Bulun O ahlaksızları!

Baştan söyleyeyim küfürlü konuşmayı sevmem ama belki de ilk defa bu yazımda biraz ağzımı bozabilirim. Kimse de kusura bakmasın.

Hatırlarsınız yıl 2014, aylardan Mart. Seçime bir gün kala birisi-birileri (hangi veledi zina ise) gazete bastırttı ve Kartal'a dağıldı. O ahlaksız gazete de ahlaksız bir başlık attı. Alçakça, kalleşçe ve haince gazetenin manşetinde "Özünde hırsızmış!" yazıyordu. O gazeteyi hazırlayan ahlaktan yoksunlar bir taşta iki kuş vurmayı planlamışlardı. Birincisi sayın belediye başkanı Altınok Öz'e seçim kaybettirmek, ikincisi de beni hedef tahtasına oturtmaktı. Resimlerin ve haberlerin bazıları bizim haber sitesinden alınmış ve üzerlerinde oynanmıştı. Ama haberler tamamen suikast haberleriydi.  El oğlu bizim gibi haberi yumuşatarak yazmıyordu. Tam bir şeytanca hazırlanmıştı. O zaman hemen haber sitemizden bir yazı yayınlayıp bizim bu gazeteyle bir alakamız olmadığını belirttim. Korktuğum için değil, gerçekleri millet bilsin diye yazdım. Düşmanıma bile Mertçe davranırım. Dostumun da düşmanımın da mert olmasını isterim. Sayın Öz'ün yanlışlarını çok eleştirdim, halende eleştiririm ama kimseler bu halkın seçtiği belediye başkanına sevse de, sevmese de hakaret etme hakkına da sahip değillerdir.  


KORKMADIM, KORKMUYORUM.

Ben gazetecilik hayatım boyunca hiç korkmadım. Yazmam gerekeni kendi gazetemde, kendi imzamla manşetten yazdım. Neden başka bir gazeteye ihtiyaç duyayım ki. Bu dünyada mahkemelerde kaybetmem önemli değil. Önemli olan mahşerde ilahi adaletin zuhur ettiği yerde berat etmektir. Bu arada biraz kısaca kendimden bahsedeyim sizlere. Gazeteci olmadan evvel değişik zamanlarda 3 kere silah çektiler bana. Bu 3 olayın bir tanesinde 11 kişi tüfekleri kaldırıp mermiyi ağzına verip vururum dediler, vuramadılar. İki defa bıçak çektiler bana. Hepsinde de haklıydım, doğruydum. Bir defa elektrik çarptı, yerden kaldırıp tavana vurdu vurdu ölmedim. Bir defa yokuş aşağı giden araba da fren patladı şoförün marifetiyle zayiatsız atlattık. İki defa gıda zehirlenmesi, bir defa tekne batıyordu, bir defa da deprem gördüm ölmedim. Biliyorum ki Allah'ın verdiği emaneti rızası olmadan hiç bir kul alamaz. Vade doldumu da kimse uzatamaz.


ÖZ'DEN "TETİKÇİ" DEME KÜSTAHLIĞI!

Seçimden hemen sonra biz yokken basınla bir araya gelen sayın Altınok Öz benim için "AKP'nin tetikçisi! Ahlaksız adam! 15 bin lira alıp, bana bok atacağını mı zannediyorsun!" gibi bir belediye başkanına yakışmayacak çok çirkin aşağılayıcı sözler söyledi. Neden söyledi? Çünkü doğruları belgeleriyle yayımladım. Birileri gibi başkanım şöyle adam, başkanım böyle adam diye yalakalık yapıp ona kötülük etmedim. Altınok Öz hakkında, sözlerinden dolayı savcılığa suç duyurusunda bulundum. Kendisiyle yargı önünde konuşacağız. Sayın başkan Öz'e şunu da demeden geçmeyeceğim. Ben paraya kıymet verseydim, tetikçi olsaydım senin tetikçin olurdum sayın Öz! Çünkü belediye sende, kasa sende. Yani şu an için Kartal'da padişah sensin. "Çok yaşa Padişahım" derdim ve yolumu bulurdum.  Ayrıca bir şeyi daha belirteyim her kes bilsin, Ak Parti'liler de bilsin. Temurhan Yıldız'ın ilçe başkanlığı döneminde en kral gazeteciye 50 lira ilan bedeli verdiler.  


YILDIZ'DAN DA"TETİKÇİ" DEME KÜSTAHLIĞI!

Gazetecilik böyle bir meslek maalesef. Yani ne İsa'ya, ne de Musa'ya yaranılan bir meslek. Olumlu haberi yaptın mı senden iyisi yok ama bir kere eleştirdin mi de senden de kötüsü yok. Altınok Öz'ün yüzlerce olumlu haberini yaptığım gibi, sayın Temurhan Yıldız'ın yüzlerce olumlu haberini yaptım. Bir kere de Yıldız'ın hoşuna gitmeyen yazı yazdım diye telefonda bana "Tetikçi" dedi. (Başka şeyler de dedi ama onları yazmayacağım. Çünkü o sözlerden çok haber çıkabilir.) Oh ne ala! Yazıların politikacıları hoşuna giderse "bizdensin!" Hoşlarına gitmezse "Tetikçisin" yaftasını yapıştırıveriyor bu politikacılar.


ŞEHİTLERİN TETİKÇİSİYİM!

Bana bakın politikacılar. Her kes Aytekin Yaşar için bir şeyler diyebilir ama dürüstlüğüne, ahlakına kimse laf söyleyemez. Bu zamana kadar kimseden para alıp ta kimseye çamur atmadım. Yaptığım her haberi belgeleriyle ve şahitleriyle yaptım. İşinize gelmedi mi tetikçi diyip duruyorsunuz. Tetikçi olduğumu ispat etmeyenler MÜFTERİ olsun mu? İlla bir yere bizi yapıştırıp tetikçisi yapmak istiyorsanız, ben söyleyeyim size. Ben eğer ki tetikçiysem, Şehitlerin Tetikçisiyim. Bu mesleği bir asker gibi, bir polis gibi; yerelde VATAN ve MİLLET menfaatlerini korumak için çıkarttım. Şehitlerimize ecdadımıza sözüm var. Üzerinde yaşadığım topraklarda gücümün yettiği alanlarda (yerel'de) hep yanlışların karşısında durup, yanlış yapıyorsunuz diye haykıracağım.


O AHLAKSIZLARI BULMALISINIZ!

Gelelim asıl konumuza 2014 seçimleri bitti. Sayın Yıldız kamuya el atmalardan kazandığı servetiyle ticaretine atıldı, Sayın Öz'de Belediye başkanlığına devam ediyor. O gazeteyi unutup gittiler ama ben unutmadım. Ahlaksız olan hiç bir olayı kolay kolay unutmam. Sayın Altınok Öz ve Sayın Temurhan Yıldız buradan sizlere sesleniyorum. Çünkü siz ikiniz oy sayınızla başa baş yarıştınız. O ahlaksız, o kalleş gazeteyi bastırtanları, finanse edenleri bulmak zorundasınız. Temiz toplum adına, temiz siyaset adına bunu yapmak zorundasınız. Bunu yapmadığınız takdirde çok insan zan altında kalacak, çok sorularda cevapsız bunu da iyi bilesiniz.


Sağlıcakla kalınız...

 

 

  
YORUM EKLE

banner17