CHP’DE SULAR DURULMUYOR…

CHP’DE İSTANBUL GERGİNLİĞİ

Kendi...

CHP’DE SULAR DURULMUYOR…
banner46

CHP’DE İSTANBUL GERGİNLİĞİ

Kendi iç meseleleriyle uğraşmaktan CHP de sular durulmuyor. Hükümetin icraatlarına aklıselim muhalefet yapmaya zamanları kalmıyor. İç çekişmeler devam ettiği sürece, CHP güçlü olamayacak, güçlü olmadığından dolayı da, AK Parti’nin açık ara iktidara yürüme şansı devam edecek.

İki farklı kamuoyu araştırması arasında küçük farklar olsa da, ikisi de iktidarın muhalefet karşısında her geçen gün daha da güçlendiğini gösteriyor. Dünyanın her yerinde, siyasette hep iktidar yıpranır ve oy kaybeder. Bunun tek istisnası uzunca bir süredir sadece Türkiye’mizde yaşanıyor.

İstanbul CHP il yönetiminde, 18 ay içerisinde, 5 il başkanı değişti. Sadece bu bile düzensizliği ve içerideki kaynamayı gösteriyor. İstanbul’da, 15 ilçe başkanı ve yönetiminin değişeceği, özellikle de, Gürsel Tekin'in alınmasını istemediği. Kadıköy, Bakırköy ve Kağıthane’nin görevlerinden alınması sonucunda da, Tekin'e yakınlığıyla bilinen iki il yönetim kurulu üyesinin istifası neticesinde, atamayla yeni göreve gelen Oğuz Kaan Satıcı başkanlığındaki İstanbul CHP İl başkanlığı düşmüş oldu. İstanbul CHP'de kılıçlar çekildi. Tabiî ki; buna paralel olarak, ilçelerde çekişmelerin hat safhaya gelmesi muhtemeldir.

PM üyesi Enver Aysever, CNN Türk’te, ‘’Tekin çok kararlı. Eğer Kadıköy, Bakırköy ve Kâğıthane ilçeleri görevlerinden alınırsa, istifa edecek’’ iddiasında bulunmuştu. Sonrasında, Tekin, istifasının söz konusu olmadığını söyledi. Ama, Tekin’i tanıyorsak, bu olayın sonucunu kendi lehine çevirir. Kartal ilçe teşkilatına talip olan guruplar ikiye ve hatta üçe bölünmüş durumda. Bakalım Kartal, Pendik, Maltepe ve bölge ilçeler bu durumdan nasıl etkilenecek? Ben, her zaman adayın çok olmasından yanayım. Adayın çok olması, yönetim kalitesinin üst düzeye çıkmasına katkı sağlar.

 DERSİM GERGİNLİĞİ

Bir yandan da, Dersim Meselesi. Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, bir gazeteye verdiği röportajda, “Dersim’de, bir isyan değil, katliam yaşanmıştır. Dersim 1938’in sorumlusu; devlet ve CHP’dir.’’ Alevilerin arasında yaygın olan ATATÜRK’ün bu işlerden haberi yok düşüncesi yanlıştır. Gerçekte, bu dönem izlenen bütün politikalarda, Atatürk devletin başındadır. Dolayısıyla, Dersim katliamından haberdar olmaması mümkün değildir.’’ Ve yine Aygün, Dersim 1938 ve zorunlu iskan adlı kitabında, İsmet İNÖNÜ’yü suçlayarak, İnönü’nün ‘’Dersimlilerin Erzincan’da, maraba olarak çalışmasını istemezdi’' dediğinden bahsediyor.

Aygün'e karşı çıkan CHP içindeki Baykal, Sav ve Öymen, düşüncesindeki grup ise, içten içe bu söyleme karşı. Bu olaylar parti içi muhalefeti hareketlendireceğe benziyor.

Aygün’ü kınayarak bildiri yayınlayan ekibin başını çeken Samsun Milletvekili Haluk Koç ve on iki milletvekili çok sert açıklamalarda bulundu.

Aslında, Dersim Meselesi, kafaları karıştırmaya sürekli devam edecek. Dersim’de katliam olmuş mudur? Kim izin vermiştir? Olmuşsa, sebepleri nelerdir? Bunlarla ilgili, CHP ve Kılıçdaroğlu, hükümete baskı yapmalıdır ve gizli olan ne varsa, halk bilmelidir. Bu mesele, birbirlerini köşeye sıkıştırma olayı değildir. Hakikatlerin su yüzüne çıkması gerekmektedir.

Üzülerek belirterek söylemeliyim ki; Kılıçdaroğlu, Tunceli ve Alevi olduğunu saklar gözükmektedir. Açık yüreklilikle söylemelidir , Aleviler Türk boyudur ve ülkenin temel taşlarındandırlar. İçlerinden her kesimden çıkabileceği gibi, hain de çıkabilir. O da, geneli bağlamamalıdır.

Kalın Sağlıcakla…

Güncelleme Tarihi: 29 Kasım 2011, 12:29
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17