Yazmayalım diyoruz, es geçelim diyoruz, alttan alalım diyoruz, olmuyor. Olmayacak gibi de gözüküyor. Sabrımız deneniyor herhalde.

 Kalemini çok iyi kullanan bir arkadaşımız kelimelerle adeta oynuyor, raks ettiriyor sağ olsun. İşi bu, işini de yapmak zorunda.

Bu arkadaşımız adeta aşk ile savunuyor, tamamen duygusal olarak bağlı olduğu yöneticisini.

 İŞ DÖNDÜ DOLAŞTI HEYKEL’E GELDİ!

Kartal’da neler oluyor neler. Heykeller yapılıyor, dünya basını Kartal’a akın ediyor adeta. Kartal’lı basınsa yerinde uyuyor nedense! Ba baa baaa! Evet, Kartal böyle giderse heykel yarışında İtalya’yı geçecek gibi görünüyor! Zaten çarşı Pazar da arsızlıkta İtalya’yı hazır geçmişken, fena da olmaz değil mi?

 HEYKEL’LE İLGİLİ YAPMADIĞIMIZ HABERLERDE VAR

Üniversite mezunu bir muhasebeci bir gün bana “Neden yazmıyorsunuz kardeşim!” Dedi. Neyi yazmıyoruz dediğimde de, “her gün o heykelin önünden geçerken tükürüp te geçiyorum!!!”  Şaşkınlıkla A a niye ki? Dediğimde. “Sen o malum zatın küfürler dolu şiirlerini okudun mu? Şiirlerini yayınla da, Kartal’lı gurur duysun.” Demez mi?

Bende “Niye böyle diyorsunuz beyefendi olabilir, Kimi Musa’yı sever, kimi Firavun’u. Gönül işi bu, her kes aynı kişiyi sevecek diye bir kaide yok ya” Diyerek geçiştirdim.

 Evet, isteseydik şiirlerini yayınlar halkın takdirine sunardık. Bir de anket patlatır verirdik coşkuyu, ama biz yapmadık.

 BASINA İLAN SOPALARI MI!

Hazır dünya basını Kartal’a akın etmişken, yerel basını boş verip dünya basınına mı açılsak? Hem onlar heykellerin kıymetini daha iyi biliyorlar değil mi? Heykellerimizi de eleştirmezler!

 SEÇİM BİTER, BELEDİYEYLE TERS DÜŞMEMEK LAZIMMIŞ!

Arkadaşın biri 2-3 ay önce bana demişti ki, kinayeli bir şekilde “Kardeşim seçimlere güvenmemek lazım, belediye düzenli müşteri! Seçimler bitti mi belediye ile baş başa kalırız. Sonra iyi olmaz.” Evet, bu arkadaşın kehaneti tuttu galiba! Kaldık mı baş başa, hadi hayırlısı. Yalnız şunu da unutmamak lazım bir seçim gider, bir seçim gelir. Yeni seçime ne kaldı ki? Biz seçeriz, biz indiririz. Çünkü biz halkız, çünkü biz halkın sesiyiz, değil mi? Biz belediyeyi müşteri olarak hiç görmedik ki. Eski belediye başkanı zamanında da yanlışlara muhaliftik ve en düşün ilan ödemesini biz alırdık, şimdi de öyle.

 KARTAL’IN MIZIKACILARI

Bir hikâye vardır, Bremen mızıkacıları! Nedense konumuzla alakası olmasa da aklıma bu başlık geldi. “Kartal’ın mızıkacıları” Birileri birilerinin ardından mızıka çalıyor, bağlama yapıyor. Ben bilgi edinmeye soruyorum, o şahsiyet köşesinden cevaplıyor, hem de kelimeleri yuvarlaya yuvarlaya. Neden? diyeceğim geliyor, ama biliyorum ki tamamen duygusal nedenlerden.

 AYGAD İŞTE BU GÜNLER İÇİN KURULDU

Her ne kadar bazıları bu muhteşem derneği yıkmak için uğraşsa da! Beceremediler, adeta hezimete uğradılar. Fil yavrusu gibi dağıldılar, dağılacaklar da. Kurtuluş harbinin görünmez kahramanları olan yerel basın, 7 leş kargası güçlere karşı halkı bilinçlendirdi, şevklendirdi. Bu günde yerel basın güçlenme, birleşme, dirilme gayretinde. Bir kısım basın’ın ilan paraları için yalakalık yapmadığı, yanlışların önünde taş gibi durduğu günlerde gelecek elbet. Bunun için çalışacağız, çaba sarf edeceğiz.

 ONURLU, NAMUSLU MESLEKTAŞIMIZIN YANINDAYIZ

“İlan vermeyelim de, dökülsünler! Gazete çıkaramasınlar!” zihniyetinde olanlar, açıkça söylüyorum AVUCUNUZU YALARSINIZ! En beğenmediğiniz derneğimiz üyesi gazeteci arkadaşımın yanında olacağım. Gerekirse gazetesinin baskı ücretine yardım edeceğim. O beğenmediğiniz gazeteci arkadaşımızın ne kadar güçlendiğini bizzat size göstereceğim.

 YANDAŞ MEDYA OH NE ALA!

Sizde nasıl olsa formül çok, yandaş medya üretiriz, kimine 2 katı, kimine 3 katı öderiz, kiminin internet sitesine para desteği veririz (Kabotaj kutlamasını sitenizden yayınlayın gibi), kimine numaradan ilan vermeyiz, bir dergi veririz bassın. Künyesinde adresi, iletişim bilgileri olmasın. Oh ne ala memleket. (Bu arada ilçemizde düzenli çıkan, 15 günlük, haftalık gazetelerin de serisini biriktiriyor, takip ediyoruz.) Bayağı da düzenli çıkıyorlar, amman nazar değmesin!

 Yazacak, söyleyecek o kadar çok şey var ki, şimdilik bu kadar. Sonuç olarak ne desem bilmiyorum.

 Koca kadının gelinliği bu kadar olur!

 Desem mi?