TARTIŞILAN TAHLİYELERİN HATIRLATTIĞI !

         Değerli okulrlar, bilinen bir gerçek var ülkemizde. Mahkemelerdeki hakim – savcı sayısının yetersizliği, mahkeme kararlarını denetleyen Yargıtay'ın hakim...

TARTIŞILAN TAHLİYELERİN HATIRLATTIĞI !
banner46

         Değerli okulrlar, bilinen bir gerçek var ülkemizde. Mahkemelerdeki hakim – savcı sayısının yetersizliği, mahkeme kararlarını denetleyen Yargıtay'ın hakim – savcı sayısının yetrsiz olduğu. Bunlar artık herkesin malumu.

          Bu yetersizlik yeni ortaya çıkan bir gerçek mi veya yetersizlik şimdi mi doğdu? Elbetteki hayır. Adalet Bakanılığı'nın değişik zamanlardaki beyanlarına, televizyonlarda değişik zamanlarda yapılan tartışmalara göre bu yetersizlik aslında yıllardan beri vardı. Halende bu ihtiyaç sürmekte.

          Hani derler ya geciken adalet adalet değildir diye. Ülkemizde mahkeme kararları çıkmasının çok uzun sürdüğü, hele Yargıtay safahatının meçhul bir zamana yayıldığı her kes tarafından yıllardan beri konuşulan gerçekler.

          Bu günlerde ise tartışılan tahliyeler gündemde. Mahkeme kararı olmadıkça kimse suçlu kabul edilemez gerçeğini artık bilmeyen yok. Mahkeme kararının çıkması fazlasıyla uzuyorsa, suçluluğu ortaya konmamış bir adamı da tutuklu olarak gereğinden fazla içerde tutmanın anlamı da yok. O halde yapılması gereken şey sanığı gereğinden fazla tutuklu olarak içerde tutmak yerine bir an önce yargılamayı bitirmek. Ama bu da mümkün olmuyor. Neden ? Yargılama gerekli sürede bitirilemiyor. Sebep ise dosya sayısı oldukça fazla, buna mukabil hakim – savcı sayısı oldukça eksik.

          Evet tartışılan tahliyeler toplumu sarstı, ciddi tartışmalara neden oldu denebilir. Burada tabi hükümet ne yaptı diye sormak geliyor insanın içinden. Neden hakim – savcı alarak bu eksikliği gidermedi ?Eğer hükümet hakim – savcı açığını kapatsa idi tartışılan tahliyeler gündeme gelmeyecekti. İşi çözen sebep sonuç ilişkisi bu aslında.

          Ah hükümet ah diyerek hükümeti yargılamadan önce geçmişe biraz bakmak lazım. Ülkemizde yıllardan beri uygulanan bir hakim – savcı alma sınav ve yöntemi vardı. Bu yöntem yıllarca uygulandı, kimse çıkartmadı. Ancak Ak Parti Hükümeti geldikten sonra, yıllarca uygulanan bu yöntem, ne olduysa bir anda, YARSAV'ın müracaatı Yüksek Mahkemece kabul edilerek, bu yöntem iptal edildi. Oysaki YARSAV bu yönteme yıllarca itiraz etmemişti.Yine Ak Parti Hükümeti döneminde değişik zamanlarda yapılan hakim – savcı alımı imtihanları yüksek yargıca iptal edildi. Böylelikle hükümetin hakim – savcı ihtiyacını karşılayacak hakim – savcı alımı yapması engellenmiş oldu. Tabii ki sonuç belli, tartışılan tahliyeler.

          Esas üzücü olan ise gerçekleri bilen siyasilerin, hatta bu olumsuzluğa imza atanların dahi, televizyon ekranlarında toplumun kanayan yarası tartışılan tahliyeler üzerinden siyasetlerine, kendilerince yüzlerinin akıyla devam etmeleri. Bu insanlara söylenecek tek şey, gerçekleri siyasetinize göre şekillendirmeyin, siyasetinizi gerçeklere uydurun. Gerçek olay ve olgular üzerinden yola çıkarak siyaset yapın. Saygılarımla.

 Faruk ŞAHİN

 

Güncelleme Tarihi: 14 Ocak 2011, 07:16
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17