİMİDİR?

24 saat x 7 gün =  168 saat eder, üç yılda 1,095 gün olduğuna göre 1,095 gün x 24 saat = 26,280 saat eder aman işte böyle karışık bir şey, Sayın Devlet BAHÇELİ...

BAŞKANLIK MAKAMI ‘’EGO’’ TATMİN ETME YERİMİDİR?
banner46

24 saat x 7 gün =  168 saat eder, üç yılda 1,095 gün olduğuna göre 1,095 gün x 24 saat = 26,280 saat eder aman işte böyle karışık bir şey, Sayın Devlet BAHÇELİ gibi formül hesaplamayı beceremesemde size Kartal Belediyesi'ni yönetmeye çalışanların kaç saattir o makamda bulunduklarını, birazda espri katarak izah etmeye çalıştım.

Evet, güzelim Kartalımızın seçilmişleri üç yıldır bu makamdalar, Allah için seçimlerde kentsel dönüşüm kozunu iyi kullanarak seçimi kazandılar. Ak Parti'li Arif DAĞLARIN halkla kaynaşmayışı da önemli bir faktördür seçimi CHP’nin kazanmasında. Ne diyelim Sezar’ın hakkı Sezar’a millet takdiri böyle ise, kazanmışları tebrik etmek düşer kaybetmişlere, tabii de tebrik edip sus pus oturmak değil, bir köşede yapılması lazım olan, milletin oylarını alarak kazanan seçilmişler ne yapar, ne eder, denetleyici olmak lazım. bu görevi ’de ilk olarak mecliste grubu olan Ak partili meclis üyelerinin yapması lazım gelir.

Dışarıdan’da biz basın mensupları ve STK’ların temsilcileri, olaylara objektif bakarak millete hizmet ediliyor mu değerlendirmek lazım. Çünkü milletin ihtiyaçlarına cevap vermeyen işler, projeler, boşa giden yıllar insanları üzüyor. Kendisininde sempati duyarak oy verdiği kişilerin koskoca beş yılı şöyle elle tutulur bir projeye imza atmadan doldurmaları oy veren zümreyi ’de derinden üzer bence.

Peki, seçilmişler neden bu yılları boşa geçirerek öldükten sonra bile rahmetli, falanca başkan yapmıştı bu projeyi Allah rahmet eylesin iyi hizmet etti, zamanında ilçemize, dedirmezler arkalarından. Veyahut ta torunlarıyla yıllar sonra çarşıda gezerken gururla bak evladım bu projeyi ben yapmıştım zamanında diyerek şöyle aheste, aheste yürümek istemezler torunlarının ardı sıra. Bana soracak olursanız makamın verdiği yüksek egodur derim.

Evet, insan nefsinin çoğu zaman alt edemediği Ego hastalığı maalesef, makam ve mevki sahibi olan seçilmişleri anında yakalayıverir. Öyle sinsi bir hastalıktır ki seçilmiş olanlar virüsü kaptıklarını anlamazlar bile. Yavaş yavaş kontrolü ele geçirir bu Ego illeti, hep kendi arzu ve istekleri doğrultusun ’da hareket ettirir kişiyi. Etrafındakiler, dışarıdakiler, "bu yaptığın icraat yanlış kardeşim bak bunda ısrar etme, bize bu yapılan yatırımlar kan kaybettirir beş yıl sonra samimiyetimize inanıp güvenenlerde bize oy vermez" deselerde artık hiç bir şey kâfi gelmez çünkü virüs bir kere bulaşmıştır o ancak kendi bildiğini okur. Âmâ padişahım çok yaşa diyenleri ’de elinden gelse bir kese altınla ödüllendirmek ister hemen oracıkta. Bu hastalığı kişinin kendisine bulaştırmamasının tek yolu her hastalıkta olduğu gibi baştan aşısını vurulmaktır aşının formülü ’de’’ Yaratılanı sevmektir Yaratan’dan ötürü.

Evet, kimseyi ayırmadan sen falan partilisin, sen falan zümredensin, demeden herkese eşit mesafede durmak için oturmak lazımdır o makam ve mevkilere, yoksa sırf ego tatmin etmek için oturuluyorsa yazık olur milletin boşa geçen yıllarına. Çünkü zaman çabuk geçiyor herkes her şey değişiyor, kentlerin statüleri değişiyor, yanı başımızda yer alan Pendik’e baktıkça kıskanıyorum açıkçası,vizyon olarak ilçemizi geçeli yıllar oldu, bunda sadece mevcut belediyenin değil, geçmişte görev yapan partilerinde sorumluluğu var. Bundan sonraki süreçte mevcut yönetim, varsa tabii vizyon oluşturacak projeler ortaya koymalı, muhalefette yanlışlara dur diyerek son kalan iki yılı doldurmalıdır.

Başkanlık veya diğer makamlar Ego tatmin etme yeri değildir, gerçek huzur sine-i millettedir.

Güncelleme Tarihi: 21 Mayıs 2012, 19:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17