2 ayrı Mesaj ve Düşündürdükleri

Bir söz vardır “anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” biz anlatalım da anlayan anlar, anlamayan karşı köyden davul sesi geliyor der.

2 ayrı Mesaj ve Düşündürdükleri
banner46

Bir söz vardır “anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” biz anlatalım da anlayan anlar, anlamayan karşı köyden davul sesi geliyor der.

 ALTINOK ÖZ’ÜN BAYRAM MESAJI

Kartal Belediye Başkanı Altınok ÖZ, Personeli ile bayramlaştı ve onlara şu muhteşem mesajı verdi “Bugün, mübarek Ramazan ayının sonuna geldik. Bugün önemli bir gün; Cuma günü, Kadir günü.

Bu topraklarda, Anadolu’ da yaşayan tüm insanlar birbirlerinin inançlarına saygı göstererek 26 Ağustos 1071’den beri kardeşçe dostça bugünlere geldiler. Birbirimize gösterdiğimiz hoşgörü devam etmelidir. Ülkemiz uluslararası emperyalizmin oyununa gelerek kardeş kanı döken konumundan;  herkesin birbirini sevdiği, hoşgörü gösterdiği bir ülke konumuna gelmesini umut ediyorum”

Evet, Başkan ilk göreve geldiğinde personelin bir kısmını korku aldı. “Ayrımcılık yapacak, bizleri işten çıkaracak” dediler, korkulan olmadı. En azından bizlerin bildiği kadarıyla olmadı, olsaydı eylem yaparlardı! Bize şikayet emailleri, faksları çekerlerdi.

ÖZEL SAKTÖRDE ÇALIŞANLAR PATRONLARINDAN ŞİKAYETÇİ

Gelelim 2. mesajımıza, affınıza sığınıyorum cümlede geçen pis kelimeden dolayı. Okuyunca beğeneceğinizi umuyorum. Bayram süresince bazı gençlerle sohbet ettim. Patronlarından şikayetçiler. Hem emeklerinin karşılığını alamamalarından, hem de patronlarının şahsiyetsiz kişiliklerinden şikayetçiler. Bende onlara Ticarete atılmanın cesaret işi olduğunu, ve herkesin ticaret yapacak cesarette olamayabileceğini anlatarak, 84 yıllık bir çınar olan babamın belki de hiçbir yerde duyamayacağınız, google de çıkartamayacağınız bana aktardığı o muhteşem yaşanmış hikayeyi anlattım.

SENİ B.K'TAN ALIR, B.K'A ÇALARIM!

Padişahlar zamanında adamın biri varmış. İşi çok af edersiniz b.k taşımakmış. O zamanlar kanalizasyon olmadığı için ve evlerin tuvaletleri dışarıdaymış (Bu gün bazı köy yerlerinde halen var) Tuvalet için çukur açarlarmış ve tuvaletlerini oraya yaparlarmış. Çukur dolunca da bu vatandaşı çağırır ve çukurdaki pislikleri köyün dışına taşıttırır oradaki açılan çukura döküp kapattırırlarmış. Buraya kadar her şey normal gözüküyor değil mi?

MEMLEKET BU ADAMI KONUŞUR OLMUŞ

Anormal olan kısım ise, bu adam sırtında küfesinde dışkıları taşırken yanından geçenlerin sesli olarak “üff amma pis koktu” demeleri üzerine yüksek sesle “Mağrurlanma gönül seni b.ktan alır, b.ka çalarım” demesi olmuş. Bütün memleket bu adamı konuşur olmuş ama kimse de gidip kokudan dolayı yanına soramamışlar. Konu padişaha kadar aksetmiş, o bile “bu adam ne demek istiyor!” diye düşünüp durmuş.

TEZ GETİRİN BU ADAMI

Padişah bir gün karar vermiş ve emretmiş “Bu adamı tez huzura getirin, kendisiyle konuşacağım.” Demiş. Adamı padişahın huzuruna getirmişler. Padişah adamı görünce karşısındaki şık giyimli, eli ayağı düzgün, beyefendi duran adama çok acayip şaşırmış ve sormuş “Şu milletin tuvaletini taşıyan kişi sen misin?” Adam da “Evet benim” demiş. Padişah “Be adam hem b.k taşıyorsun, hem de Mağrurlanma gönül seni b.ktan alır, b.ka çalarım diyormuşsun. Bunda daha beter b.k ne olabilir ki? Bütün memleket seni konuşuyor, mantıklı açıkla yoksa kellen gider” demiş.

İŞİM ÇOK PİS VE KAHRI ÇEKİLİR GİBİ DEĞİL

Padişahın sorusuna cevap veren adam “Padişahım senin üzerindeki elbisenin kumaşı nedir? Bak benim üzerimde ki elbisenin kumaşı ipektir ve seninkinden kalitelidir. Falanca ülkeden özel siparişle getirtiyorum. Seni sürdüğün koku nedir? Bak benim sürdüğüm koku seninkinden daha özel, falanca ülkeden özel siparişle getirtiyorum.” Diyerek kendisinin mesai haricinde çok özel yaşadığını ifade etmiş. Adam “Gelelim konumuza. Benim işim çok pis ve kahrı çekilir cinsten bir iş değildir. Ne mide kaldırır, ne burun, ne de insanın nefsi sabreder bu işe. Yanımdan geçen vatandaşlar bana aşağılayarak bakar ve burunlarını tıkayarak şikayette bulunurlar. İşim böyle pis bir iş olunca da maaşımı çok yüksek tutarım. Kimse sırtında bu işe kalkışamadığı için seve seve ücretimi öderler. Akşam saat 17.oo oldu mu paydos ederim. Gider güzelce bir yıkanır, en güzel kokuları sürer, en güzel elbiseleri giyer hayatımı yaşarım.” Der.

B.K HERİFİN YANINDA ÇALIŞMAM

Padişah “buraya kadar anladıkta, bundan beter ne olabilir ki? Mağrurlanma gönül seni b.ktan alır b.ka çalarım dersin.” diyerek sorusunu tekrarlar. Adam da “Efendim zamanın da çok başkasının yanında işçi olarak çalıştım. Öyle patronlar gördüm ki, sana alın terini verene kadar burnundan getirirler. Çalıştığın zaman diliminde seni adeta köle gibi ezerler, zulüm ederler, hayatını zindan ederler. İşte ben nefsim kabardığı zaman nefsimi dizginlemek için bu cümleyi kullanırım. Bak derim akıllı ol, seni götürür b.k herifin tekinin yanında çalıştırırım. Ömür boyu iflah olmazsın.

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ DEDİK YA!

Bende zamanın işçi olarak çalıştım. Pislik patronlar gördüm. Yanlış anlaşılmasın iyi patronlar da gördüm. İşveren düşmanı değilim. İşçi olarak çalışanlara bir mesaj vermek istedim. Kararınızı iyi vermeli ve cesur olmalısınız. Çalışana her zaman iş vardır. Yeter ki insan dürüst olsun ve alın teriyle kazansın. Kullanılan pis kelimelerden dolayı tekrar özür diliyorum.

İyi insanların, iyi patronların ve iyi işçilerin çoğalması temennisiyle…

Güncelleme Tarihi: 02 Eylül 2011, 07:19
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17